Martin Scorsese'nin Sinematik Şaheseri: Raging Bull

Devasa boks sahneleri, derin karakterler ve unutulmaz performanslarla sinema tarihinin en çarpıcı dövüş filmi.

Raging Bull, yönetmen Martin Scorsese’nin ünlü boksör Jake LaMotta’nın ringlerde yükselmesi ve düşüşünü anlattığı 1980 yapımı filmdir. Film 1964 yılında kulis benzeri ortamda tek başına ezberden konuşmalar yapan bir adamla başlar. Konuşma bittiğinde 23 yıl geriye 1941 yılına ring alanına gidiyoruz. LaMotta’nın rakibini yendiğini düşündüğü sahnede aşağıdan eğik açı kullanılarak galibiyet ve güçlülük anlamları verirken rakip için yukarıdan eğik açı kullanılarak yenilmişlik anlamı verilmiştir. Ancak süre bittiği için LaMotta bu maçı kazanamaz ve ring alanında kavga çıkar.

Karısıyla yemek konusundan bile tartışan LaMotta’nın sarf ettiği cümlelerden kaba biri olduğunu hatta tek sorunun karısı olmadığını komşusuna bile aynı şekilde davrandığını görüyoruz. Kardeşiyle birlikte havuza gittiği günlerin birinde dikkatini sarışın genç bir kadın çeker. Kardeşi Joey’nin vasıtasıyla Vickie ile tanışır.

1943 yılına geçildiği zamanda ise kamera bizi yeniden ring alanına götürüyor. LaMotta bu müsabakayı kazanıyor ve Orta Siklet Şampiyonluğu yolu açılıyor. Bu maçtan sonra kurgu hızlı bir şekilde akıyor. 1944 yılından maçta galibiyetinin olduğu bir fotoğraf karesi ve Vickie, Jake ve Joey’nin olduğu video görüntüleri görüyoruz. 1945 yılında bir başka galibiyet ve Vickie ile evlendiğini tahmin ettiğimiz bir video görüntüsü, aynı yıl bir başka galibiyet fotoğrafı ve Vickie ile havuzda eğlendikleri görüntülerden oluşan video kaydı bulunmakta. 1946 yılında tekrar galibiyet fotoğrafı ve kardeşi Joey’nin düğününden video görüntüleri, son olarak bir başka galibiyet ve video görüntülerinden baba olduklarını görmekteyiz.

Geçişlerde en dikkatimi çeken şey film boyu tüm görüntülerin siyah- beyaz verilirken video görüntülerinin renkli olması oldu. Bu durumda da LaMotta’nın hayatındaki en mutlu ve huzurlu anlarının sadece videoda görünenler olduğunu düşünmekteyim çünkü siyah beyaz geçen sahnelerde karşımızda şiddete eğilimli, güvensiz ve takıntılı bir LaMotta var.

Karısına karşı olan ilk güvensizliği rakibi Janiro’ya yakışıklı demesiyle başlıyor. Tartışmanın ardından kardeşi Joey’ye gözün Vickie’nin üstünde olsun diyor. 1947 yılına gelindiğinde Janiro ile olan müsabakasında karısı sırf ona yakışıklı dediği için adamın yüzünü tanınmayacak hale getiriyor. Aynı yıl bir başka müsabakasında kendisini hiç savunmuyor sadece kaybetmek için dayak yiyor. Bunun üzerine ringlerden uzaklaştırılma cezası alıyor.

Orta Siklet Şampiyonu oluyor. 1950 yılında kardeşiyle beraber televizyonu düzeltmeye çalışırken Vickie hakkında bir tartışma yaşıyorlar ve kıskançlığı öyle bir boyuta geliyor ki karımla yattın mı sorusunu soruyor. Karısının dalga geçer bir şekilde evet yattım herkesle yattım demesi üzerine gözü dönüyor ve kardeşinin evine gidip orada onu ve karısını dövüyor. Vickie için ardı arkası kesilmeyecek olan şiddet dolu yıllar çoktan başlamıştır ancak gitmeye yeltendiğinde LaMotta onu ikna ediyor ve yine terk edemiyor.

Öfke kontrol problemi, kıskançlığı ve güvensizliği yüzünden yıllar içerisinde Dünya Şampiyonluk Unvanı’ da dahil olmak üzere elinde olan her şeyi kaybediyor. Zamanla karısının da terk etmesiyle iyice yanlış seçimlere yönelen LaMotta’yı 14 yaşında bir kızı alkollü mekanına aldığı için karakola götürüyorlar. Kefaretle dışarı çıkan LaMotta, hayatı boyunca sahip olabilmek için en çok uğraştığı şeyi, kemerini parçalayarak taşlarını söküp satmaya çalışıyor.

Tekrar hapishanede hücreye atıldığı sahnede önce duvarı yumrukluyor sonra kafasını duvara vuruyor. Tek ışık kaynağı küçük bir pencere olan hücrede muhtemelen suratı kanla kaplı olan LaMotta tamamen gölgenin içerisinde, biz sadece ışığın vurduğu kolunu görmekteyiz. Gölge detayının LaMotta’nın yenilgisini ve bozulmuş psikolojisini vurgulamak için kullanıldığını düşünmekteyim. Geçen birkaç seneyle LaMotta tekrar stand-up yapmaktadır ancak daha küçük bir mekandadır ve eskisi gibi misafirler tarafından ilgi görmemektedir.

Son sahnede ayna karşısında konuşarak prova yapan LaMotta, kardeşiyle yaşadığı tartışmayı isimleri değiştirerek stand-up malzemesi yaparak anlatmaktadır. Aynaya karşı yumruk hareketlerini yapar ve film biter. Ringlerdeki şiddet dolu hayatını özel hayatına yansıtan LaMotta’nın yükseliş ve zirveden düşüş hikayesini acı bir şekilde görmekteyiz. Aldığı kararlar, yaptığı tercihlerden dolayı yalnız kalır ve şiddeti öyle boyutlara ulaşır ki çevresinde anlaşabildiği tek insanı, kardeşini de kaybeder.