Neden Öpüşürüz? 

Neden öpüştüğümüzü hiç merak ettiniz mi?

Evrensel olmayan bu davranış, birçok kültürde yer bile almıyor. Peki neden öpüşüyoruz?

Bazı bilim insanları öpüşme eyleminin “öperek besleme”den evrimleşen öğrenilmiş bir davranış olduğuna inanır. Öperek besleme bazı kültürlerde annelerin yavrularını çiğnenmiş yiyecekle birlikte ağızdan ağıza beslemesidir. Modern bazı yerel kültürlerde bu besleme yer alsa da sosyal öpüşme yer almaz. Antropologlara göre insanların %90’ı öpüşme davranışını gösterirken, geriye kalan %10’luk kesim bu davranışı hiç göstermiyor.

Bazı bilim insanları ise öpüşmenin tamamen içgüdüsel bir davranış olduğu kanısındalar. Kanıt olarak hayvanların da öpüşmeye benzer davranışlar gösterdiğini söyleyen bilim insanları, bonoboları örnek olarak gösteriyor. Öpüşmek için türlü bahaneler arayan bonobolar, sosyal bağlarını geliştirmek, kavgadan sonra birbirlerini rahatlatmak ve bazen de tıpkı insanlar gibi ortada bir sebep yokken öpüşürler.

Öpüşmenin Tarihi

Öpüşmeye dair ilk bulguları inceleyen Wlodarski, en eski bulguya 3500 yıl öncesine ait Hindu Vedic Sanskrit metinlerde rastlıyor. Bu metinlerde insanların birbirlerinin ruhlarını içine çekmesi olarak tanımlanan öpüşme, bugünkü şekliyle aslında yakın zamanlara ait bir icat olduğunu ve hemen hemen evrensel bir insan davranışı olmadığını belirtir nitelikte.  

Bazı insanbilimciler Yunanlıların öpüşmeyi M.Ö. 326 yılında Büyük İskender Hindistan’ı istila ettiğinde Hintlilerden öğrendiğini savunurlar. Yine de bu öpüşmenin Hindistan’dan çıktığı anlamına gelmez. M.Ö. 9. yüzyıla dayanan Homeros'ta oğlunun cesedinin geri verilmesi için Achilleus’un elini öpen Kral Priamos şu cümleyi kurar:

“Saygı göster tanrılara Akhilleus, bana da acı, ne olur kendi babanı getir aklına, ben daha acınacak durumdayım ondan, yeryüzünde hiçbir ölümlü katlanmadı benim katlandığıma, oğlumu öldürenin eline uzatıyorum yalvaran dudaklarımı. [İlyada, Çeviri: Azra Erhat – A. Kadir]”

M.Ö. 5. yüzyıla dayanan Heredot Tarihi’nde İranlıların eşit seviyedeki erkekleri ağzından, daha düşük seviyedekileri ise yanağından öperek selamladığından bahsedilir. Ayrıca Mısırlılar için kutsal sayılan inek etini yemelerinden dolayı Mısırlıların Yunanlıları ağızdan öpmeyi reddettiklerinden de söz edilir. Romalılar döneminde daha çok yaygınlaşan öpüşme bazen politik bazen de sosyal amaçlar taşırdı. Okuma yazmanın çok da yaygın olarak bilinmediği bu çağda öpüşmeler anlaşmaları onaylamaya yarardı. Öpücükle mühürlemek (to seal with a kiss) deyiminin buradan çıkmasının yanı sıra, çiftlerin topluluk önünde öpüşerek evlenmesi geleneği de Romalılardan kalma bir hareket.

Fakat Roma imparatorluğunun çökmesiyle ve Hristiyanlığın yükselişiyle birlikte romantik öpüşme neredeyse bin yılı aşkın bir süre boyunca görülmemiş, 11. yüzyılın sonlarında saray aşklarıyla yeniden ortaya çıkmıştır. Romeo ve Juliet ise bu aşkların en önemli örneklerinden biri.

Peki neden öpüşürüz?

Duyusal beyinde dudak ve dil için ayrılan alan, kol ve dirsek gibi alanlardan daha fazladır. Bu da beynin dudak ve dile çok fazla nöral doku ataması ve taktil hassasiyetinin (deriye temas eden nesnelerin küçük detaylarını vb. fark etme kabiliyeti) artması anlamına gelir. Dolayısıyla öpüşmek iki bireyin beyin dokularının etkileyici bir bölümünün bir araya gelmesiyle birlikte beyinden beyne bir samimiyetin kurulmasını sağlar.

Bunun yanı sıra, yüzlerimiz birbirine çok yaklaştığında feromonlarımız devreye girer ve öpüştüğümüz zaman biyolojik olarak karşımızdaki kişi hakkında uyumluluk açısından ipuçları toplarız. Genetik olarak uygun mu? Doğru partner olabilir mi? Bu soruların cevabını öpüştüğümüzde partnerimizi bilinçaltımızda değerlendirerek buluruz.

Birçok insan iyi hissettirdiği için insanların öpüştüğü kanısında. Bu baş döndürücü hisleri hissetmemizi sağlayan eylem, çoğu zaman bizi neden bunu yaptığımız konusunda düşünmeye itmez, ama biraz bilgiden zarar gelmez.


Kaynakça:

https://www.bbc.com/turkce/haberler/2015/07/150714_vert_ear_opusmek

https://evrimagaci.org/opusmenin-evrim-tarihi-neden-opusuruz-dudaktan-opusmek-neden-onemlidir-1502