Hatırlanmak

Öldükten sonra hatırlanmak üzerine bir yazı.

İnsanlar doğar, büyür ve ölürler. Öldükten sonra da iyi veya kötü şekilde hatırlanırlar. Önemli olan nasıl hatırlandıkları ve hayatta oldukları süre boyunca nasıl işler yaptıklarıdır. Sonrasında iyi olarak anılmak istiyorsa ona göre hareket etmelidir insan.

Öldükten sonra insanın çocukluğu, gençliği, yaşlılığı ve hatta bebekliği bile konuşulur. Yaptığı her kötü şey ve her iyi şey akıllara gelir çünkü insanların zihni bu tür durumlarda iyi çalışır bence. Eğer hayatınızda insanları seven, onlara sıkıntı çıkarmayan ve işinizi doğru dürüst yapan birisi olursanız büyük ihtimalle öldükten sonra da iyi bir şekilde hatırlanacaksınızdır. Bunun tam tersi olursa yani sağlığınızda kötü davranır, insanları ezmeye çalışır ve işinizi hakkıyla yapmazsanız büyük ihtimalle kötü anılacaksınızdır.

Öldükten sonra nasıl hatırlanma konusunda büyük ihtimalle herkes "Aman bana ne ki?" diyebilir. Ben bu şekilde düşünmüyorum. Bana göre her insan hayatta bir iz bırakır ve öldükten sonra da bu şekilde hatırlanır.

Sevdiğim bir söz var; hayatta sizi tanıyan ve adınızı bilen son kişi de öldüğünde hiç doğmamış olacaksınız. Bu sözü ilk okuduğum andan itibaren beni hep etkilemiştir çünkü üzerine düşünüldüğünde o kadar haklı bir söz olduğunu anlayabiliyorsunuz. Sonuçta bir insansınız ve eninde sonunda öleceksiniz. İsminizin ne kadar çok hatırlanacağı da bu bağlamda sizin elinizde oluyor. Bunları birleştirdiğimizde de nasıl hatırlanacağınız ve ne kadar süre hatırlanacağınız sizin elinizde. Yüzyıllar boyu mu hatırlanmak istiyorsunuz yoksa bir haftada unutulmak mı istiyorsunuz? Bunu düşünün ve buna göre hayatınızın geri kalanını yaşayın.