Hayat Üzerine

Hayatın bize sundukları üzerine

İnsanın kendisiyle olan kavgası bitmeden hayatı düzene de girmiyor. Bazen öyle dönemler oluyor ki hayattan ne bir beklentimiz oluyor ne de karşılık alabilmek için bir çabamız. Bu bilinmezlik ve isteksizlik aslında yine bizlerden kaynaklanıyor. Yani bazen kendimizi yeterince tanımadığımız için ve ne istediğimiz konusunda kafa karışıklığı yarattığı için hayatımızın alt üst olduğu süreçler yaşayabiliyoruz. Yanlış kararlar veriyoruz, zamanımızı yeterince iyi değerlendiremiyoruz ve bir boşluk deryasında sürüklenip gidiyoruz. Bir rutin hâlinde hayatın sıkıcılığında sıkışıyoruz.

Bunu önlemek için öncelikle durmamız gerekiyor. Yani gerçek anlamda kendimizle baş başa kalabileceğimiz sakin bir ortamda durmalı ve zihnimizi olabildiğince boşaltmalıyız. Şu an yaptığımız şeyden memnun muyuz, bunu yapmayı gerçekten istiyor muyuz sorularını sormalı ve hemen asıl hayattan istediğimiz şey için neler yapabiliriz, nasıl bir adım atabiliriz bunun üzerine kafa yormalıyız.

Bazen o kadar sabırsız oluyoruz ki istediğimiz şeye zahmetsiz bir şekilde ulaşabilelim istiyoruz. Ya da süreç gözümüzde o kadar büyüyor ki adım atmaya korkar hâle geliyoruz ama bu aslında o kadar da göz korkutan bir şey değil. Her şeyden önce düşünceyi aklımıza yerleştirmek önemli ve bunu istediğimize kendimizi inandırmalı ve de yapabileceğimiz konusunda kendimize güvenmeliyiz. Sonrasında ise yapmak istediğimiz şey için her gün çok az bir vakit ayırmak bile küçük bir adım olarak görünse de bizde o disiplini sağlayacaktır.

Bazen de çok istediğimiz şeyler için ne kadar çırpınsak da gerçekleşmiyor. Bu durumlarda kendimizle inatlaşmayı bırakıp olanı kabul ederek önümüze bakmamız gerekiyor. Yani aslında önemli olan nokta, istediğimiz şey için gerekli çabayı sarf etmeli ama olmuyorsa da tüm enerjimizi ona harcamamamız gerektiğidir. Belki de hayat karşımıza daha iyisini çıkaracak veya beklemediğimiz bir anda o şey bizim olacaktır.

Ben kendi adıma, ne istediğimi ve ne istemediğimi artık biliyorum; bazı şeyler olmuyorsa bunu akışına bırakmak gerekiyor. Ne zaman ki kendimle inatlaşmayı bıraktım, o noktadan sonra çabaladığım her şey bana kendi eliyle gelmeye başladı. Yaşamasını bildikten sonra hayat bir rüya gibidir ve rüyalar da gerçeğe evrilir. Rüya güzelliğinde hayatlarınız olması dileğiyle.