Gezegene Zarar Vermeden Çamaşırlarınızı Nasıl Yıkarsınız?

Günümüz toplumunun “her zaman daha fazlası” alegorisi, çamaşır yıkama ürünlerinin ultra verimliliği, günlük kullanım için tamamen abartılacaktır. Tıpkı Fransızların haftada ortalama 5 kez mekanik olarak çamaşır makinelerine atma sıklığı gibi (yani, Fransa'da her gün 20 milyondan fazla deterjan piyasaya sürülür, bu da 1 milyar litre atık su tahliyesine karşılık gelir). Veya makinelerini hevesle ayarladıkları sıcaklık. Bu amansız temizlik arayışı ve bahar tazeliğinin sonsuz kalıcı kokuları, kaçınılmaz olarak çevreye ikincil bir zarar kaynağıdır... Les Petits Bidons'un kurucusu Cyril Neves ile inceleme, piyasayı sarsmaya kararlı yeni Fransız gardiyanlar arasında yer alan çevre dostu çamaşır deterjanı markası.

Döngüsellik sorumlu modada anahtar kelime olsa da , çamaşır yıkama sorunu hala ekolojik tartışmaların çatlaklarından kaçıyor gibi görünüyor. Bununla birlikte, bir giysinin yaşam döngüsündeki üretimi ve geri dönüşümü arasındaki merkezi kısmı, çevresel etkisi açısından da çok önemlidir. Yıkamadan yıkamaya, kurutmadan kurutmaya, petrolden üretilen sentetik elyaflar (polyester, naylon, elastan vb.) bozunur ve mikro elyaflarını (dolayısıyla mikroplastikleri ) atık suya boşaltır. Tıpkı üretim sürecinde kullanılan kimyasal maddeler gibi. WeDressFair'e göre bugün denizlerdeki ve okyanuslardaki mikro plastiğin %60'ı sahip olduğumuz giysilerden geliyor.. Çamaşır makinesine atılan 5 kilo sentetik kumaş, doğaya 6 milyon mikrolif salıyor. Yine de bu görünmez kirlilik, deniz ekosistemleri için olduğu kadar insan sağlığı için de zararlı olduğu için bugün tüm endişelerin merkezinde yer alıyor. Ve elyaf ne kadar çok aşınırsa, o kadar çok mikro partikül salar. Bu parçalar kısmen atık su arıtma tesislerinin filtreleme ve arıtma işlemlerinden kaçar ve bu nedenle yerküre sularına karışır. Nature Communications dergisinde yayınlanan bir çalışmaOcean Wise tarafından hazırlanan bir rapora göre, Kuzey Kutbu'nda bulunan mikroplastiklerin %92'sinin sentetik lifler olduğunu ve bunların %73'ünün polietilen terefitalatın (veya PET'in) tüm özelliklerine (özellikleri ve boyutu) sahip olan polyester lifler olduğunu gösterdi. tekstil için kullanılır. Akıntılar onları bu izole bölgeye esas olarak Atlantik'ten taşımış olmalı ve bu nedenle Avrupalılar ve Amerikalılar tarafından yıkanan giysilerin liflerinden gelmelidir. İyi haber, 2025'ten itibaren Fransa'da her yeni çamaşır makinesinin bu mikro elyafları engellemek ve hasarı sınırlamak için bir filtre ile donatılması gerekecek.

Bir Çamaşır Ürününün Çevreye Etkisi Nedir? 

