Lidia Poet'in Hukuk Mücadelesi

Lidia Poet'nin hukuki mücadelesi, İtalya'nın ilk kadın avukatı Lidia Poëti'nin gerçek hikayesinden esinlenmiştir. 19. yüzyılın sonunda Torino'da yaşayan genç Lidia Poet, hak ettiğini elde etmek için her şeye ve herkese karşı savaşır. O zamanlar hukuk mesleği sadece erkeklere ayrılmıştı ama Lidia'nın İtalya'nın ilk kadın avukatı olma hayalini hiçbir şey engelleyemezdi. Ancak avukatlık yapması yasaklandığında, mahkemenin kararına karşı inatla savaşır.

Netflix'te yayınlanan dizi Lidia Poet, 19. yüzyılda İtalya'da bir avukattır. Fakat o yıllarda kadınların bu işlerin içinde olması doğru değildir. Avukatlığı isteyerek okuyan Lidia, ailesinden de aynı tepkiyi görmüştür. Bu yüzden ailesinden ayrılıp kendine yeni bir hayat kurmaya başlamıştır. Lidia Poet kadın bir avukat olduğı için pek tercih edilmez. Bu yüzden ailesinden ayrı yaşadığı hayatında çatırdamalar başlar. Daha sonra abisinin yanına gitmeyi tercih eder ve onun yanında davalara bakar. Davalarda olması barodaki insanları rahatsız eder. Lidia aleyhine bir temyiz başvurusunda bulunulur ve bu, adının listeden çıkarılmasına yol açar. Bu karara daha fazla itiraz eder, ancak mahkeme bir kez daha yasal olarak avukat olarak çalışmasına izin verilmeyeceğine karar verir. Lidia, bu olaylara rağmen hiç umudunu yitirmez. Gizli de olsa davaların içinde olur.

6 Bölümden oluşan bu dizide, her bölüm ayrı bir suç dosyasından oluşuyor. Dönem dizisi olması nedeniyle kostümler ve dönemi yansıtan espriler oldukça iyi duruyor. Oyuncular kahramanları çok yerinde oynamışlar. Her bölümde cinayetin kimi işlediğini merak ediyorsunuz. Siz de o heyecanla sanki Lidia Poet'in yanında, onunla birlikte olayları çözüyormuşsunuz gibi hissediyorsunuz. Her olayda kadın hakları hakkında ders veriliyor. Oldukça iyi bir dönem dizisi. Bu diziyi izleyerek biz kadınlara verilen hakların ne kadar önemli olduğunu görüyoruz.

"Kadınlarımız ilim ve fen sahibi olacaklar ve erkeklerin geçtikleri bütün öğretim basamaklarından geçeceklerdir. Kadınlar toplum yaşamında erkeklerle birlikte yürüyerek birbirinin yardımcısı ve destekçisi olacaklardır. Ey kahraman Türk kadını, sen yerde sürünmeye değil, omuzlar üzerinde göklere yükselmeye layıksın." M. Kemal Atatürk