Mansplaining nedir?

"O öyle değil, böyle!"

Mansplaining kavramı, İngilizce man (erkek) ve explain (açıklama) kelimelerinin birleşiminden oluşur. Mansplaining, erkeklerin karşılarındaki kadınlara cinsiyetleri sebebiyle üstenci, aşağılayıcı bir şekilde ve ben bilirimci bir dille herhangi bir konu üzerinden açıklama yapmalarıdır. Bu açıklama eril zihniyetin bir uzantısıdır ve ataerkinin iletişime yansımasıdır.

İlk olarak feminist aktivist Rebecca Solnit tarafından 'daima kendisini yücelten beyaz erkek sendromu' anlamında kullanılan bu terim, Türkçe'de “erilleme-erkekleme” olarak da anılmaya başlandı.

Erkeklerin kadınlara -aslında sırf kadın oldukları için- neredeyse her konuda “öğretici” bir tavırla açıklama yapmalarıdır mansplaining. Bu yolla kadınlar üzerinde bir hakimiyet kurma çabasıdır. Mansplaining yapan kişinin konu hakkında bilgisi olup olmaması veya karşısındaki kadının konuya hakimiyeti önemli değildir bu noktada. Kadınlar mansplaining'i istisnasız hayatlarının her anında yaşayabiliyor. Hayatın her alanında ve günlük herhangi bir konuda uğradıkları mansplaining'i kendi uzmanlık alanlarında konuşurken bile yaşıyor kadınlar. Erkekler sürekli bir işin nasıl yapılacağını, bir konunun doğrusunun ne olduğunu dikte eder bir halde aktarıyor kadınlara. Karşısındaki kadının o konuyu yeterince bilmediğini, konunun esasında şöyle şöyle olduğunu anlatıp duruyor. Her türlü mecrada en çok kadınların sözü kesiliyor, iş ortamında fikirleri daha az soruluyor, önemseniyor. Bu konuda yapılmış istatistiki çalışmalar mevcut. Örneğin istatistiklere göre; kadın doktorların sözü erkek doktorlara göre hastaları tarafından 2 kat daha çok kesiliyor. Siyasette kadınlar erkeklere oranla yüzde 75 daha az konuşuyorlar. Yazılı basında erkekler yüzde 80 daha fazla fikir beyan ediyor.

Biraz düşündüğünüzde çevrenizde ne kadar fazla mansplaining yaşandığını göreceksiniz. Hatta belki uygulayanlardan biri siz bile olabilirsiniz. Ataerkil zihniyetin tüm uzantılarının silindiği yarınlar için toplumsal cinsiyet eşitliğini tüm alanlarda inşa etmeye devam edeceğiz.