ALFRED HITCHCOCK - SAPIK FİLMİ İNCELEMESİ
Korku filmlerinin baş yapıtı olan Sapık filminin Oidipus Kompleksi ve Id, Ego ve Super Ego bağlamında incelenmesi.
Filmi izlemeyenler için spoiler içermektedir. Filmi izledikten sonra okumanız tavsiye edilir!
Yayınlandığı dönemde büyük ilgi uyandıran, korku kategorisinde olan Sapık, İngiliz yönetmen Alfred Hitchcock'un en başarılı filmlerinden biri olmuştur.
Film, Marion adlı karakterin gündelik yaşamı ile başlamaktadır. Marion işine gider ve ucuz bir kadın gibi öğle molasını bir otel odasında erkek arkadaşı ile geçirmektedir. Bu durum içten içe canını sıkmaktadır çünkü Marion, erkek arkadaşı ile evlenmek istemektedir. Ancak erkek arkadaşının maddi durumu buna el vermediği ve birçok borcu olduğu için evlilik söz konusu değildir. Bu şekilde sadece seks amaçlı buluşmalar, ana karakterlerimizden biri olan Marion için can sıkıcı bir hal almaya başlamıştır. Bu durumdan kurtulmak için Marion çalıştığı yerden yüklü bir miktar para çalar ve sevdiği adama doğru yola çıkar. Amacı sevdiği adamın borçlarını kapatarak onunla güzel bir gelecek kurmaktır. Yol boyunca bu hırsızlığın vicdan azabını çekerken, amacının iyi olduğunu söylerek içini rahatlatmaya çalışır. Gece olduğundan bir motelde durması gerekir ve durduğu motel son anlarını yaşadığı yer olacaktır. Motelde onu Norman karşılar. Gayet normal görünen bu genç adam ona bir oda verir. İkisi arasında geçen kısa konuşmadan, Norman ve annesi Norma'nın motelin sahibi oldukları öğrenilir. Annesi ile motelin karşısındaki evde yaşamaktadır. Daha sonra olaylar, Norman'nın duşta Marion'u gözetlemesi ve herkesin akıllara kazınan duş sahnesinde onu öldürmesi ile karmaşık bir hal alıcaktır. Marion'u öldürdükten sonra onunla herhangi bir cinsellik yaşamayan Norman'ın sırları yavaş yavaş ortaya dökülmek üzeredir. Norman annesi tarafından büyütülen, baba figürünü bilmeyen bir bireydir. Onda normal olmayan şeyleri saklamayı çok iyi başarmıştır.
Norman'da Oidipus kompleksi vardır. Babasının olmamasından dolayı annesi tarafından büyütülen Norman annesine o kadar bağlanmıştır ki onu başka bir adamla paylaşamamaktadır. Filmin sonunda öğrendiğimiz üzere Norman annesini yatakta bir adamla görmüş, bunun sonucunda da sinir krizi geçirerek annesini öldürmüştür. Oidipus kompleksi yaşayan Norman annesini başka bir adamla görmeye dayanamamıştır. Annesi ile yaşamak istediği cinselliği yaşayamadığı için annesini öldüren Norman bundan sonra çift karakterli olmuştur.
Freud'a göre insan zihni üç unsur tarafından yönetilir: Id, Ego ve Süper ego.
ID: İç benlik, zevk temelli isteklerin bulunduğu, zihnin bir bölümüdür. Hayvansı açlık, cinsellik gibi şeylerin kontrol altında olmadan, yani durumun uygun olup olmamasına bakmadan temel ihtiyaçların karşılanması durumudur.
EGO: Ego ise id ve süper ego arasında oluşan sentezdir. Id'in isteklerini gerçekçi bir şekilde yerine getirir. Açlık çekiyorsa bunu başkasının yemeğine dokunmadan kendi yemeğini alıp gidermesini, yani normal koşullarda gidermeyi amaçlar. İkisi arasında bir denge sağlayarak medeni insan formunu oluşturur.
