Keep Breathing sezon 1 incelemesi

Netflix'in en son yapımlarından biri olan Keep Breathing'i kısaca özetlememiz gerekirse, bir uçak kazasından sağ kurtulan tek kişi olan Liv'i vahşi doğada olumsuz koşullardan ve kendi psikolojik engellerinden kurtulmaya çalışırken anlatan bir gerilim-drama dizisidir.

Keep Breathing bir hayatta kalma hikayesidir, aynı zamanda hafızanın azmini de içerir. Liv, vahşi doğadan canlı çıkmak için mücadele ederken, ruhunu şekillendiren olayların hatırasıyla da yüzleşmek zorundadır. 

İki yolcusu uçak kazasına yenik düşerken, hayatta kalan tek kişi olur ve hayatta kalmanın tek yolunun, vücudunu beslemek ve vahşi hayvanların tehdidi arasında güvenli bir yere kaçmak olduğunun farkındadır. 

Hayatta kalma mücadelesi, annesiyle tanışıp aralarını düzeltme görevindeyken çocukluk deneyimlerini ve travmasını yeniden anlatıyor. 

Fikir ilginç, ancak zaten oldukça abartılı hayatta kalma şovlarına yeni bir tat getirmiyor. Altı bölüm izleyecek kadar sürükleyici bir anlatı var desem de yer yer öok baydığı da oluyor.

Çekirdek kadronun performansları, Keep Breathing'i öne çıkaran şeylerden biri. 

Melissa Barrera'nın Liv rolündeki performansı ilgi çekici ve duygusal tasvir açısından oldukça parlak. Gösteriyi oyunculuğuyla ileriye taşıyor ve aksi takdirde tamamen unutulabilir bir dizi için kurtarıcı bir lütuf aslında. 

Karakterlerin geri kalanı, performanslarını sergilemek için dizide yeterli zamana sahip değiller, ancak sahneleri olay akışına göre ayarlamakta da iyi bir iş çıkarıyorlar.

Şimdi gelelim bana göre dizinin pozitif ve negatif taraflarına.

Pozitif;

• Melissa Barrera'nın oyunculuğu dizideki en iyi unsurlardan biri ve ekrandaki varlığı bölümleri izlemeyi ilginç kılıyor. 
• Performansların yanı sıra, çekimler ve sinematografi tarzı gerçekten hikaye anlatımı yönlerine katkıda bulunuyor ve dizinin konusuna güzel bir derinlik katıyor.
• Ekrandaki parlak görsellere, izleyiciyi sahneye bağlayan sürükleyici bir film müziği eşlik ediyor. 
• Anlatı ayrıca, Liv'in davranışlarına ve duygularına ilginç bir bakış açısı katan annelik ve ebeveynlik arasındaki karşıtlıkları da ortaya çıkarıyor.

Negatif;

• Hikaye, masaya yeni bir şey getirmiyor ve yarı yolda oldukça tahmin edilebilir hissettirmeye başlıyor. Bazı olay örgüsü sapmaları pek anlamlı değil ve sadece drama yaratmak için sağduyulu fikirlerden sapıyor. 
• Liv ve bir dereceye kadar ailesi dışında, karakterlerin hiçbiri tam potansiyellerine alışkın değil. Sam'in, Liv'in düşüncelerinde yeniden canlanması, onunla daha önce hiçbir bağlantısı olmadığı için net bir gerekçeye sahip değil ve anlamsız kalıyor. 
• Son açık uçlu bırakılmış, ancak altı bölüm boyunca oturduktan sonra Liv'in kargaşası, psikolojik durumuyla ilgili bir tür kapanış sahnesi tam anlamıyla barındırmıyor.

Sonuca gelecek olursak Keep Breathing, size görsel olarak çarpıcı bir saatlik bir eğlence sunuyor, ancak onu destekleyecek çok fazla maddi destek olmadığından ötürü hep bi yarım kalmışlık var dizide. Öngörülebilir bir hikaye barındıran dizimiz tek seferlik izleme için hala önerilebilir çünkü Melissa Barrera'nın performansı buna değer.

Peki siz izleme şansını bulabildiniz mi ve düşünceleriniz neler?