Ama sonra devreye çamaşır ürünü giriyor… Süpermarketlerin raflarındakilerin neredeyse tamamı çevreyi kirletiyor (birçoğu “ekolojik” olarak etiketleniyor). Cyril Neves , "petrol ve hurma yağı türevleri" gibi genellikle biyolojik olarak parçalanamayan, onları oluşturan zehirli bileşenleri suçlayın, hemen duyurur., Les Petits Bidons ürünlerinin toksik olmamasından taviz vermeye hazır değil. Bunların arasında: "yıkama için kullanılan lauril eter sülfat veya dodesilbenzen gibi yüzey aktif maddeler". Ayrıca çamaşırları yumuşatan silkonlar, sıvının rengini güzelleştiren boyalar, koruyucular ve hatta beyazı reklamlardaki kadar kusursuz kılmayı amaçlayan optik beyazlatıcılar da var. Makinenin deliği o zaman " okyanusa açılan açık bir kapıdır.”, diye açıklıyor Cyril. “Bu bileşenler borularda, atık su şebekesinde bulunur ve arıtma tesislerinde tamamen tutulmaz. Böylece sonunda nehirlere ve akarsulara varırlar.” Çevre (ve nihayetinde sağlığımız üzerinde, çünkü cildimiz onları yıkanmış giysiyle temas halinde emdiği için) üzerinde feci sonuçlar doğurur. Balıklarda interseksüalite olgusunun kökeninde yer alan ve insan hormon sistemi ile etkileşimi bilinen endokrin bozucuları, erkek balıklarda dişi özellikler geliştirerek ve bunun tersini ele alalım. Ve bu çeşitli bozukluklar görünmez olsa da, diğer yandan diğerleri şimdiden gözlerimizin önünde şekilleniyor: araştırmalar, deterjanlarda bulunan kirleticiler ile nehirlerin ve nehirlerin ötrofikasyonu arasındaki mevcut ilişkiyi doğrulamaktadır. Sudaki bu anormal besin birikimi, genellikle yüzeyde alglerin çoğalmasına neden olur ve aslında tüm su ekosistemini bozar. Başka bir gösteri zaten meydan okuduBiarritz . “Atlantik kıyılarında büyük fırtınalar olduğunda, sahillerde aşırı köpük bulunur. Bu fırtınalı anlarda köpüğün köpük olduğunu düşünebilirsiniz ama aslında deterjan kalıntısıdır!”, diye açıklıyor Cyril.

Giysilerinizi Sorumlu Bir Şekilde Nasıl Yıkarsınız? 

Daha sonra makinede tam hızda döndürülen çamaşır ürünlerinin ultra verimliliği, "biraz özel bir jete binip ekmeğinizi almaya benziyor." “Isırma formüllerinin de giysiler için olduğundan bahsetmiyorum bile. Ve daha çabuk zarar gören bir giysi, tekstillerin aşırı tüketimini sürdürüyor.” Temel konulara geri dönmek için bu pazarlama hız trenine kapılmamıza izin vermezsek ne olur? Daha önce olduğu gibi, çamaşır yıkamak "yavaş yaşama" ritüeline yardımcı olabilir. Güzel malzemeleri tercih edin, kıyafetlerinizi ayırın, çamaşırlarınızı açık havada asmanın keyfini yeniden keşfedin... Çünkü, Cyril'in hatırlattığı gibi, kurutucu “tüketim açısından bir katliamdır. Bonus olarak giysinin liflerini bozan işe yaramaz bir ev aletidir. ” Ve neden çamaşırları hassas bir şekilde koklamak için lavanta poşetlerini veya diğer kuru bitkileri gardırobunuza geri koymuyorsunuz? “Bir çamaşır haftalarca temiz kokuyorsa, bence öyle değil. Temiz kokusu yoktur. Haftalarca temizlik yanılsaması vermek için deniz meltemi veya çam çiçeği parfümü gibi gerçek olmayan sentetik parfümleri koklamaya alışkınız. Giysinin dikişlerinde kalan bu sentetik parfüm kalıntıları daha sonra cilde nüfuz edebilir." Yıkanmak için yapılmıştır.” Ardından, az miktarda ürünle yetinin, ön yıkama veya durulama adımlarını veya yumuşatıcıyı atlayın. Giysileri daha az yıkayın. Ve hepsinden önemlisi, daha düşük sıcaklıklarda, ideal olarak "yıkama suyunun ısıtılmasıyla bağlantılı tüm tüketimi önlemek için 30°'de (veya daha az)." Kısacası, daha azı kesinlikle daha fazladır.