Long Live the Queen- Bir Rol Yapma Oyunu

Long Live the Queen bir rol yapma oyunu. Bir ülkenin veliaht prensesi olarak oyuna başlıyorsunuz, kraliçe de vefat ettiği için...


Teknolojinin bize pek çok faydası olsa da en eğlencelilerinden biri oyunlardır kuşkusuz. Bugün de size Long Live the Queen oyunundan bahsedeceğim. Long Live the Queen bir rol yapma oyunu. Bir ülkenin veliaht prensesi olarak oyuna başlıyorsunuz, kraliçe de vefat ettiği için 15 yaşına geldiğinizde tahta geçiyorsunuz. Söylemesi ne kadar kolay olsa da hayatta kalmak o kadar kolay değil. Bir kraliyet üyesi olarak, üstelik tahtın varisi olarak pek çok suikasta uğruyorsunuz. Spoiler vermemek adına çok bahsetmeyeceğim fakat şunu net bir şekilde söyleyebilirim ki oyunun başında defalarca kez ölecek ve baştan başlamak zorunda kalacaksınız.

Long Live the Queen diğer oyunlardan çok da farklı değil. Pek çok rol yapma oyununda olduğu gibi yetenek barları var. Her biri sizi ölümcül bir tehlikeden koruyabilir. Dekorasyon diye bir yetenek ne kadar güçsüz gözükse de yeri gelince sizi çıkılması imkansız gözüken bir durumun içerisinden çıkartabiliyor.



Oyunda 4 ana yetenek var. Sosyal beceriler, entelektüel beceriler, fiziksel beceriler ve mistik beceriler. Bunlar da kendi içinde pek çok bölüme ayrılıyor. Örneğin; sosyal beceriler içinde konuşma becerileri mevcut. Bu beceri de kendi içinde üçe ayrılıyor. Bunlar; halka hitabet, görgü kuralları ve övgü. Her bir becerinin önemi var, bu yüzden de her birine vakit ayırmak gerekiyor.

Oyunun Hikayesi

Long Live the Queen’in hikayesi de oldukça zengin. Yaptığınız her seçim hikayeye yön veriyor ve hikayenin sonunu değiştiriyor. Ayrıca oyunda bir büyü sistemi de mevcut. Lumen denilen bir beceriyi açtığınızda sihir gücünüzü geliştirebiliyorsunuz. Long Live the Queen oyundaki karakterler ilgi çekici. Kimilerini idam etmek isterken kimilerini korumak istiyorsunuz. Üstelik, gerçek hayatta olduğu gibi karakterler yalan söyleyebiliyor. Bu da vereceğiniz kararları etkilediğini zor durumda kalabiliyorsunuz.

Oyunun bilinen 7 ya da 8 sonu olduğu söyleniyor. Hepsini keşfetmek için epeyce uğraşmak ve bolca ölmek gerekiyor. Açıkçası ben henüz beni tatmin eden bir sona ulaşmış değilim. Sürekli ölmekle meşgul olduğum için diğer sonları keşfetmeye fırsatım olmadı. Yine de keyifli bir oyun deneyimi yaşadığımı söylemeliyim.



Oyunun diğer rol yapma oyunlarında biraz olsun ayıran bir şey varsa bu da duyguların direkt olarak derslerinizi etkilemesi olabilir. Oyunda 8 farklı duygu var ve bunlar direkt olarak sizin oynama biçiminizi etkiliyor. Örneğin; oyunun başında annenizin ölümü sizi derinden üzdüğü için depresyondasınız. Bu da bazı derslerden tam verim alamamanızı sağlıyor. Elbette, bazı derslere de bonus veriyor. Ayrıca, eğer nötr olmak isterseniz, başka bir deyişle ne bonus ne de ceza almak istemezseniz tüm duygularınızı dengede tutmayı deneyebilirsiniz. Oldukça zor ve pek mantıklı bir hareket olmasa da prenses sizsiniz. İstediğiniz gibi yaşamakta özgürsünüz.

Long Live the Queen her hareketinizin oyunu etkilediği, sihir ve ölüm dolu bir rol yapma oyunu. Tüm sonları keşfetmek için oyunu saatlerce oynamaya, çok emek verdiğinizin karakterin tek yanlış harekette ölmesine hazırsanız seçim sizin. Steam üzerinden alınabilen oyunun fiyatı da oldukça ucuz. O zaman iyi eğlenceler diyelim.