İnandığınız Bir Batıl İnanç Var Mı
Rutinimizde yer alan bazı batıl inançlar.
Batıl inançlar, bilimsel temele dayanmayan, nesilden nesile aktarılan inançlardır. Korku, endişe, uğursuzluk gibi konuları içinde barındırır. Bu inançların genellikle iyi veya kötü sonuçlar doğuracağına inanılır. Her ülkenin kendine ait batıl inançları bulunmaktadır. Bu inançların belirli bir kaynağı yoktur ve asılsızdır.
Batıl İnançlara Neden Yönelinir?
Batıl inançlara yönelme, genellikle endişe, korku, çaresizlik gibi duygularla ilişkilidir. Kendilerini tehlikede hisseden kişiler, bu inançlara başvurarak kendilerini iyi hissetmeye çalışırlar. Batıl inançlar, kişide güven duygusu da oluşturmaktadır. Rusya'da üniversitede yapılan bir araştırmada öğrencilerin %86’sının batıl inanış uygulamalarına kendilerini güvende hissetmek için başvurduğu belirtilmektedir. İnsanların batıl inançlara en çok ihtiyaç duyduğu zaman, zorda kaldıkları, korktukları ve kaygılandıkları zamandır.
Türkiye'de Yaygın Olan Batıl İnançlar
Kırık Cam: Cam kırıldığında, nazarın çıktığı söylenmektedir. Kırılan camın hemen evden uzaklaştırılması gerekir. Örneğin, evde bir bardak kırıldıysa fakat hâlâ kullanılır durumdaysa, o bardakla bir şey içilmez; içildiği takdirde uğursuzluk getireceğine inanılır.
Yıldız Kayması: Yıldız kaydığında hemen bir dilek tutmanız istenir. Yıldız kayarken tutulan dileğin kabul olacağına inanılır.
Tahtaya Vurmak: Tahtaya vurmak, kötü şansı önlediğine inanılan bir batıl inançtır. Bir kişi olumsuz bir şey söylediğinde, fiziksel olarak tahta bir parçaya üç kez vurursa o olumsuzluktan korunacağına inanılır.
Rüyaların Anlatılmaması: Rüyanızı başkasına anlatmamanız gerekir. Eğer anlatırsanız, o rüyanın gerçekleşmeyeceği veya kötü olacağına yorumlanır.
Nazar Boncuğu Takmak: Kıskanç bakışlara karşı koruma sağladığına inanılır. Gözün parıltısının her türlü negatif enerjiyi etkisizleştirdiği söylenmektedir. Nazar boncuğu, evlerde ve iş yerlerinde sık sık kullanılmaktadır.
Kara Kedi: Kara kedinin kötü şans getirdiğine inanılır. Bu inancın kökeni, Avrupalıların karanlık korkusuna dayanmaktadır.
Ayna Kırmak: Ayna kıran kişinin 7 yıl boyunca şanssızlık yaşayacağına inanılır. Antik Çağ’da, insan bedeninin her 7 yılda bir yenilendiğine inanılırdı. Bu nedenle, aynanın kırılması, kişinin bedeniyle bağlantılı olarak o dönemde şanssız bir süre geçireceği inancına yol açmıştır.
Batıl inançların bilimde bir yeri olmamasına rağmen, hâlâ varlığını korumaktadır. İnsanlar çevrelerindeki sembollere oldukça fazla önem verir ve bu semboller onların psikolojik ihtiyaçlarını karşılayarak huzur verir. İnsanlara iyi gelen bu inançlar, günümüz dünyasında da kendinden söz ettirmeye devam etmektedir.