Kendini anlama sürecinin gizli iksiri: Yazmak

Yazının ilk bulunduğu günden itibaren insanlık duygularını, hislerini yazarak ortaya çıkarmıştır. Yazmak kimi için kaçmak kimi için kendini bulmanın anlamı olmuştur. Yazdıkça var olduğunu hisseden bir çok yazar gelip geçmiştir ve daha da bir sürü yazar gelecektir. Peki ya cidden yazmak insanın kendini var hissetmesine sebep olan bir eylem midir?

Yazmaya başladığım dönemde defterimin başına her oturduğumda sıklıkla "Ne yazacağımı bilmiyorum ama yazmak için geldim sana." türünde cümlelerle başlıyordum. İçimden anlatmak, konuşmak, yazmak geliyordu ama nereden başlayacağımı bilmiyordum. Hani herkesin " Yazsam roman olur." dedikleri hikayeleri vardır ya benimki de öyleydi işte. Yazsam kendimce bir roman olurdu ama nereden ve nasıl başlayacağımı bilmiyordum. Doğrusu hala tam olarak bildiğim söylenemez ama içimden bir ses hep bana "Yazmalısın Beyza." diyor.

Bazı yollar bilinmezliği ile yürünmelidir. Yolda düzülür bazı kervanlar ama tabiki kervanı yolda düzeriz diye de hazırlıksız çıkmamalı o yola. Yolun ne getireceğini asla bilemeyiz biraz tedbiri elden bırakmamak da gerekir.

Yazmak ve kendini anlama sürecinin ilişkisi

Kendini anlama süreci biraz da kendimizi dinleme ve sakin olmaktan gelir. Her birey kendine özgü ve kendi dünyasının içinde yaşayıp gittiği için bu süreçler de herkese özgü ve öznel bir şekilde ilerler. Ama en nihayetinde kendini dinlemek ve kendine kulak vermek gerekir.

Peki kendimizi anlama sürecinde yazmanın nasıl bir etkisi vardır?

Gün içinde zihnimiz bir çok düşünce ile muhattap oluyor. Sosyal medyadaki hızlı bilgi akışına yetişmek için zihnimiz hep bir koşturmaca içindedir. Günlük tutma esnasında kalemimizden yavaş yavaş dökülen kelimeler zihnimize o aradığı sakinliği ve kendi içinde, en kuytu yerlere sakladığı düşünceleri ortaya çıkarma fırsatı sunar.

Bazen günlük tutarken kendimize yönelttiğimiz sorular ile de kendimizle ufak bir yüzleşme yaşayabiliriz.

Sabah sayfaları nedir?

Sabah sayfaları, sabah kalkar kalkmaz elimize telefonumuzu alıp sosyal medyanın hızlı bilgi akışı ile zihnimizi meşgul etmek yerine beynimizin en aktif olduğu sabah saatlerini zihnimizin tozlu yerlerinde kalan gerçeklerle kaşılaşmamıza yardımcı olan bir yöntem.

Kendimize 'Nasılsın?' sorusunu sormak ve bu soruya kısaca 'İyiyim.' 'Kötüyüm.' gibi cevaplar vermek yasaktır.

Gerçek mana ile nasıl olduğunuzu anlamada size oldukça yardımcı olacak bu yöntem kendinizle daha iyi ilişki kurmanıza da yardımcı olacaktır.