İlişkide Rol Değişimi

Dünyada her geçen gün değişim ve gelişim meydana geliyor. Buna uyum sağlayarak ilişkiler de değişim gösteriyor. Kadınların iş hayatına atılmasıyla birlikte diğer domino taşı da hormonlar oluyor.

İş ortamları malum kurtlar sofrası... Kadınlar da burada yer edinebilmek için halen daha bir savaş veriyor ve bu savaşı hormonlarıyla yapıyor. Kadının östorojen salgısı sıkıntıya girince erkeğe ve onun yapısını etkilemeye başlıyor.
Kadınlar testesteron baskısı altında çalışırken eşlerinin de ev içinde değişmesini beklediler.

İstenilen değişimin en sonlarında şikayet edilen erkek modeli, kırılan, küsen, her şeyden incinen, korunma ihtiyacı hissedilen, sürekli kendi istekleri gerçekleştirilsin isteyen, karşı tarafta kaygıya sebep olan, fazla stresli, kısacası kadınla erkeğin yer değiştirdiği, artık arkadaş kaldıkları ve tahrik etmekten uzaklaşan erkektir.

Günümüz ilişkilerinin en büyük sıkıntısı erkeğe benzemeye başlayan kadınlar ve kadına benzemeye başlayan erkeklerdir.

Duygularıyla temas kurabilen erkek elbette çekicidir, gücü ve öz güveniyle dengede olması koşuluyla. Kadınlar duyarlı erkek istediklerini söylediklerinde kendi duygu ve gereksinimlerinin ön planda olmasını istiyorlar.

Günlük yaşantıda eşit olmak demek aynı tip olmak demek değildir. Eşit olmak, farklılıklara, kişiselleliğe saygı göstermek ve bunları desteklerken kabullenmektir.

Kadının iş hayatına atılmasıyla birlikte testesteron salgılanması arttı ve östorojen kazanacağı yerler azaldı. Erkek ise beliğinin dişi kısmıyla temas kurmaya yönlendirildi. Bunların etkisiyle ilişkisi evrildi.