Muhsin Bey

Antalya Altın Portakal Film Festivali'nde birçok ödül almış bir film olan Muhsin Bey üzerine bir inceleme.

Muhsin Bey 1987 yapımı, Yavuz Turgul'un yazıp yönettiği, Altın Portakal Film Festivali'nde birçok ödül almış bir filmdir. Filmde Muhsin Bey karakterini Şener Şen, Ali Nazik karakterini Uğur Yücel, Sevda Hanım karakterini ise Şermin Hürmeriç canlandırmıştır. Toplumsal yozlaşma başarılı bir şekilde işlenmiştir.

Muhsin Bey rüyasından uyanır böylece film başlar. Rüyasında çok sevdiği Müzeyyen Senar'ı görmüştür. Muhsin Bey gerek konuşma tarzı gerekse giyinimi ile tam bir İstanbul beyefendisidir. 1970'lerden itibaren artan köyden kente göç şehrin dönüşümü filmde göze çarpanlardandır. Muhsin Bey bu durumu doğru bulmaz. Yeniye kolay ayak uydurabilen birisi değildir. Bu yüzden geleneksel dönem kıyafetleri giyer. Muhsin Bey, Beyoğlu'nda yaşayan bir organizatördür. Filmdeki bir diğer karakter de Ali Nazik'tir. Ali Nazik köyden kente göç edenlerden sadece birisidir. Amacı türkücü olmaktır. Dolayısıyla Muhsin Bey ve Ali Nazik'in yolları kesişir. Filmin asıl olay örgüsü buradan itibaren başlar.


Filmdeki bir diğer karakter de Sevda Hanım'dır. Sevda Hanım, Muhsin Bey'in karşı komşusudur. Muhsin Bey Sevda Hanım'a konsomatrislik yapmadan pavyonda şarkı söyleyebilmesi konusunda yardımcı olmuştur. Muhsin Bey, Sevda Hanım'ı Müzeyyen Senar'a benzettiği için sevgi besler.

Muhsin Bey Ali Nazik'e yardım etmeyi kabul eder. Ali Nazik'in çiğköfte yoğurduğu sahnede Muhsin Bey acı olmasından şikayet ederek İstanbul'un her tarafının kebapçıya çevrilmiş olmasından rahatsızlık duyduğunu dile getirir. Bu sahne ile Muhsin Bey'in eski İstanbul'u özlediği anlamını çıkarabiliriz. Muhsin Bey'in rahatsız olduğu şey müziğin pavyonda ötelenmesidir. Muhsin Bey, Ali Nazik'in işine saygı göstermemesinden rahatsızdır.

Muhsin Bey ve Ali Nazik'in hayallerini anlattıkları sahnede Muhsin Bey'in hayalinin yine kendi iç dünyasında kalmak olduğunu görürken Ali Nazik'in ise hayali üne kavuşmaktır. Muhsin Bey'in öncelikli amacı Ali Nazik'i TRT ve gazinoya çıkarmaktır. Fakat Ali Nazik heyecanından türküyü okurken sözlerini unutur. Bu olayın üzerine sinirlenen Muhsin Bey evine geri döner. Amacına kavuşamayan Ali Nazik intihar etmeyi düşünür. Muhsin Bey, Ali Nazik'i vazgeçirir ve damdan birlikte hareket ederek inerler. Bu da ikisinin arasında hala bir bağın ve umudun olduğunu gösterir.


1980'lerde liberal muhafazakarlık söz konusu, şimdi ise dini muhafazakarlık söz konusu. Arabesk müzik o zamanların gayri resmi akımıdır. Ali Nazik nota bilgisini öğrenmek istemez. 1980'li yıllarda kalitesizlik modadır. Altın zincir takma, göğüs kıllarını gösterme, altın diş moda. Ali Nazik de bu kültürel kakofoninin bir tür yansımasıdır. Kendi değerlerini kente kabul ettirmeye çalışır. Ali Nazik yoksulluk içinde büyüdüğü için sınıf atlamak istemektedir. Ali Nazik paraya açtır. Kültürel yönden kentteki insanların onların değerlerini karşılamadığını düşünür. Örnek olarak kadının çalışma hayatına katılması uygun görülmez.

Muhsin Bey fazla merhametli bir insan bu yüzden merhametinden maraz doğuyor. Ali Nazik'in hayali için suç işler ve işlediği suçtan dolayı cezaevine girer. Bu süreçte Ali Nazik'in kaseti çıkmıştır ve Sevda Hanım'ı da yanına almıştır. Birlikte Muhsin Bey'i ziyarete cezaevine giderler. Muhsin Bey ikisini el ele görür. Ali Nazik kendi içerisinde aslında kurnaz bir karakterdir.

Cezaevinden çıkan Muhsin Bey evine gider ve apartmanın yıkılacağını, Sevda Hanım'a emanet ettiği çiçeklerinin solduğunu gördükten sonra geçmişten kopması gerektiğini fark eder.

Ali Nazik ve Muhsin Bey bir dikotominin iki ucu gibidir. Bütün sanatların ekonomik bir temele ihtiyacı vardır. Muhsin Bey eski dönem sanatçıları ve eski İstanbul'u temsil eder. Ali Nazik ise yeni dönem sanatçıları ve yeni İstanbul'u temsil eder. Eski İstanbul ile yeni İstanbul'un çatışması söz konusudur. Muhsin Bey Sevda Hanım'a sevgi beslerken, Ali Nazik ise kadınları cinsel bir obje olarak görmektedir. Ali Nazik kendisini modern sistemin kollarına bırakmıştır. Ali Nazik müziği para olarak görürken, Muhsin Bey ise amaç olarak görmektedir.

Son sahnede Muhsin Bey, Sevda Hanım'a kavuşur ve onunla beraber huzurlu bir uykuya dalar. Rüyasında çok sevdiği Müzeyyen Senar'ı görür. Aslında film yine başladığı yerde bitmiştir. Muhsin Bey'in ne kaybı ne de kazancı olmuştur. O bulunduğu durumdan memnundur. Ali Nazik ise çok istediği şöhrete kavuşmuştur.