Boba Fett: Figürandan Ana Karaktere
Orijinal filmlerin çıkışından beri gizem dolu olan fanların favorisi Boba Fett'e nihayet daha yakından bakma şansı elde ediniyoruz.
The Return of the Jedi'ın açılış sahnelerinde çığlık atarak kumlu bir tepeden yuvarlanır ve sarlacc canavarınca yutulur. Star Wars evreninde başka hiçbir karakterin onunki kadar aşağılayıcı bir ölümü olmamıştır, Jabba the Hutt Leia'nın zincirleriyle boğulur, İmparator Anakin tarafından reaktöre atılır ve Darth Vader'ın bile ölmeden önce oğluyla geçirdiği anlar sempati kazandırır. Diğer yanda Boba filmin ikinci yarısına kadar bile hayatta kalamaz. Hatta ölümü komik bir an gibi bile gösterilir. Evrenin en kötü paralı askeri öğlen yemeği olmuştur.
Nedeni de belli: Boba Fett hiçbir zaman Star Wars markasının yüzü olması amacıyla yaratılmamıştı. O kadar ki orijinal filmlerde kendisi hakkında bildiğimiz tek şey ödül avcısı olduğudur. Karakterin çekiciliğinin sebeplerinden birisi de bu şüphesiz ki: gizem. Bilinmezliklerle dolu Boba Fett oyuncakları edinmek bile zordu orijinal üçleme süresince. Filmin ilk çıktığı ve hızla popülerleştiği zamanlarda her oyuncakçı Obi-Wan figürleri satarken Boba Fett oyuncakları yalnızca dört adet Star Wars figürü satın alanlara sunuluyordu. Boba Fett figürü sahibi olabilmek için Star Wars evrenine tamamen kendini adamak gerekliydi.
Filmlerde Boba Fett ilk sahnesinde Darth Vader tarafından Milenyum Şahini'nin peşine değişmekle görevlendirilmişti. Darth Vader Boba Fett'in önüne geçer ve avlarını bu sefer canlı teslim etmesi gerektiğini hatırlatır, geçen seferki gibi olmasın diye de uyarır. Doğal olarak izleyiciler olarak geçen sefer ne oldu ki diye merak ederiz, bırakılan boşlukları hayal gücümüzle doldurmaya başlarız. Sahnede iki karakter arasında saygı olduğu bellidir ve daimi olarak miğferini takıyor olması da izleyici olarak kendimizi karaktere yansıtmamıza olanak sağlar. Return of the Jedi'a kadar isminin ne olduğunu bile öğrenemeyiz, hatta filmlerin yayınlanma zamanında Boba Fett'in kadın olduğuna dair de birçok teori olduğu da söylenmekte. Miğferin altında herkes olabilirdi.
Bir yandan bu kadar ilgi çeken bir yandan da hakkında bu sayısız teori olan bir karakter olması Boba Fett karakterinin altında yatan boşlukları doldurmakla görevlendirilen yazar ve sanatçıların işini şüphesiz ki zorlaştırdı. Herkesin kendi versiyonu vardı ve o versiyona uymayan her detay kahrolsundu. Ancak geçtiğimiz kırkyıl boyunca hakkında sayısız kitap, çizgi roman ve video oyunu yaratıldı ve kültürel bir sansasyon olmaya devam etti.
The Book of Boba Fett paradoksu burada yer alıyor. Karakterin tarihinde ilk defa istekleri ve ihtiyaçları olan etten bir insan olarak görüyoruz onu. Fett'i canlandıran Temuera Morrison dizinin çoğunluğunu ikonik zırh ve miğferini takmadan geçiriyor. Görmeyi beklediğimizden farklı olarak uzak bir gezegendeki yaşlı bir adam sadece. Ayrıca ödül avcılığına da uymayan özellikler gösteriyor: kibarlık, adaletlilik ve yardımseverlik gibi. Dizinin başlarında Boba Fett Tusken yağmacıları ile tekrar bir araya gelip kahramanca gaspçılarla dolu treni yolundan alıkoyuyor. Fanlar yıllarca Boba Fett'i daha yakından tanıyabilmek için bekledi ancak görünüyor ki öğrendikleri yıllarca hayal ettiklerinden çok daha farklı.
Ancak hiçbir izleyicinin gerçek anlamda bundan rahatsız olduğunu sanmıyorum, çünkü en nihayetinde onlar kazandılar. Yıllar süren kararlılıkları ve istekleri sayesinde Boba Fett'in popülerliği solo dizisi yapılacak kadar büyüdü. Boba Fett'e nihayet ilk defa yalından bakabiliyor ve maskenin altında gerçekten kim olduğunu görebiliyoruz.