Carpe Diem

Geçirdiğim ve kaçırdığım anlarıma ithafen

Carpe diem, ya da anı yaşa, günümüzün en yaygın hayat felsefelerinden biridir. Bu anlayışın kökeni milattan tam 23 yıl önce, Romalı şair Horatius’un yazdığı dizelere dayanmaktadır. Hepimiz en mutlu olduğumuz anın içinde kalmayı isteriz ya da kötü hissettiğimiz esnada kendimizi en mutlu olduğumuz o anda buluruz. Bazen bu anıyı gözlerimiz yaşararak ya da gülümseyerek hatırlarız. O anı aslında endimizi motive etmek için düşünürüz fakat, maalesef, o an hatıraya dönüşmediği zaman değerini pek bilemiyoruz.

Teknoloji çağına girdiğimizden beri tek ilgilendiğimiz telefonumuz ve sosyal medyada gösterdiğimiz kişiliklerimiz. Bazen, fotoğraf veya video çekip, Instagram'da hikaye paylaşmak için güzel bir gün batımını kaçırdığım bile olmuştur. Hayatımın en iyi yazını 2021 yılında Sarımsaklı'da geçirmiştim. Beklemediğim kadar güzel geçmişti ama çok gereksiz olaylara takılıp bazı anların tadını çıkaramadığımı görüyorum şimdi. En iyi doğum günüm olan yirmi birinci yaş günümde de, hayatımda önemi olmayacak bir olay için canımı sıkıp, anın tadını yine çıkaramamıştım. Keşke bu üç farklı zamanda gerçekleşen döngüyü bozup cok eğlenmiş olsaydım. Bu yazıyı kendime ve okuyucularıma nasiyat olsun diye yazıyorum. İleride daha iyi tatillerim ve doğum günlerim olacak ve bu zamanların tadını çıkartıp anda kalacağım. Çok eğleneceğim ve ruhum dinlenecek. Anı biriktirmek, dakika başı telefondan çekilen fotoğraf ya da video ile olmamalı, hislerinle ve hafızanla olmalıdır.