Mücevher Dünyasının İkonik Yüzü: Tiffany&Co

Moda sektörünün tartışmasız en büyük mücevher markalarından biri olan Tiffany&Co'yu ve moda tarihindeki yerini sizler için derledim.

Bugünki yazımda sizlere kurucusu Charles Lewis Tiffany’nin babasından aldıkları 1000$ borç ile New York City'de şu anki konumlarının tam tersi, lüksten ve mücevherden çok uzak New York'ta bir kırtasiye ve süs eşyası mağazası olarak hayatına başlayan Tiffany&Co'nun yıllar içinde nasıl mücevher dünyasının gözde isimlerini bir araya getirdiğinden ve günümüz endüstrisinin liderlerinden biri haline geldiğinden bahsedeceğim.




Tiffany & Co'nun öyküsü, kurucusu Charles Lewis Tiffany'nin girişimcilik ruhu ve imza bir marka yaratma vizyonu ile başlamıştır. Şirket, 1837 yılında New York'ta Charles Lewis Tiffany ve John B. Young tarafından kurulmuştur. İlk olarak "Tiffany & Young" olarak adlandırılan şirket, 1853 yılına kadar faaliyet gösterdikten sonra adını "Tiffany & Co." olarak değiştirmiştir. Piyasaya çıktığı ilk senelerde sadece kırtasiye ve süs eşyası mağazası olarak hizmet veren, tamamen gümüş odaklı çalışan marka, sonrasında hedefini geliştirmiş ve 1860lı yılların sonlarına doğru altın üretimine geçerek adeta Amerikalıları lükse sürüklemiştir. Yarattıkları bu imaj ve vizyon değişikliği sadece bununla kalmamış üretim kalitelerini ve kurumsal kimliklerini de etkilemeye başlamıştır.


İlk Tiffany & Co mağazalarından biri

Günümüz Tiffany & Co mağazaları

1800'lerin ortalarında mücevher endüstrisindeki değişen standartlara hemen ayak uyduran şirket, ürünlerini daha kaliteli hale getirmek için el işçiliğini kullanarak, pırlantaların kesimlerinde ve kalitesinde değişiklikler yapmış ve fiyatlandırmayı daha şeffaf hale getirerek, müşterileri için daha iyi bir alışveriş deneyimi sunmaya odaklanmıştır. Bu adım, büyümesinin ve sektörün devlerini bir araya getirmesinin adeta yolunu açmıştır. Bundan sonrasında Tiffany & Co. zamanının en ünlü mücevher tasarımcılarına ev sahipliği yapmış ve günümüzün ikonik mücevherlerinin çıkış noktası olmuştur. Bugün hala o dönemde yapılan bir çok mücevher özellikle kırmızı halılarda sergileniyor ve gün geçtikçe değerine değer katmaya devam ediyor. Bu tasarımcılar arasında Paulding Farnham, Louis Comfort Tiffany, Jean Schlumberger, Angela Cummings ve Elsa Peretti gibi isimler kendilerine özgü tasarım anlayışlarını markanın kalitesiyle birleştirerek sektöre imzalarını atmışlardır.

Jean Schlumberger

Elsa Peretti 1.1

Elsa Peretti 1.2

Bir ilke gelecek olursak; şu an günümüzde tektaş denildiğine aklımıza gelen ilk görsel Tiffany & Co'ya aittir. Bu yüzükler, Tiffany'nin 1886 yılında tasarladığı ve patentini aldığı, altı köşeli bir tasarıma sahiptir.Bu tasarım, elmasın daha fazla ışık alarak daha parlak görünmesini sağlar. "Tiffany Setting" adı verilen bu tasarım, üzerinden bir asırdan fazla geçmesine rağmen hala en çok talep edilen nişan yüzüğü modelidir. Nitekim bu model, günümüzde markalar tarafından en çok taklit edilen tasarım olmuştur.

Tiffany Setting 1.1

Tiffany Setting 1.2

Tiffany Setting 1.3

Markanın ilkleri bununla sınırlı kalmamış, şirketin ilk günden beri kurumsal imaj öğelerinde kullandığı "Tiffany Blue" rengini , 2001 yılında Pantone ile anlaşılarak ‘1837 Blue’ adıyla markaya ait patentli bir renk olarak kaydettirmiştir. Böylece Tiffany & Co, Pantone'de kendi renk koduna sahip olan ilk lüks tüketim markası olmuştur. Daha sonra, birçok mücevher markası bu turkuaz tonunu kurumsal kimliklerinde kullanmışlardır ama bu onları başarısız bir replika örneği olmaktan öteye götürememiştir.


