Biraz Nazım Alıntısı Biraz Nazım Mektubu

Alıntıları ve mektuplarıyla Nazım Hikmet

1) ‘’Kafamı çıkarıp dolaba kilitlesem bir haftalığına

Karanlığına boş bir dolabın

Omuzlarıma bir çınar diksem kafamın yerine

Uyusam gölgesinde bir haftalığına.’’

2) ‘’Gözlerim gözünde aşkı seçmiyor

Onlardan kalbime sevda geçmiyor

Ben yordum ruhumu biraz da sen yor

Çünkü bence şimdi sen de herkes gibisin.’’

3) ‘’Ne ben Sezarım

Ne de sen Brütüssün

Ne ben sana kızarım

Ne de zatın zahmet edip bana küssün…

Artık seninle biz

Düşman bile değiliz.’’

4) “Yaşamak şakaya gelmez,

büyük bir ciddiyetle yaşayacaksın

            bir sincap gibi mesela,

yani, yaşamanın dışında ve ötesinde hiçbir şey beklemeden,

              yani bütün işin gücün yaşamak olacak.

‘’Senin bana nasip olman, şahsi hayatımın en değer biçilmez talihidir.’'

5) ‘’İnsanların içindeyim seviyorum insanları.

Hareketi seviyorum

Düşünceyi seviyorum

Kavgamı seviyorum

Sen kavgamın içinde bir insansın sevgilim

Seni seviyorum.’’

6) ‘’Ama biz o zaman kadar o kadar karışacağız ki birbirimize, atıldığımız çöplükte bile zerrelerimiz yan yana düşecek.’’

7) ‘’Gülüm, iki gözümün bebeği

  Ölmekten korkmuyorum

     Ölmek arıma gidiyor,

 Onuruma yediremiyorum ölmeyi.’’

8) “Seviyorum seni

denizi uçakla ilk defa geçer gibi.

İstanbul’da yumuşacık kararırken ortalık

içimde kımıldanan bir şeyler gibi,

Seviyorum seni

‘Yaşıyoruz çok şükür!’ der gibi.”

9) “Gözlerine bakarken,

güneşli bir toprak kokusu vuruyor başıma.

bir buğday tarlasında, ekinlerin içinde,

kayboluyorum…''

10) ''Ben

senden önce ölmek isterim.

Gidenin arkasından gelen

gideni bulacak mi zannediyorsun?

Ben zannetmiyorum bunu.''

11) Zevcem, ruhu revanım;

Hatice Pirayende, ölümü düşünüyorum. Demek ki arterya skleroz başlıyor bende... Bir gün kar yağarken yahut bir gece yahut bir öğle sıcağında hangimiz ilk önce nasıl ve nerede öleceğiz? Nasıl ve ne olacak ölenin son duyduğu ses, son gördüğü renk, kalanın ilk hareketi, ilk sözü, ilk yediği yemek? Belki de birbirimizden uzakta öleceğiz. Haber çığlıklarla gelecek yahut da ima edecekler ve kalanı yalnız bırakıp gidecekler. Ve kalan karışacak kalabalığa. Yni efendim hayat... Ve bütün bu ihtimalat 1900 kaç senesinin kaçıncı ayı kaçıncı günü kaçıncı saatinde? Zevcem, rugu revanım. Hatice Pirayende ölümü düşünüyorum, geçen ömrümüzü düşünüyorum. Kederli, rahat ve hodbinim. Hangimiz ilk önce nasıl ve nerede ölürsek ölelim, seninle biz birbirimizi ve insanların en büyük davasını sevebildik ''yaşadık'' diyebiliriz.

12) ''Sevgilim,

Her şeye rağmen bana öyle geliyor ki çoğu gitti azı kaldı. Hasretimiz çektiğimiz kadar sürmeyecek. Seni sevmek saadetimdir, sana kavuşmak her şeyim. Rüyalarıma giriyorsun. Parmaklarının ucundan öperim, sevgilim. Ve öperken onları bile inciteceğimden korkutuyorum, benim için öyle rüya gibi, öyle gül yaprağı ve kelebek kanadı gibi nazık ve ince bir şey oldun. Sana kavuştuğum gün yüzüne bile fazla bakmaktan çekineceğimi sanıyorum, olmaya ki gözlerim hoyratlıkları ve açgözlülükleriyle yüzünü incitmesinler.''