Loving Vincent

“Sinema ve sanat arasındaki bağlantı, köklerini film ve canlı tablonun karşılaşmasından alıyor.”

Loving Vincent; Ressam Vincent Van Gogh'un hayat hikayesini tablolarından bir tema kullanılarak, Van Gogh'un kendine has resim tekniğiyle bir araya getirilip özellikle yaşamı sonlarında ölümüne zemin hazırlayan şartlar ve ölümünün nasıl gerçekleştiğine dair teorilerilerden yola çıkılarak hazırlanmış adeta canlı kurgulanan bir hikaye.

Film Van Gogh'un ölümünden bir sene sonra, 1891 yazını ve ressamın Fransada yaşadığı Arles, Paris ve Auvers-sur-Oise kentlerinde hayatının son yıllarının gizemine odaklanırken, Van Gogh kardeşi Theo'ya gönderdiği son mehtubun ona ulaşılamamasıyla birlikte uzun süre, Van Gogh'un mektuplarını taşımış postane müdürünün oğlu Armand'dan Parise gidip Van Gogh'un son mektubunu elden teslim etmesini istemesiyle Armand, Van Gogh'u tanıyanlarla konuştukça ölümünün gerçekten intihar mı? yoksa cinayet mi? sorularına Armand, şüphenin izini Van Gogh’un resmettiği portrelerdeki Postacı Joseph Roulin, otel sahibinin kızı Adeline Ravoux, Doktor Gachet, kızı Marguerite Gachet, ev kahyası Louise Chevalier, boya satıcısı Père Tanguy, kayıkçı gibi kişilerle görüşerek sürdürüyor.

Film, Van Gogh tablolarının içerinde gezinme fırsatını verirken, görsel şıklığıyla da izleyiciyi hikayede canlı tutuyor.

Van Gogh'un 125 tablosu ilham alınarak hazırlanan film, dünyanın ilk tamamen yağlı boya ile resmedilmiş film olma özelliğiyle, 125 profesyonel yağlı boya ressamı tarafından, Van Gogh'un resim tekniği kullanılarak 65.000 ayrı resim karelerinden oluşmakla kalmayıp 7 senelik bir çalışmanın sonucu. Animasyon biyografik film olmasının yanı sıra, gerçeklik kavramını Van Gogh'un kendine özgü resim tarzı tekniğiyle özdeşleşmesiyle de beraber olaganüstü bir başyapıt sunuyor.

Birçok sanatçının yeniden resmettği bu binlerce kare görsel teknik ile bu karelein hareketini sağlamada sanat ve sinemayı en verimli şekliyle kullanabilmiş olmasıyla birlikte, hikayeyi de baştan sona şekillendirirken sürekliliği de önemli ölçüde sağlayan nadir çalışmalardan.

Film görsel evrenini Van Gogh'un tabloları üzerine inşaası üzerine oyuncuların film süresince tablo içerinde gezinmelerini sağlarken, tablo renkleri ve resmedilen özel portreler ile oyuncu benzetmelerinin de beraberinde, renk çeşitliliğini de birebir filme aktarıyor. Sahneler stüdyolarda aktörleri bir araya getirip özel kostüm tasarımları ile arka plan ise green screen kullanılarak tablo resimlerinin özenle tekrar tasarlanmış eserleri sinemada canlandırılması ile sinema tarihi açısından özgün çalışmaların sonucu adeta canlı bir tablo ortaya çıkıyor.

Van gogh portreleri için aktör seçimleri de dahil her açıdan özenle düşünümüş film, bu akışa farklı bir boyut kazandırırken, bu aynı zamanda film için tekrar tekrar izlenimini arttıran da en önemli unsurlardan biri olarak, asla sıkınılmayacak canlı bir tablo sergisi gibi bu denli ince işçliğinin de ayrıntı özelinde sanata, sanatçı ile beraber izleyiciyi de özel hissetirmektedir.

“Canlı tabloların hiçbir zaman tamamen hareketsiz olmadığını belirtmek gerekiyor. Aksine bu gösterilerin tüm ilgi çekiciliği, eserleri yeniden canlandırmak, dondurulmuş figürlere yaşam hareketi üflemek.”

Loving Vincent güncel sinemanın en özgün yapıtlarından biri olmasının yanı sıra sinemanın güncel teknolojisinden de en etkili şekilde faydalanılmış çağdaş bir canlı tablo örneğini sunuyor.

Film sinematoğrafik açıdan Vincent Van Gogh için yapılan diğer filmlerden ayıran özelliklerinin başında Van Goghun hayat hikayesinin gerçekliği, yaşadığı yerlerde çekilmesiyle de birlikte yine Van Gogh'un eserlerinin görselliğiyle bir arada kullanılarak aslında sanat filmlerinin nasıl olması gerektiğini de açıklar nitelikte.