SÜPER EGO : Zihnimizdeki doğru ve yanlışı otorite bazında algıladığımız, temel ihtiyaçlarımızı medeni bir insan olarak gidermemizi sağlar. Olur olmaz yerde id'in isteklerini, ihtiyaçlarını engelleyen süper ego'dur. Zihnimizdeki otoritedir.
Bunlardan bahsetme sebebim ise Norman'ın kişilik bölünmesini açıklamak. Norman annesini ve sevgilisini öldürdükten sonra kendi üstündeki otoriteyi de öldürmüş olur. Kişilik bölünmesinin oluşmasındaki etken ise yaptığı cinayetleri içine sindirememesidir. Zaten Oidipus kompleksi yaşayan Norman annesini içinde yaşatmaya başlar ve kişiliğini böler. Anne süper ego tarafını temsil etmektedir; otoriterdir. Filmde Norman Marion'u duşta gözetler ama onunla cinsellik yaşayamaz. Bunu sağlayan Norman'ın içindeki annedir. Norman'ın kendi kişiliğinde ise id ve süper ego çatışması vardır. Norman id'i temsil etmektedir. Marion'u duşta izlemesi de id'in yaptığı bir durumdur çünkü bu uygun değildir ama ne olursa olsun bu isteğin giderilmesi gerekmektedir. Ancak annesinin yani süper ego'nun araya girmesi ile kontrol altına alınır. Oidipus kompleksi yaşayan Norman annesini başka bir adamla gördüğünde kıskanmıştır. Aynı durumun kendisi için de geçerli olduğunu düşünür bu yüzden duşta Marion'u izledikten sonra annesinin kıyafetlerini giyerek Marion'u öldürmüştür çünkü kendisi annesini sevdiği için, annesinin de onu sevdiğini düşünür. Kişilik bölünmesi ile birlikte tüm bunları yapan kişi kendisi olmuştur. Norman annesini öldürdükten sonra onu otorite olarak içinde yaşatmak istemiştir. Bunu yaparken de hem annesinin kıyafetlerini giyip onu taklit etmiş, hem de annesinin cesedini saklamıştır. Filmin sonunda polis tarafından sorgulanacak olan Norman hala süper ego ve id, yani annesi ve kendisi arasında kalmıştır.
Filmde Norman'ın yaşadığı ev 2 katlı olarak görünür ama aslında 3 katlıdır. Burada yine id, ego ve süper ego'ya gönderme vardır. Görünmeyen bodrum katı id'i temsil eder; bilinçaltı ve benliğidir. Annesinin cesedini de burda saklamaktadır çünkü bu cinayet id tarafından yapılmıştır. İlk kat ise Norman'ın kendisi, yani dışardan insanlara gösterdiği ego kısmıdır. Herkes onu normal bir adam olarak görmektedir. Üst kat ise süper egodur. Annesi'nin yatak odası oradadır ve ikilinin yaşamlarının dışında başka hiçbir şeyin olmayacağını vurgulamaktadır. Filmin sonunda Hitchcock subliminal bir görüntü yaratmıştır. Norman'ın gülümsemesi, annesinin çürümüş ağzı ile birleştirmiştir. Bu da bize annenin daha ağır bastığını yani Norman'ın tamamen Norma Bates'e dönüştüğünü göstermektedir. Süper ego ve id çatışmasından ve Oidipus kompleksinden faydalanarak filmin sonunda izleyicileri şaşırtacak bir son yaratmayı başaran Hitchcock, filmi siyah beyaz yapmak zorunda kalmıştır. Bunun sebebi ise o dönemde filmlerde cinsellik ve şiddet ögelerinin yasak olması ve yarattığı bu filmin de bunları barındırmasıdır.
Film korku kategorisinin baş yapıtları arasında yerini almakta ve kült korku filmi olarak adlandırılmaktadır.