Günümüz

Victoria sonunda uyandı. Peki, gerçekleri kabullenebilecek mi?

Victoria yatağında baygın bir şekilde yatarken ablası yanında diz çökmüş, kardeşinin elini tutmuş bir şeyler fısıldıyordu. Küçük kız kıpırdanmaya başladığına ablası gözlerini kocaman açıp ayağa kalktı.

"Victoria?"diye seslendi.

Bir ses gelmemişti ancak parmakları oynamıştı. Sally derin bir nefes alıp gözyaşlarına boğuldu. Hizmetkarlara seslendi.

"Hekim... Hekimi çağırın!"

Efendilerinin emriyle koşarak hekimi çağırmaya gittiler. Sally kardeşinin yanına geldi, diz çöktü. Öncd kardeşinin elini öptü. Küçük, yumuşak elleri buz kesmişti. Ardından yaklaşıp alnını öptü. Yavaş yavaş rengi sarıdan kırmızıya dönüyordu. Yakında kendine geleceğini umuyordu Sally. Tek ailesini kaybetmeye dayanamazdı. Bu ailede kalmasının tek nedenini kaybederse bedelini herkese ödetirdi. Kardeşi normal bir hayat sürsün diye çok fazla karanlığa bulanmış, pek çok cana kıymıştı. Uyanması için de bittabi canlara kıyabilirdi. Sırrını açığa çıkarmak pahasına da olsa kardeşini uyandırırdı.

Annesinin ona vasiyetini aklından bir an olsun çıkartmamış, o vahim kazanın tekrarlanmaması için elinden geleni ardına koymamıştı. Zira bir Sanchez olmak bunu gerektirirdi. Kanlı bir savaşa girmek pahasına ailesini koruması gerekiyordu. Bir abla ve bir Sanchez olarak görevi buydu.

Onu hiç kimsenin merhametine bırakmayacaktı. Ne amcaları ne de bir başkası onları yönetemeyecekti. İmparator bile olsa ailesini korumak için karşısına almaya hazırdı. Herkesten sakladıkları güçlerini açığa çıkartmasının vakti gelmişti. Kardeşini bu hale sokanların yatacak yeri olmayacaktı. Onu korumak için her şeyi yapardı. Her şeyi...

 Eğer kendi gücünü bulması gerekiyorsa ona tüm gerçekleri açıklar, yapması gerekeni yapardı. Onu kendi başına eğitemeyecekse eğitebilecek birini bulurdu. Bunun için dünyanın öbür ucuna gitmesi gerekiyorsa giderlerdi.

Sally kardeşinin solgun yüzüne bakarken geleceklerini görebiliyordu. Çin'de onlara rahat vermeyeceklerdi. Aileleri ne kadar soylu ve köklü olursa olsun hepsiyle savaşamazlardı. Böyle bir savaşın kardeşini tehlikeye atacağını bilmese savaşırdı. Annesinin kızı olarak küçük bir zorluktan korkuyor değildi. Üstelik bu savaşta yalnız değildi. Yıllardır annesinin eğittiği onlarca öğrencisi de bu savaşa gözü kapalı girerdi. Fakat kardeşinin gitmesi gerekiyordu. Kendi ellerindeki kanı ona bulaştıramazdı. Kardeşi çok uzaklara gitmeliydi, döndüğünde ise ona kusursuz bir hayat sunmalıydı.

 Karar verilmişti. Gelen mektubu ilk gördüğünde yapması gerekeni biliyordu. Şimdiki durumda Victoria için daha güvenli bir yol yoktu. Küçük kardeşi uyanıp sağlığına kavuştuğu an yola çıkacaktı. Sally, onun yanına güvendiği iki korumaya verecek ve başına bir fenalık gelmediğine emin olacaktı. Ardından Victoria, her şeyi öğreneceği, güvende olacağı yere gidecekti.