Dört Duvar
İnsanlık, neden dört duvar arasına sıkışıp kaldı?
İnsanlık, günümüzde dört duvar arasında yer almaktadır. İnsanın doğasına ters düşen bu sıkışmışlık hissi günümüzde artık hat safhaya ulaşmıştır. Modern hayatın bize kazandırdığı ofiste çalışma hayatı, evde vakit geçirebilecek aktivitelerin artması ve özellikle pandeminin de etkisiyle sürekli dört duvar arasındayız. Hepimiz artık beyaz yaka olmanın rahatlığının peşindeyiz fakat beyaz yaka olmanın rahatlığının bizden aldığı çok önemli şeyler var. Sürekli ev-ofis arasında geçen hayatlarımız bir binanın içerisinde sıkışıp kalmış durumda. Evden ofislerimize geliyor, ofislerimizden evlerimize gidiyoruz. Sürekli bir dört duvar arasındayız. Zaten yeterince yüksek binalar arasında kalmış insan bir de bu binaların içine sıkışıp kalıyor. Ofis-ev döngüsüne bir de yine dört duvar arasına girdiğimiz ofislerimiz eklenince, dışarıyla bağlantısı kesilen, sosyal bir canlı olan insan artık asosyal bir canlı konumunda. Ofise geliyoruz aynı insanlar, eve gidiyoruz aynı hisler, aynı insanlar, kafelere gidiyoruz aynı arkadaşlarla, aynı kafelerde dört duvar arasına sıkışıyoruz. Her yaptığımız işte artık mekanlar, doğadan ön planda. Dışarıda yer olmaya alışık olan insan artık dışarıda yer almaktan korkar hale geldi. Geziyoruz, seyahat önerileri alıyoruz, yine mekanlarla ilgili öneri alıyoruz. Bir yerden bir yere giderken yürümekten ziyade, ulaşım araçlarını tercih ediyoruz. Ya bir arabanın ya bir metronun ya da bir otobüsün içine tıkılıp kalıyoruz. Kendimizle baş başa kalacağımız etrafımızı hiçbir şeyin sarıp sarmalamadığı etkinliklerden artık çok uzağız. Tüm bu sıkışmışlık hissine karşı elimizde tek kozumuz kitaplar kaldı. Kitaplar bizlere kattığı ufukla birlikte bizleri dört duvarın arasından alıp daha açık mekanlara, hiç görmediğimiz insanların duygularına, hiç tanımadığımız yazarların hissine götürmektedir. Modern çağda insan hep bir şeylere sıkışıyor. Ya zamanı yetiştiremiyor ya da dört duvar arasında sıkışıyor. Eğer sıkışmak istemiyorsanız, yürüyün, kitap okuyun, ofislerinizden evlerinizden çıkın. İnsan, bu şekilde kodlanmış bir canlıdır. Özümüze dönelim, doğayla iç içe olalım ve dört duvar arasında sıkışıp kalmayalım!