İlişkilerimiz Ve Düğümleri

Çözmeden mümkün mü?

Hepimizin, ilişkilerde çözemediği sorunları vardır. Bazen görmezden gelir, bazen tartışır, bazen de kendiliğinden çözüleceğine inanır gibi davranırız. Fakat sorun orada kalmaya devam eder ve ilişkinin akışında çözülmesi güç hale gelebilir. Adeta bir düğüm gibi. Sonrasında o düğümler ilişkinin gücünden yemeye başlar. Küçülmeye başlayan ilişki, içindeki bağları zayıflatır. 

Bu çözemediğimiz sorunlar bazen öyle bir hale getirir ki ilişkiyi, uzlaşmanın mümkün olmadığı taraflar yaratır. İşte o zaman terazinin iki kefesinde hassas mı hassas bir dans başlar.

Peki neden düğüme odaklanmaz insan? 

Yok saymanın taraflara ve ilişkiye maliyeti nedir?

Bu sorulara cevap aramak, ararken de bolca sorgulamak asıl niyetim. Bir performans sunumu ile imajine ettirmeye çalışacağım.

Kapılarını kapatmaya çalışan bir çift, kapıları kulplarından bağlamak üzere bir halat ve halatın ortasında çiftlerin rekabetinden dolayı giderek sıkışan bir düğüm olduğunu hayal edelim. Halatın kendi boyu iki kapının da kapanmasına yetecek uzunluktadır. Fakat bir engel vardır. Dışarıdan bakıldığında görünen ama partnerlerin asla dikkat etmediği o düğüm.

Romantik bakışlar ve dokunuşlarla inşa edilen, güzel sözlerle süslenen, başlangıçta ufak düğümlerin bile anında çözülmeye çalışıldığı bir temeli vardır çoğu ilişkinin. Romantik ve sevgi doluluktan, agresifliğin ve hırsın ele geçirdiği ilişkilere benzeyene kadar.

Partnerlerin birbirleri ile karşılaştıkları, ilişki kurdukları ve halatla birbirlerine bağlandıkları; ilişki içindeyken yaşadıkları problemlerle düğümler oluşturdukları, oluşan düğümleri çözdükleri ve çözmeyi bıraktıklarında ortaya çıkan çıkmazı hayal edelim. 

Burada amaçlanan, dışarıdan bakanlar için düğüme müdahale etme dürtüsü yaratmaktır. Çoğu zaman içinde olduğumuz durumlar, oluş sebeplerini görememekten kaynaklanıyor. Kişiler bazen hata yapma ihtimali ile karşılaşmamak bazense sorunun varlığını kabul etmek istemiyorlar. Aslında iki kapıyı da açık ya da kapalı tutabilme ihtimaline rağmen kaynaklarını maalesef tam kullanmıyorlar.

Düğümü sıradan bir sorun olarak ele aldığımızda, çözülmesi gerek fakat sırt dönülen bir olguya dönüşüyor. Sonrasında da başta dediğim gibi kendinden tüketmeye ve eforlu bir hale gelmesine sebep oluyor.

Düğümü çözmemenin maliyeti kesik bir halat oluyor. Kesik halat ise güvensiz bağlanmaları ve tekrar eden sağlıksız ilişki paternlerini temsil ediyor.

Peki ne yapmalı?

Tabi ki profesyonel yardım iyidir. Gerek kişisel gerek çift olarak. Ama önce ipimizdeki düğümlere odaklanmayalım mı?