Mindfulness İle Bilinçli Farkındalık
Mindfulness Nedir?
Mindfulness, yargılamadan yaşanan anın farkında olmak ve anın farkındalığının bilincine ulaşmak anlamına gelen seküler bir öğretidir[1].
Bu öğretide ilk çalışmaların 1979 yılında Prof. Dr. Jon Kabat Zinn tarafından başlatıldığı bilinmektedir[2]. Zinn, Massachusetts Üniversitesi Tıp Okulu bünyesinde stres azaltma klinikleri kurarak mindfulness ile ilgili araştırmalara katkı sağlamaktadır.
Farkındalık merkezli stresle mücadele yaklaşımı sayesinde klinik, meditasyon ve eğitimleriyle mindfulness öğretisini geniş bir kitleye ulaştırmıştır[3]. Öğreti bu anlamda bakıldığında bireylerin acı, kaygı, stres ve hastalıklarla mücadelesinde pozitif bir yaklaşımla beden ve zihnin huzur bulduğu bir çıkış kapısı aralamıştır.
Prof. Jon Kabat Zinn, mindfulness öğretisini kendimizi anlamanın bir yolu olarak ortaya koymaktadır. Beden-Zihin-Ruh bütünlüğünü korumaya yönelik iyileştirici bir yaklaşım olan mindfulness(bilinçli farkındalık), son yıllarda oturma meditasyonları ve nefes egzersizleri şeklinde toplu etkinliklere konu olmaktadır. Mindfulness, katılımcılara bilinçli farkındalığın insan ruhu, bedeni ve zihni üzerindeki olumlu etkilerini deneyimleme imkanı sunmaktadır[4].
Mindfulness, beden ve ruhun; içsel ve dışsal deneyimlerine yargısızca ve nezaketle bakmayı öğütlemektedir. Bu sayede içinde bulunduğumuz an, bilinçli farkındalığımız ile daha anlamlı bir hale gelmekte, zihin kalple kurduğu bağ sayesinde pozitif bir bilinç düzeyine ulaşmaktadır. Öğreti, “Healthy mind, Healthy life(Sağlıklı zihin, Sağlıklı yaşam) ” mottosuna sahiptir.
https://youtu.be/ULJSacYFzzQ
Prof. Zinn, “Bir yere varmanın en iyi yolu, herhangi bir yere varmaya çalışmaktan vazgeçmektir.”, “Kendinize ışık olun.” ve “Düşünceleri sınırlamaya çalışmayın. Düşüncelere yer açın, düşüncelerinizi gözlemleyin ve onları özgür bırakın.” gibi söylemleriyle bilinçli farkındalık pratiklerine ışık tutar.
Prof. Dr. Jon Kabat Zinn’in bir kısmı Türkçe’ye çevrilen çok sayıda kitabı mindfulness öğretisini pekiştirmeye ve tanıtmaya devam etmektedir. Katastrofik Yaşam kitabında, “başlangıç zihni, yargısızlık, çabasızlık, kabul, güven, sabır ve bırakabilme” şeklindeki mindfulness’ın temel 7 prensibine yer vermiştir.
Bilimsel araştırmalar, farkındalık eğitiminin artan dikkat, bellek işleme ve karar verme yetenekleri ile bağlantılı olan, beynin frontal lobundaki bağlanabilirlik üzerinde pozitif etkileri olduğunu göstermektedir[5].
Mindfulness, bir dini öğreti olmayıp, seküler pratikler eşliğinde zihin ve kalp arasındaki bağı onaran bir eğitim sürecidir. Mindfulness’da yargılamamak şeklinde tezahür eden farkındalık yaklaşımının amacı, bireyin pasif bir kabul ediş ya da kendini sürekli iyi hissetmesi hali değildir.
Farkındalığın taşıdığı anlam, hayata yönelik tepkisel yaklaşım yerine yanıtlara odaklanmak ve yargılayıcı olmadan şefkat ile benlikle beden arasında güçlü bir bağ kurabilmektir. Mindfulness, öğreti olarak yoga matıyla ya da minderle sınırlı olan bir meditasyondan ibaret olmayıp, zihin ve bedenin bir bütün olarak bir arada olduğu her yerde nefes egzersizleri ile deneyimleyebileceğimiz bir bilinçli farkındalık düzeyidir[6].
Ülkemizde de yaygınlaşan mindfulness eğitimleri ile, bireyler kalp ve zihin arasındaki bağ kurmayı ve anın farkındalığı içinde daha üst bir bilinç düzeyine ulaşmayı amaçlamaktadırlar[7].
[1] https://www.mindful.org/meditation/mindfulness-getting-started/
[2] https://www.umass.edu/studentlife/mindfulness
[3] https://en.wikipedia.org/wiki/Full_Catastrophe_Living
[4] https://www.mindfulnesshareketi.com/mindfulness-tutumlari/
[5] https://www.tzv.org.tr/#/haber/2159
[6] https://www.mindful.org/7-things-mindful-people-do-differently-and-how-to-get-started/
[7] https://mindfulnessegitimi.net/blog/mindfulness-ne-degildir/