Kürklü Merkür (Mercury Fur), Philip Ridley
Sevgi üzerine bir oyun...
In your face akımını duyanlarınız vardır. Yüze vurumcu tiyatro. 1990'larda Birleşik Krallık'taki tiyatro yazarlığında ortaya çıkan şiddet, cinsellik, uyuşturucu, cinayet gibi ögeler içeren oyunlar yazma eğilimine, akımın gözlemcisi olan yazarlar tarafından takılmış bir ad.
Sizi koltuklarınızda rahatsız edici unsurları izlemekten alıp, rahatsızlığın bir parçası haline getiren tür demek doğru olacak, zira genç oyun yazarlarının yarattığı bu akım, seyircinin oyuna katılmasını ve seyirciyi sahnedeki müstehcen veya şok edici unsurlarla etkilemeyi amaçlar.
Oyunu kısaca özetleyecek olursak; distopik bir dünyada, hayatta kalmaya çalışan geçmişsiz ve geleceksiz gençler, hayatlarını partiler düzenleyerek ve kelebek satarak kazanmaktadır. Ancak bu partilerde, zenginlerin her türlü sapkın fantezisi gerçekleştirilmektedir. Örneğin, oyun boyunca hazırlıkları sürdürülen partide, bir şirketin üst düzey yöneticisi, bir oğlan çocuğuna tecavüz edecek ve sonunda onu vahşice öldürecektir.
Partiyi düzenlemekle görevli olan Eliot aynı zamanda bir kelebek satıcısıdır. Söz konusu kelebekler, bir gün bir fırtınayla ortaya çıkan, genetik olarak değiştirilmiş kelebeklerdir. Yiyende farklı sanrılara sebep olurlar. Uzun vadedeki etkileri ise bağımlılık, bellek yitimi ve dil yeteneklerinin kaybıdır.
Bu ortamda Eliot, kıt akıllı ve kelebek bağımlısı kardeşi Darren’i, sevgilisi travesti Lola’yı, güçlü ve korkutucu görünen patronu Sfenks’i ve kimliği oyun ilerledikçe ortaya çıkan Düşes'i korumaya, onların hayatlarını devam ettirmeye çalışır.
Bir yandan parti hazırlıklarıyla uğraşırken, diğer yandan geçmişlerini hatırlamaya ve gelecekleri kurmaya çalışan karakterlere, Nez de bir kelebek elde etmek hayaliyle yardım etmeye başlar. Parti Konuğu'nun sonunda partiye katılmasıyla iyice hareketlenen oyun bir yıkımla sona erer.
Heteronormatif dünyanın tüm zorlukları içinde, sevebilme kabiliyetiyle duruyor demek doğru olacaktır Elliot için. Zira oyun boyunca taşıdığı tüm gerilimi ensenizde hissediyorsunuz. Yoluna koyması gereken işleri ve ayakbağı olan kardeşiyle çok büyük bır kırılma veriyor oyun bize başta. Tükenmişliğin erken geldiği bu metinde, olacakların şiddeti giderek artıyor. Şiddet ve sevginin içiçe olduğu bu hikayede, can acısı haliyle kaçınılmaz oluyor.
Çağımızda da var olan fantezi ve istismar suçlarının, uyuşturucu partilerinde nasıl ve ne amaçlarla düzenlendiğini deneyimle fırsatı veriyor oyun. İstismar eden ve istismar edilen arasındaki hiyerarşi birkaç katmanlı olarak karşımıza çıkıyor.
Yüksek şiddetli yıkımardı bu dünyada, birbirine sığınmış iki küçük kardeşin, sevgiyle kalma çabalarına ve bu seçimin onları götürdüğü sona tanık oluyoruz.
Oyun 2007 yılında, Murat Daltaban'ın yönetiminde DOT sahnelerinde seyirciyle buluşmuştur. 140 dakika/tek perde olan oyunun oyuncu kadrosunu:
Serkan Altunorak (Eliot),
Rıza Kocaoğlu (Daren),
Tuğrul Tülek (Naz),
Enis Arıkan (Lola),
Engin Altan Düzyatan (Sfenks),
Veda Yurtsever İpek (Düşes),
Cemil Büyükdöğerli (Parti Konuğu),
Cem Özeren (Parti Hediyesi) oluşturmaktadır.