Kendime seslendim
en azından kendime yabancı olmamayı diledim.
Bazen durup, öylece belki bir yolun ortasında belki de uykunun kıyısında kendime seslenirim. Adım neyse o. Aklım neredeyse oraya doğru. Olmadık işler başıma geldiğinde de bir güne erken uyanmışsam da. Durur, kendime adımla seslenirim ve en azından kendime yabancı olmayı dilerim.
Hızı yavaşlatılmış bir şarkıda usulca dalmayı nereye olursa olsun, her harekette artan basınca rağmen karanlığa doğru daha fazla daha fazla kulaç atmayı isterim.
Karanlık mı, olsun varsın. Acı mı, yalnızlık mı ya da hayal kırıklığı mı gelmekte olan, hazırdan da fazlasıyım hepsine.
Hissizim.
Korkusuzum.
Umursuzum.
Neyi hak ettiğimi soruyorum kendime, dünyaya, evrene. Herkes cevabını kendimde bulacağımı söylüyor.
Ben kendi içimde aradığımı bulamıyorum. Yalnızca sorular var.
Ne olacağını, ne olacağımı ve kim olduğumu nasıl bilebilirim?
Yine de,
Yine de bunu hak etmediğimi biliyorum. Yeterince iyi olursak başımıza iyi şeyler geleceğini anlatıp durdular, onlara inandım, elimden geleni yaptım. Peki, ben şimdi ne yapacağım?
Yaşanmaması gerekip gerekmediğini bilecek olan ben değilim ancak bana ne kaldıysa olanlardan onlarla yaşayacak olan benim. Üzülecek olan benim. Öğrenecek olan benim. Büyüyecek olan benim.
Ve,
Ben daha fazla ağlamak istiyor muyum, bazı günler tek mesele bu.
Hayat inat edip akmamakta direnirken, onu zorlayacak olan benim. Korkumla her gün yüzleşmesi gereken benim. Ben büyüyorum.
Hayatı zor da olsa seviyorum. Hayat zor da olsa onu seviyorum.
Attığım her kulacın çekilen acıya değdiğini biliyorum.
Her nefesin yeni bir güne uyanmaya ve güneşi bir kez daha görmeye değdiğini biliyorum.
Vazgeçemeyecek kadar ilerlediğimden mi böyle düşünüyorum bilmiyorum. Vazgeçmek artık ilerlemekten daha fazla güç gerektiriyor onu biliyorum işte.
Hayatı biraz şansla ve biraz da inatla yaşıyoruz.
Benim biraz daha inadım var hala cebimde. Bazen başımı eğerek bazen ise sırtımı dönerek inatla ayakta durmaya devam edebilirim.
İnadım ve biraz da şansım varsa yüz yaşına kadar uyanmakta kararlıyım. Her sabah uyanıp, baktığım yer neresi olursa olsun, günaydın demek istiyorum. Günaydın Semiha, hayatını kaldığın yerden yaşamaya hoş geldin.