Forrest Gump

Bu yazımızda aslında çoğumuzun bildiği kült filmlerden olan Forrest Gump üzerinde duracağız. Tom Hanks’ın oyunculuğunun efsaneleştiği ve The Shawshank Redemption’a akademide ödül bırakmadığı 1994 senesine dönelim.

Forrest özel bir çocuk olarak dünyaya geldiğinde annesinin en büyük şansı olduğunu henüz bilmiyordu. Bayan Gump daima; Forrest’ın, kendini farklılıklarıyla özel görmesini sağladı. Forrest kendini bu nedenle eksik ya da fazla hissetmedi. Çocukluk arkadaşı ve aşkı Jenny’le olan zamanlarını saymazsak. Çünkü Jenny onu annesi gibi olduğu gibi kabul eden önemli karakterlerden biriydi. Jenny ile onu birleştiren şey baba sevgisinin eksikliğiydi belki. Jenny karakterinin de çocukken istismar ve ihmale uğradığını, ilerideki hayatında bu süreçten çıkamadığını görüyoruz.

Forrest karşısına çıkan yollarda özgüvenini annesinin düşüncelerinden uzaklaşmayarak kaybetmiyor. “Run Forrest, Run!” söylemi de bu yolda koşmasını özetleyen bir durum. Her şeye rağmen hayatta eksik hissedeceğimiz durumlar olacaktır ve koşmaya, denemeye devam ederiz. Forrest hayatın birçok alanına girerek bunu deneyimlemekten çekinmiyor. Eğer ki kendini sorgulasa ve değiştirmek için çabalasaydı belki de bu yolun durağında bekleyecekti. Fakat Forrest koşarak, hayata devam ederek birçok durağı arkada bırakmış ve insanlar için bir sembol hale bile gelmiştir.