İçgüdünün Interstellar'daki Yeri

Jonathan ve Christopher Nolan tarafından yazılmış ve yayımlandığı zamandan beri izleyicilerinin büyük bir çoğunluğunu kendine hayran bırakan bir film olan Interstaller, Yıldızlararası’nın sinematografisi, oyunculukları, senaryosu ve filme dair olan her şey hakkında yeteri kadar konuşuldu. Bu nedenle onuncu yılı şerefine, bir de içgüdünün önemi hakkında konuşalım.

Kaynakları biten dünyamızın yerine yaşanılabilir bir başka gezegen bulma amacıyla yola çıkan astronotların etrafında şekillenen bir filmdir Yıldızlararası. Doktor Mann, Laura Miller, Wolf Edmunds ve dokuz diğer astronot yıllar önce bu görev için Gargantua adındaki kara deliğin etrafında yer alan gezegenlere araştırma amaçlı gönderildi. Ancak anlaşılacağı üzere sadece ilk üç astronottan gittikleri gezegenlere dair veri bilgileri dünya’ya ulaştı. Bu nedenle de Joseph Cooper, Doktor Amelia Brand, Romilly ve Doyle cevap gelen gezegenlere kontrol ve araştırma amaçlı yolculuğa çıkar.

Gargantua adlı kara delik bizim gezegenimize 10 milyar ışıkyılı uzaklığında olduğu için, bilim insanları tarafından keşfedilen bir solucan deliği sayesinde oraya ulaşmaları ve yolculukları planlanan şekilde ilerlerse o üç astronotun gezegenlerine gitmeleri hedeflenmektedir. Yolculukları başarılı olur ve Gargantua’ya ulaşırlar ancak bu sefer de zaman farkı ve yakıt sıkıntısından dolayı karar vermeleri gerekmektedir.

Gezegenlerden Mann ve Miller, Gargantua’ya yakındır ancak Edmund gezegeni uzaktadır. Önce Miller’ın gezegenine giderler ancak karşılaşılan manzara hiç de yaşanılabilir bir yere dair değildir. Miller gezegeni kara deliğe daha yakın olduğu için zaman orda çok yavaş akmaktadır. Oradaki bir saat dünyada yedi yıla eşittir, bu nedenle de araştırmayı çabucak yapmaları gerekmektedir. Sadece sudan oluşan bir gezegendir Miller gezegeni ve bulgulara göre su aşırı steril bir sudur. Hatta o kadar sterildir ki herhangi bir bakterinin oluşumu da imkansızdır ve bu durum orada sıfırdan yaşam alanı oluşturmayı imkansız kılar. Ancak, yükselen dalgalar sonucunda mekiğe hızla dönmeye çalışan Doyle’un çabası boşa gider ve yükselen dalgalar onu öldürür.

Ardından gidecekleri gezegeni seçmekte zorluk yaşarlar çünkü Mann gezegeni Miller’a yakınken Edmund gezegeni uzaktır ama Doktor Brand Edmund gezegeninde yaşamın olma olasılığının daha yüksek olduğunu düşünmektedir, Cooper ve Romilly’nin aksine. Edmund, gezegene ilk indiğinde o gezegende yaşam olduğuna dair olumlu bir mesaj yollamıştı ancak son üç sene içerisinde hiçbir bilgi güncellemesi yapmadığı için yanıldığı ve öldüğü düşünülmektedir. Bunların aksine Doktor Brand, Edmund gezegeninin kara deliğe olan uzaklığından dolayı orada hayatın bulunmasının daha olası olduğunu savunmaktadır. Ancak elinde bir bulgu olmadığı için bunların hepsi içgüdüsel olarak sınıflandırılmış ve Brand’in Edmund’a olan sevgisinden dolayı oluştuğu düşünülmüştür.

Öte yandan Doktor Mann de olumlu bilgilendirme yaptığı için bir seçenek olarak değerlendirilmiştir ve Edmund yerine o seçilmiştir ancak insanları kandırdığı ortaya çıkmıştır. Geri dönüş yapabilecek kadar yakıtı olmadığı için birilerinin gelip onu kurtarması için yalan konuşmuştur. Cooper, Romilly ve Brand oraya inip araştırmalara başlayınca oranın yaşanılabilecek bir yer olmadığı ortaya çıkmıştır. Havası tamamen amonyaktan oluşan bir gezegende nefes almak imkansızdır ancak bunu keşfettiklerinde iş işten çoktan geçmiştir. Mann robotunu herhangi bir duruma karşı imha olacak şekilde ayarladığı için kaydedilen bilgilere ulaşmaya çalışırken Romilly ölür. Mekiği ile kaçmaya çalışan Mann, kendisini gemiye bağlayamaz ve Cooper ile Brand’in uyarılarını duymamazlıktan gelip mekiğini bağlamaya çalışırken patlama yaşanır ve ölür. Geriye sadece Cooper, Brand ve karşılarında iki seçenek kalır, bütün ağırlıklardan, roketlerden kurtulup Edmund gezegenine gitmek ya da Gargantua’nın içine sonucunda ne olacağını bilmeden girmek. Cooper, Brand’i kandırır ve roketini Edmund gezegenine gidecek koordinatları girerek onu oraya kendisini de kara deliğe yollar.

Yola dört kişi çıkan ekipten sadece iki kişi kalmıştır, gittikleri gezegenlerde hep kayıplar vermişlerdir ama Brand, Edmund’ın gezegenine inince orada temiz hava ve yaşanılabilir yüzey ile karşılaşır. Edmund gezegeni hakkındaki tek kötü şey Edmund’ın görev esnasında vefat etmesidir.

Doktor Brand en başından beri Edmund gezegenine gitmeyi öncelik etmiştir çünkü ona duyduğu sevgisine ek olarak içinden bir his orada yaşamın var olduğunu hissettirmiştir. Ancak doğrulanmamış ve devamı gelmemiş bulguları baz alarak Mann ve Miller gezegenlerinin daha yaşanılabilir olduklarını bilimsel olarak kanıtlamaları sonucunda hiçbir yaşama saptanamadı ve daha da kayıplar verildi. Eğer en başında Doktor Brand’in sözleri dinlenmiş olsaydı, Edmund gezegeninde herkes sağlıklı bir şekilde iniş yapıp hayatta kalmış olacaktı.