Bu ve bunun gibi bir çok ilki başlatmasıyla, tasarımlarıyla ve güçlü imajıyla Tiffany & Co, hala dünya genelindeki prestijli müşteri kitlesi, üst segment tasarım anlayışı ve yıllardır süren itibarı sayesinde, lüks mücevher endüstrisinde eşsiz bir konuma sahip olmuştur.

Tiffany & Co' nun Popüler Kültürdeki Yeri:

Markaya müşterileri arasında dünya genelinde ün kazandıran ve popüler kültüre adım atmasını sağlayan ilk adım şüphesiz Audrey Hepburn'un başrolünde yer aldığı Breakfast at Tiffany's filmidir. Filmde yer alan "Tiffany Blue" renkli kutusu markanın kurumsal imajını pekiştirmek açısından çok büyük bir öneme sahiptir.



Bunun dışında ünlü yüzük tasarımcısı Jean Schlumberger imzalı "Bird on a Rock" broşu, Audrey Hepburn'un filmde giydiği ikonik siyah elbisenin yanında yer almıştır. (Bu kombin daha sonra Beyonce, Lady Gaga gibi bir çok isme de ilham olmuştur.)

Bird on Rock

Daha sonra özellikle Tiffany'nin en ünlü şarkısı olan "Moon River", 1961 yılında Audrey Hepburn tarafından filmde seslendirilmiş ve çok ünlü olmuştur. Şarkı, daha sonra Frank Sinatra, Louis Armstrong ve Andy Williams gibi ünlü müzisyenler tarafından da seslendirilmiştir.


Çok eski zamanlarda başlayan, tabiri caizse Tiffany - Hollywood dostluğu, günümüzde de aynı şekilde devam etmektedir. Yakın geçmişte de Beyonce ve Jay Z ile yaptıkları About Love kampanyası da bunun en somut örneklerinden biridir.

Kampanya içeriğinde; markanın ilk afro-amerikan yüzü olan dünyaca ünlü şarkıcı Beyonce ve rapçi eşi Jay-Z kamera karşısına geçmiştir ve dünyanın en büyük sarı pırlantalarından biri olan "Tiffany Elması" ile poz vermiştir.


30 milyon dolar değerindeki elmas kolyeyi Beyonce, az önce belirttiğimiz gibi Audrey Hepburn'ün "Tiffany'de Kahvaltı" filminin tanıtım fotoğraflarında giydiği dar siyah bir elbise ile kullanmış ve onun gibi poz vererek, eski Hollywood günlerini adeta tekrar yaşatmıştır. Markanın reklam kampanyası için birlikte poz veren çift "Aşk, takı ve sanatın tasarladığı bir elmastır." şeklinde bir açıklama yapmıştır.


Fotoğrafın arka planında ise ressam Jean-Michael Basquiat'nın, Tiffany Blue renginde Pi sayısını anlattığı "Equals Pi" adlı tablosu yer almıştır. Bu fotoğrafların yanı sıra bir de reklam filmi çekilmiştir. "Tiffany'de Kahvaltı" filminden esinlenen Beyonce, bu filmde kullanılan "Moon River" şarkısını da seslendirmiştir.

Bunun dışında Beyonce uzunca bir süre Tiffany & Co'nun yeni çıkan tasarımlarında markanın global yüzü olmaya devam etmiştir.

Markanın Hollywood dünyasında etkilediği tek kişi elbette Beyonce değildir. Günümüzde hala bir çok global ünlü, markanın elçiliğini yapmakta ve marka dışında da katıldıkları tüm davetlerde, kırmızı halıda mücevherleriyle boy göstermektedirler.

Gal Gadot

Hailey Bieber

Lady Gaga

Michael B. Jordan

Priyanka Chopra - Kim Kardashian


Özellikle geçtiğimiz günlerde düzenlenen Met Gala gecesinde giydiği 1992 Chanel Couture'den alınmış elbisesi ve 100 karatlık, daha önce Beyonce'un ve Lady Gaga'nın da takmış olduğu Tiffany & Co kolyesiyle uyumlayan Dua Lipa adeta göz kamaştırmıştır.

Eskiden olduğu gibi günümüzde de Tiffany&Co lüks sektörünün lokomatif markalarından biri olmaya devam etmektedir.