Türk Kahvesinin Mutlulukla Bir İlgisi Olabilir mi?

Sohbetlerin başlangıcı, küslerin aracısı, 4o yıllık dost hatrı, başımızın tacı türk kahvesi...

"Hadi kahve içmeye gidelim." "Dur dur, kahve içerken anlatırsın." "Bi' kahve içmeden bırakmam!" "Kahve içmeden kendime gelemiyorum." "Falıma bakabilecek var mı ?" "Öyle değil, fincanı içe doğru ters çevireceksin!"Bu cümleleri sık sık duyuyor ya da söylüyor olmanız sizde ne gibi duygular uyandırıyor dersiniz?

Kahvenin herkesin hayatında temsil ettiği anlamlar biraz farklı olsa da hepimiz için ortak noktası keyif ve mutluluk diye düşünüyorum. Türk kahvesinden aldığımız ilk yudumla vücudumuzda ve ruh halimizde olan değişimi biraz derinlemesine konuşalım istedim bu sabah. Türk kahvesinin ilk yudumunun verdiği mutlulukla son yudumunun verdiği mutluluk sizce eşit oranda mıdır? Gözlerinizi kapatıp aldığınız ilk yudumun verdiği mutluluk kesinlikle daha fazla, sizin de son yuduma yaklaşırken içinizi hafif bir burukluk kaplıyor mu? Bu on dakikalık keyfin bitiyor oluşu sanki ardında bir nebze hüzün bırakıyor.


Bir fincan türk kahvesinin kafein oranı da aslında tam kıvamındadır, ne çok fazladır ne de az, ortalama 60 mg, bir filtre kahveden daha az ancak herkes için en sağlıklısı. Kalp sağlığı için günde 2-3 fincana kadar tüketilebilen türk kahvesinin köpüğü de keyfinize ayrı bir keyif katan türk kahvesinin olmazsa olmaz bir parçası.

Türk kahvesi sadece bir kahve türü değil aynı zamanda terapatik etkisi olan bir aktivite. Aktivite diyorum çünkü türk kahvesinin hissettirdikleri ve onunla yapabilecekleriniz sadece içmekle sınırlı değil. Türk kahvesini tek başınıza içerken gözlerinizi kapatıp bir yudum aldığınızda bir nevi meditasyon yapıyor gibi hissedebilirsiniz. Bir anlığına dünyanın bütün kargaşasından ve hızından uzaklaşır, yavaşlama fırsatı bulursunuz.

Komşularla, arkadaşlarınızla içiyorsanız da o anda daha eğlenceli ve birleştirici yönünden söz etmek mümkün. Yorgunsanız, yorgunluğunuzu alır; fazla yediyseniz daha kolay sindirmenize yardımcı olur. İçmesinden çok pişirmesi de oldukça keyiflidir. Hele ki sevdiklerinize pişiriyorsanız, koyu bir sohbetin yolu görünmüş demektir! Kahvenin son yudumlarında bir hüzün çökmüyor değil üstümüze ama sonrasında fincanı ters çevirdik mi hüzün buhar olup telveye karışır. Fincanda kaç yol görünüyor, baykuş mu var balık mı, üç vakte kadar bir kısmetin var tartışmaları da bizi beyin fırtınalarından, yaşam felsefesine kadar sürükler. İster fala inanın ister inanmayın, yine de o telve gölgelerini bir şeylere yormaya çalışmak insanı bir anlığına da olsa başka dünyalara götürüyor.

Türk kahvesi ne zengin ve bereketli bir şey aslında, içerkenki ağzımın, zihnimizin, ruhumuzun keyfi ayrı, kalan telvesinden yararlanmak ise ayrı keyif. Falımıza da baktıktan sonra kalan telvelerle yüzümüze, ellerimize bir de bakım maskesi yaptık mı işte şimdi türk kahvesinden tam takım faydalandık demektir!