Davut Heykeli
Davut heykelinin hikâyesi.
İlk bakışta, Michelangelo’nun meşhur çıplak adamı derin anlamlarını açıkça beyan etmiyor olarak görülmektedir. Ancak yakından bakıldığı zaman Davut’un, sol omuzunun üzerinden, sağ eliyle bir taş tutmakta olduğu fark edilir. Bu, Davut’un zalim dev Golyat’la karşı karşıya geldiği ve ona saldırmaya karar verdiği anı tanımlar. Ancak Michelangelo, gelecekteki kralın korkunç düşmanını heykeline dâhil etmediği için sözleşmeyi bozmuştur.
Gelenekten ayrı olarak, sanat tarihçileri Davut’un büyük savaş öncesi efsanevi kahraman köpeği anlattığına inanıyorlar. Çünkü hissettiği endişe çok net bir şekilde yüzüne kazınmış hâldedir. Bu nadide eser 5 metreyi aşkın boyuyla, ortalama bir insanın neredeyse 3 katı büyüklüktedir. Davut’un sağ eline dikkatlice bakaıldığında vücudunun geri kalanına oranla fazla büyük kaldığı görülür. Bu asimetrinin, Michelangelo’nun Davut’a verdiği “Manu Fortis” (güçlü el) takma adından kaynaklandığı düşünülmektedir.
Bu eserin özel durumlarından biri, Michelangelo, Davut heykelini daha önce iki heykeltraşın attığı bir mermerden yapmıştır. Agostino di Duccio, mermeri 10 yıl bir köşede hiç dokunmadan bekletmiştir. Sonra Rosselino, mermerin üzerinde küçük bir kırık yapmış ve bu mermerle çalışmanın çok zor olacağına karar vermiştir. Mermer Michelangelo’nun eline geçtiğinde 40 yıldır birinin onu alıp işlemesini bekler hâlde bulunmaktadır.
1501 yılında, Floransa hükümeti Michelangelo’yu Floransa katedralinin kubbesi için bir heykel yapmakla görevlendirmiştir. Davut heykeli tam da bu dönemde hikâyesinin belirtildiği bu mermerler ile bu amaç için yapılmıştır.
Davut’u yapmadan 5 yıl evvel, Michelangelo’nun isminin önem kazanmasını sağlayan eser “Pieta"dır. Ancak 29 yaşındaki Yüksek Rönesans sanatçısını usta bir heykeltraş yapan eser Davut eseri olmuştur. Bu ün ve başarı, 1508’de Sistine Şapeli’ndeki eserine başlamasıyla devam etmiştir.
Birçok tartışmanın sonunda, Davut’un Plazzo Della Signora’nın dışarısında konumlandırılmasına karar verilmiştir. Burası Floransa Hükûmeti ofislerinin içinde bulunduğu bir yer olduğu için, halkın zihninde heykelin politikayla güçlü bir bağı olduğu hafızalara kazınmıştır. Bunun gibi bazı politik izler, heykelin ilk zamanlarda iki kez saldırıya uğramasına da sebep olmuştur. Protestocular, heykeli sunulduğu ilk sene taşlamış, 1527 senesinde Medici karşıtı isyancılar ise Davut’un sol kolunu kırıp üç parçaya ayırmıştır.
Eserin çıplak olması bazı sansürlere sebebiyet vermiştir. Bunlardan en bilineni; 1857 yılında Toskana Dükü'nün, İngiltere Kraliçesi Victoria’ya heykelin bir replikasıyla sürpriz yapmak istemesiyle olmuştur. Bu durum, kuralcı kraliyet içinde o kadar büyük bir krize neden olan bir hediyedir. Yetkililer çıkarıp takılabilir plastik incir yaprağıyla Davut’un çıplaklığını kapatmaya çalışmış, mermerin iffetini ve Victoria and Alber Müzesi’ni ziyaret eden hanımefendilerin ahlakını korumuştur.
İtalyan Hükümeti, 1873’ten beri Galleria del l’Accademia’da sergilenen Davut’un aslında kime ait olduğunu bilmek istemiştir. 2010’da hükümet, heykelin aidiyeti konusunu netleştirmek adına bir kampanya başlatarak bu sorunu çözmeyi amaçlamıştır. Heykel, Floransa şehrine mi yoksa tümüyle İtalyan ulusuna mı aittir? Asıl soru budur. Bu hususta açılan dava hâlâ devam ederken, İtalya Başbakanı Matteo Renzi, Floransa Belediye Başkanı olduğu dönemde, “Bu durum Davut Calut’a Karşı’nın yeni bir örneğidir. Bizim mücadelemiz, kültürle geçimini sağlayan bir şehrin, kültürel mirasını yönetmenin farklı bir yolunu bulmakla ilgili” şeklinde bir açıklama yapmıştır.