Death Note "Ölüm Defteri" İzlemeli miyim? #29

"Ölüm melekleri elma sever, bilir misiniz?"

Öncelikle merhaba sevgili okuyucu. Umarım iyisindir. Hayatımızın tamamen değiştiği ve pozitif kalmaya çalıştığımız şu günlerde seninle tekrar aynı satırlarda buluşmaktan mutluluk duyduğumu belirtmek istiyorum. Bu yazımda seninle birlikte ilk göz ağrım olan "Death Note" animesini inceleyeceğiz. Konusundan ve işleyişinden bağımsız olarak bu animeyi benim için özel yapan şey lise yıllarımda beni anime kültürü ile tanıştırmış olmasıdır.

Hepimizin de bildiği gibi "İlkler unutulmaz."

Hiç unutmuyorum tam da sınav döneminde "Death Note"u izlemeye başlamıştım. O zamanlar bilgisayarım ara ara donuyor ve 25 dakikalık bir bölümü dahi 40 dakikada izlememe neden oluyordu. Ona rağmen uykusuz kalıp 37 bölümden oluşan bu diziyi bitirmek için sabahladığımı sizlere itiraf etmek istiyorum.

Ana kahramanımız, hatta edebiyatta kullandığımız tabiriyle "trajik kahramanımız" Light Yagami 17 yaşında lise son sınıfa giden çok başarılı ve zeki bir öğrencidir. Bir gün camdan dışarı bakarken gökyüzünden bir defterin düştüğüne şahit olur. Defterin üzerinde "Ölüm Defteri" yazmaktadır ve kullanım talimatlarında yazan şu sözler Light'ın aklını karıştırır.

"Deftere adı yazılan kişi ölür."

Her zaman mantığı ile hareket eden Light ilk başlarda bunun bir şaka olduğunu düşünse de defteri kullanmaya karar verir ve anaokulunda çocukları rehin alan bir hırsızın ismini deftere yazar. Sahiden de adam 40 saniye içinde kalp krizi geçirerek ölür. Bu noktadan sonra Light'ın hayatı tamamen değişmeye başlar çünkü bu defter sayesinde dünyadaki tüm "kötüleri" temizleyip, yarattığı yeni dünyanın tanrısı olacaktır.

"Bu dünyayı sadece iyi olduğunu düşündüğüm insanlarla dolduracağım."

Defterin asıl sahibi olan şinigami bizim bildiğimiz ismiyle "Ölüm meleği" Ryuk, ölüler diyarında "canı sıkıldığı" için dünyaya, Light'ın yanına gelir. Defterin şu anki sahibi Light'ın yanında, o ölene kadar kalacaktır. Ölüm meleklerini yalnızca deftere dokunan kişiler görebilmektir.

Light'ın, "yeni dünya düzeni" için çok fazla kişiyi ortadan kaldırması gerekir. Bu nedenle televizyonda yayınlanan suçlulaların isimlerini tek tek deftere yazar. Bu olağanüstü ölümleri tek fark eden polis teşkilatı değildir. İnsanların "birisinin" tüm kötü ruhları temizlemeye başladığını fark etmesi uzun sürmemiştir.

Bu kişiye "KİRA" ismini takarlar.

Ölümlerin artması ile polis teşkilatı ve FBI devreye girer. Fakat hiçbir birim Kira'yı yakalamanın yakınında dahi geçemez. Ardından Interpol, soruşturma için 'L' isimli gizli ajanı bu vakaya atar. L, Kira'nın Japonya'da yaşadığını zekice bir yöntem kullanarak öğrenince, bu iki kimliği gizli kahramanımızın savaşı başlar.

Fantastik ögelerin bulunduğu, polisiye konulu, gizemin ve ters köşelerin bir arada olduğu diziler size göreyse doğru yerdesiniz demektir. Zekice yazılmış diyalogların yanında, heyecanınızı ve merakanızı her daim üst seviyede tutmayı başaran bu anime eminim ki sizi de bambaşka dünyalara götürecek ve son bölümlere geldiğinizde maceranın bitmemesi için kendinizi bu animeyi yavaş izlemeye zorlarken bulacaksınız.

İçten içe Light'ın yaptıklarını sorgularken aynı zamanda L ile ikisinin zekasını hayranlıkla izleyeceğinizden kuşkum yok.

Light "yeni dünya düzeninde" sadece iyilerin olduğu bir dünya kurabilecek mi? Yoksa Ryuk'un da söylediği gibi bunu başarırsa geriye kalan "tek kötü" Light mı olacak?

"HEP SAVUNMADA OLURSAN ASLA KAZANAMAZSIN, KAZANMAK İÇİN SALDIRMAK ZORUNDASIN."

İlk önce Light mı yoksa L mi "hedefinin" kimliğini bulabilecek? Peki ya Light'ın elindeki bu gücün ne gibi sonuçları olacak? Siz de bu soruların cevaplarını öğrenmek isterseniz, sizleri "Ölüm Defteri"nin ilk bölümüne davet ediyorum.

Bir sonraki yazımda görüşmek dileğiyle.