Kral, Berber ve Kamışlar: Kral Midas'ın Açığa Çıkan Sırrı
Kulaklarını sakladı ama doğa onun yerine konuştu...
Mitolojik karakterlerin en ilginç figürlerinden olan Kral Midas, belki de herkesin hayali olan bir güce sahipti: Dokunduğu herşeyi altına dönüştürmesi... Tabii, bunun yanı sıra başka bir özelliği ile daha anılmaktaydı: Eşek Kulakları... Utandığı bu sır bir anda açığa çıktı, peki ama nasıl?
Aslında her şey tanrılar ve yarı tanrılar arasındaki bir müzik yarışmasıyla başladı. Bunlardan biri de doğa Tanrısı olan Pan' dir ve müzik konusunda özellikle de kaval çalma konusunda Apollon'a karşı böbürlenir. Aralarındaki bu çekişme sebebiyle bir yarışma düzenlenir ve jürilerden biri de Kral Midas'tır. Bir de jüri olarak ona eşlik eden dağ tanrısı Tmolos vardır.
Yarışma esnasında Pan kaval çalar; Apollon ise lir. Kazananı açıklamaya gelindiğinde ise Tmolos Apollon'u daha çok beğendiğini söylerken, Kral Midas ise Pan'in ezgilerinin kulağa daha hoş geldiğini ve onu daha çok beğendiğini açıklar. Bunun üzerine öfkeden deliye dönen Apollon Midas'ın kulaklarını eşek kulağına çevirirek onu utanç verici bir biçimde cezalandırır. Kulaklarını halkından saklamak isteyen Kral Midas kendisine uygun bir başlık yaptırır. Fakat gerçeği en kıısa sürede biri keşfeder: Midas'ın Berberi
Kral Midas berberi kulakları hakkında kimseye bir şey bahsetmeyeceğine dair uyarır aslında hayatıyla tehdit eder. Ama Midas'ın kulaklarını gören berber şok içinde kalır ve bu sır adeta bir çığ gibi günden güne içinde büyür. Ve en son dayanamaz ıssız bir yerde toprakta çukur kazar ve toprağa bu sırrı fısıldar. Zamanla bu toprakta kamışlar çıkmaya başlar fakat esinti ile beraber kamışlar bu sırrı da fısıldamaya başlar: "Kral Midas'ın kulakları eşek kulağı..." Ve en sonunda doğanın fısıltısıyla herkes bu sırrı öğrenir. Yani böyle büyük bir sır, ufacık bir esntiyle açığa çıkmış olur. Bu yüzden unutulmamalıdır ki ne kadar zaman alırsa alsın bir gün gerçekler açığa çıkar...