Lady Di(or)

Prensesten miras kalan çanta

Prenses Diana denince akla gelen üç şey: İntikam elbisesi, inci ve safirden oluşan kolyesi ve gözbebeği Lady Dior.


Bir rivayete göre yıllarca süren mutsuz evliliğin sonlanmasıyla beraber Diana tek Charles’la değil Chanel’le de yollarını ayırmak zorunda kaldı. Galler Prensesi hem gençlik yıllarından beri çok sevdiği hem de kraliyet ailesi mensubu olması nedeniyle sık sık başvurduğu Chanel’i artık görmek istemez oldu. Sebebi ise Camilia’nın Charles’a hediye ettiği iç içe geçmiş c harflerinden, Camilia ve Charles’ın baş harflerinden oluşan Chanel kol düğmeleriydi. Acılarını ardında bırakmak isteyen Diana, Chanel’in yerini doldurmak için başka markalara göz gezdirmeye başladı. Diana bir zaman sonra sürekli üzerinde Dior’la görüntülendi ve ikonik Lady Dior’un hikayesi de böylece başlamış oldu.


Bir zamanlar Chouchou olarak anılan, Fransızca “favori” anlamına gelen ve adı değişse de Diana’nın asla değişmeyen favorisi olan çanta, Gianfranco Ferre tarafından 1994 yılında tasarlandı. Sanatçı, tasarımında 1947 yılında Fransız modaevinin ilk defilesinde kullanılan III. Napolyon’un sandalyelerinden esinlenmiş. Kapitone çapraz kanaj motifiyle karakterize edilen çanta, kutu şeklinde bir siluete ve üst saplara sahip. Çarpıcı bir Dior takısıyla da eşsiz bir lüks deneyim sunuyor.


1995 yılında dönemin first lady Bernadette Chirac da, Diana’ya en az onun kadar eşsiz bir hediye sunmak istemiş ve son dakika hediyesi olarak henüz piyasaya sürülmemiş bu çantayı gözüne kestirmiş. Eylül 1995'te Paris'teki Grand Palais'de düzenlenen Cézanne Sanat Sergisi'nde de Fransa'nın First Lady'si Bernadette Chirac tarafından çanta hediye edilmiş. Çanta anında Diana’nın favorisi olmuş ve söylenenlere göre moda evinden her rengini talep etmiş.


Diana MET Gala’da da mavi gözleriyle, lacivert saten elbisesiyle ve ikonik inci-safir kolyesiyle uyumlu olması için çantanın lacivert rengini istemiş. Bu ahenkli görüntü anında Diana’nın favori görünümlerinden oldu ve o geceki fotoğrafları tekrar tekrar basına servis edildi. Hemen ardından da ikonik çanta yeni bir hayat kazandı ve Lady Dior adıyla anılmaya başlandı.


Yıllar geçtikçe çanta da şarap gibi yıllandı. Sezondan sezona sayısız renge ve dokuya büründü. Mikrodan küçüğe, dik formatından yatay D-Joy formatına kadar her ebatta; rugandan tüle kadar her dokuda kendini gösterdi. En heyecan verici kısmı ise yıllar içinde Lady Dior Sanat Proje’siyle dünyanın en heyecan verici sanatçıları tarafından onların vizyonuyla tekrar tekrar hayat bulması.


İkonik çantanın barındırdığı mirası, eşsiz güzelliği ve asaleti asla sarsılamaz bir şekilde tahtını koruyor. Rihanna gibi Kelly Rutherford gibi A-list ünlüler de bu güzelliği elinden düşürmüyor.