Lady Diana Gibi Giyinmek

Zamansız ikon Galler Prensesi Diana'nın trajik ölümünün yıldönümü 31 Ağustos yaklaşırken onu ardında bıraktığı bütün güzelliklerle anmak gerektiğini düşünüyorum. Bu güzelliklerden ilk akla gelen naif ve sevgi dolu karakterinin yanısıra ikonik stil anları oluyor elbette. Annelerimizin (özellikle kendi annem), belki anneannelerimizin ve bizim stilini mercek altına aldığı bu özel kadının birbirinden şık tercihlerine birlikte bakalım ve onun hem stil vizyonunu hem de güzel kalbini kopyalamaya çalışalım.

Colour Block

En az bilinen ve en sevdiklerimden başlamak istiyorum. Diana bu saks mavi ve siyah rengin uyumunu ortaya çıkaran Bruce Oldfield elbisesini 1985'te İtalya'da Venedik kentine yaptığı bir gezi sırasında giydi. 1980'li yıllarda Colour Block tarzını benimsediğini birkaç kıyafetiyle bizlere gösteriyor. 80'lerin modasına uyarak daha çok vatkalı ve maxi veya midi boy elbiseleri tercih ederken asaleti de tüm bu unsurlarla birleştiriyor. Görünümünü maximallikten uzak durarak sade ayakkabı ve aksesuarlarla tamamlıyor.

Muhteşem bir colourblock örneği daha...

Çizgiler

Diana sıklıkla gittiği resepsiyonlarda şık takımlar ve döpiyesler tercih ederdi. Bunların çoğunun ortak özelliği 2024 yılında da fenomen olan çizgi desenli olmalarıydı. Yatay ve dikey çizgilere sahip kombinleriyle oldukça asil bir görünüm yakalayan Diana 1985 yılında bir deniz üssünü ziyaret ederken, yukarıdaki benim de çok sevdiğim bir görünüm olan Catherine Walker tasarımı ince çizgili bir elbise tercih etti ve kırık beyaz bir şapka ile eşleştirdi.

Çizgiler ve Lady Dior'un uyumu...

Lady Dior Demişken...

İşte Diana'nın en ikonik parçalarından biri...Adı üstünde Lady Dior, 1994 yılında tasarlanıp satışa sunulan o çanta arka planında Prenses Diana'nın zamansız mirasının hikayesini taşıyor. Prenses Diana 1995 yılından itibaren efsanevi stiliyle birçok kez Lady Dior çantasını kombinlerken görülünce orijinal adı Chouchou olarak bilinen bu çanta 'Lady Dior' adını alıyor. Çok yakışmış değil mi? Sahi Jane Birkin'in Birkin'i varsa Diana'nın da Lady Dior'u olmalıydı... İkonik top motifi ve yumuşak derisi, yuvarlak kulplar ve D.I.O.R harf charmları, tüm bu unsurlar ortaya çok asil bir görüntü çıkartıyor. Bu muhteşem çantanın daha çok siyah rengiyle takımlarını kombinliyor Prenses. Siyah Lady Dior da en risksiz renk olma özelliğiyle ve tüm kombinlere çok Lady'nin eline daha da çok yakışıyor.

Döpiyesler

Prenses, özellikle Kraliyet resepsiyonlarında pastel tonlarında döpiyes tercih ederdi. İkili takımlarını daha mat ve soft renkli çanta ve ayakkabılarla kombinlerdi. Gördüğümüz pastel mavi tüvit görünümlü Chanel takımının üzerinde bu denli elegant gözükmesine şaşırmıyoruz ve bu ikili soft renkli takımların asaleti karşısında saygıyla eğiliyoruz. Ceket ve etek ikilisinin modasının hiç geçmeyeceğini de belirtelim özellikle iş gardrobu oluşturmak isterseniz.

Biker Tayt+Sweatshirt

Şahsi görüşümü belirtmem gerekirse ben biker taytlardan nefret ederim. Olay biraz fizikle ilgili olsa bile en inceden en kalın bacağa sahip olan birine kadar kimseye yakıştıramam. Stil bir parça olduğunu da pek düşünmem ancak Diana bu fikre tepki olarak doğmuş sanki... Güzel bir sweatshirt bile kombininizde star parça olabilir ancak biker tayt asla diye düşünürdüm hep. Diana'nın stil vizyonunun ne kadar iyi olduğunu anlıyoruz ki trajik ölümünün üstünden 27 yıl geçmesine rağmen son yıllarda bu kombinleriyle çok ses getirdi ve bir neslin biker tayt sevdasına düşmesine dolaylı yoldan sebep oldu... (Düşünün ben bile aldım) Şu an biker furyası geçmiş gibi gözüküyor ancak Diana'nın bu muhteşem spor kombinlerinin fırtınası asla geçmeyecek.

Bonus

Siyah kürk yaka ve kürk manşetli krem beji paltosuna, fotoğraftaki moduna ve pozuna ayrı bayıldığım bu stil anını koymazsam olmazdı. Kış mevsiminde özellikle son zamanlarda kürkün kendisinin ve detaylarının fenomenliğini ilan etmesiyle beraber bu görünümün zamansızlığı kanıtlanmış oluyor.

Her kadın, her küçük kız bir prenses olmak, bir prenses gibi giyinmek ister. Kalbi ve kendi gibi güzel ve asil bir tarzı olan Galler Prensesi Diana, yaşamı boyunca asıl prensesliğin ünvanda değil merhamette ve iyi kalplilikte olduğunu tüm dünyaya gösterdi. Hiç unutulmayacaksın The People's Princess.