Babama
Sonsuz sevgi ve özlemle.
Merhaba sevgili okur,
Bu son yazım olduğundan ve bu ayın bana ifadelendirdiği şeyin 22 yıl önce bu ayda vedalaşma fırsatım olmadan buradaki hikayesini noktalayan adam hakkında yoğunlaşan düşüncelerim oldu. Elbette sadece Ekim ayında değil ama sanırım ekim ayına girince yaşadığım hüznün bir adı oluyor ve Ekim sonuna kadar devam ediyor. Aradan çok zaman geçmemesine rağmen uzun yıllar geçmiş gibi hissetiğim yakın zaman diliminde yakın bir arkadaşımın yaşadığı kayıptan günler sonra sormuştu sorarken her ne kadar kıpkırmızı olmuşsa da gözleri yine de yaşına engel olamamış yüreğini bir parça hafifletmek umuduyla, ''Zamanla hafifliyor mu? Şuan hissettiğim kadar büyük bir acı hissediyor musun?'' Gözlerimin dolmasına engel olamadığımdan anlamış olacaktı cevabı ve en yakınını kaybetmenin sonsuz yasını sessiz anlaşmamızla kabul etmiştik.
''Babalar alınlarımıza yazılmış yalnızlıklarımızdır'' Hasan Ali Toptaş
Büyürken hep bu iki soru üzerine düşündüm. Birinin babasıyla beraber büyümesi, anıların çoğalması mı daha zor? Evde baba olmasının nasıl bir his olduğunu bilmeden dışardan duyduklarını arşivlemek, neyi özlediğini çok iyi bilmek ama deneyimleyemediğin bir sevincin acısını omuzlarına yüklemek mi? Arkadaşımın kaybından sonra anladım ki babasını kaybeden bir kişinin yüzünde 8 yaşındaki Bahar'ın yıkılmışlığını,boğazındaki o düğümü görebiliyordum. Tek farkı eksik anılardı. Acı aynı özlem aynı kabuğuna çekilme kendini diğer tüm insanlardan uzağa itme isteği aynı. Bir süre sonra etrafa yaymaya çalıştığın evet hayat devam ediyor gülüşünün altındaki kalp kırıklığı aynı ta ki doğum gününüzü onsuz geçirdiğinizi, özel gününüzde etrafınıza baktığınızda gözlerinizin bir ihtimal de olsa yalnızca onu araması ve kimsenin bundan haberinin olmaması.
Sana söylüyorum bu duyguları yıllarca göğüslemiş ya da yakın zamanda kayıp yaşamışsan ezbere bildiğin sokaklarda kayboluna bildiğini anlayacaksın. Rüyanda onu gördüğünde söyleyeceksin onsuz eksik kaldığını, başka bir zaman filmde bir başkası senin yüreğindekileri seslendirecek ya da öyle bir şarkı duyacaksın ki seninle onun için yazılmış gibi hissedecek gerekirse sahipleneceksin. Yaranı kanattığını bildiğin halde o şarkıyı defalarca dinleyeceksin. O hep senin yanında. Evrende hiçbir şey kaybolmaz kayıt altına alınırmış. Unutma yüreğindeki o sıcaklık, hissettiğin o duygular hiç unutulmayacak. Yürüdüğü yolda ayak izi, evde tuttuğun kapı kolunda el izi, aynaya baktığında yüzü.
Kesinliğini bilmemekle beraber severek dinlediğim şarkının okuduğum bir yerde No Land grubundan Kamil Hajiyev'in kaybettiği babasının ardından yazdığı şarkı olduğunu öğrendiğimde daha başka anlamlar yükleyerek dinlediğim şarkıyı bırakarak veda ediyorum. Kayıplarımıza tohumlar ekip bir gün çiçekler açmasını umarak sizlere veda ediyorum.