Gerçek bir Tutlu, Büyüleyici Bir Aşk: Queen Charlotte
Deli Kral, Engelsiz Aşk: Queen Charlotte
Meşhur "Bridgeton" serisinin gözde kraliçesi... Görkemli, meraklı, çöpçatan Charlotte. Dizinin ilk iki sezonunda karşımıza çıkan asi kraliçe Charlotte, üçüncü sezonda asıl karakter oluyor.
İzleyiciyi beklenmedik şekilde şaşırtan ve büyüleyen o aşk hikayesinde kraliçenin bilinmeyen hayat hikayesi gözler önüne seriliyor. İlk iki sezonda kocasının ölüm haberini heyecanla bekleyen biri olarak algılanan kraliçenin yaşadıkları ve hislerin izleyiciler üzerindeki etkisi oldukça büyük olacak.
Kral George ile evlenmek üzere getirilen Charlotte henüz 17 yaşında. Abisi tarafından istemediği bir evlilik yapmaya zorlanan Charlotte ailesi ve ülkesi için bu karara boyun eğiyor. Yeni bir kral adayı için evlendirilmek istenen kral George gizemli bir şekilde siyahi olan Charlotte ile evlendiriliyor. Gizemli olmasının asıl sebebi olan hastalığı henüz gün yüzüne çıkmadan evlendirilen çift habersiz olarak denk geldikleri ilk karşılaşma anında aşk çemberine girmiş bulunuyor.. Kendi düğününden kaçma girişiminde bulunurken habersizce kralla karşılaşan ve anın etkisi altında kalan Charlotte İngiltere'nin ilk siyahi kraliçesi.
Birbirlerinden etkilenmiş bir vaziyette evlenen çift aslında yeni bir hayata başlangıç yapmıştır. İlk günden kraliçesini kendinden uzak bir yere yerleştiren kral eşi tarafından kötü anılsada aslında aklı hep ondadır. Anlatamayacağı şeyler yüzünden kendini buna mecbur hisseden kral zamanla kendi hislerine de yenik düşer. O sırada bu ayrı evlilikten bir bebek bekleyen kraliyet ailesi, her gün gelecek olan o güzel haberin beklentisindedir. Bu esnada henüz birbirine yaklaşamamış olan kral ve kraliçe bu durumun anlaşılmaması için elinden geleni yapmaktadır.
Duygularına yenik düşen kralın kraliçeye gitmesiyle birlikte beklenen hamle gerçekleşir. Anın büyüsüne kapılan Charlotte her şey yolunda zannederek mutluluğa adım atmışken duyduklarından sonra bir hayal kırıklığı yaşasa dahi her zaman sürdürdüğü o asiliği ve dik başlılığından ödün vermez. Sadece beklentileri karşılamak amacıyla kralla yakınlaşan Charlotte, çok öfkeli olsada içindeki o aşk duygusunu yok edemez.
Kralın herkesten saklanan o hastalığı yüzünden söylemiş olduğu, Charlotte tarafından yanlış anlaşılan o sözler aslında gerçeği yansıtmamaktadır. Er ya da geç bir araya gelen çifti zorlayacak olan o sancılı süreç kralın gece yarısı gelen bir atağıyla başlar. Duruma şahit olan ve neye uğradığını şaşıran Charlotte hayretler içerisinde olayı anlamaya çalışırken tedirginliği ifadelerinden anlaşılır. Yüzünde herkesin içinde olmaktan çekineceği halin çaresizliği, deli krala duyulan büyük aşk...
Her iki tarafı da kasıp kavuran o aşk krala Charlotte'e kavuşabilme umuduyla akıl almaz tedavi önerisini kabul ettirir. Charlotte her şeyden habersiz tekrar yalnız bırakıldığı düşüncesiyle hüzüne boğulurken, George bir gün deli kral olmaktan çıkarak kraliçesine kavuşma isteğiyle tedavi adı altında uygulanan işkencelere göğüs gerer.
Yaşadıkları sonrasında ülkesine geri dönme girişiminde bulunan kraliçe Charlotte, krala yaptığı ani ziyarette uğradığı işkenceli tedaviye şahit olur ve onu oradan çekip alır. Tam bu sırada hamile olduğunu öğrenen Charlotte kocasının asıl tedavisinin sevgi olduğuna inanır. Sevdiği insana ömrünü adayan Charlotte heyecanla bekliyormuş gibi göründüğü o ölüm haberinden hayatı boyunca korkmuştur. Birini tüm kusurlarına rağmen olduğu gibi kabul ederek sevgiyle iyileştirme çabasıdır aşk...