Nutty Putty Cave- John Jones

Heyecanlı ve meraklı bir mağaracı olan John Jones zorlu ve dar bir mağara olan Nutty Putty mağarasının mezarı olabileceğinden habersizdi.

Nutty Putty Mağarası, Utah County, Utah, ABD'de Utah Gölü'nün batısında bulunan hidrotermal bir mağaradır.

Bu mağara dar ,kaygan ve boğucu geçişleriyle ünlüdür. Mağaranın farklı alanları belirli adlar ile adlandırılmıştır: -The Birth Canal, The Aorta Crawl, The Scout Eater, The Maze.


Çok dar olması sebebiyle çoğu zaman mağaraya giren mağaracılar sıkışıp kalma tehlikesi ile karşı karşıya kalmıştır. Bu kişilerden biri John Jones'du ama diğerleri kadar şanslı sayılmazdı.

John Jones, bir çok mağaracılık tecrübesine sahip iyi bir mağaracıydı. Babası sık sık onu ve kardeşini Utah'da mağaracılık gezilerine götürürdü. Heyecanlı ve istekli biriydi.John dindar bir Hıristiyandı ve daha sonra ailesinin ifadesine göre, “iyi doğası, keyifli mizah anlayışı, güçlü iş ahlakı, gerçek bir insan sevgisi, çocuklarla ustaca ilişki kurma yeteneği, sevgisi ve sevgisi ile tanındı. John evliydi ve bir karısı, bir oğlu ve doğmasını beklediği bir bebeği vardı.

24 Kasım 2009'da john ve Josh kardeşler tekrardan mağaracılık serüvenine atılmak istediler ve hedef olarak Nutty Putty Mağarasını seçtiler. Şükran gününden birkaç gün önce John ve arkadaşları kalabalık grup olarak Nutty Putty mağarasına akşam vakti varmışlardı. Mağaraya girişlerinden her şey sorunsuz ilerliyordu hatta büyük kaydırak adında ki mağaranın en büyük odasını keşfetmişlerdi. Daha sonra mağaracılar arasında popüler olan ve kendilerine hedef edindikleri Doğum Kanalı olarak adlandırılan dar ve zorlu bir geçit olan yerden geçmekti. Söylentilere göre bu geçitin sonu büyük bir odaya açılıyordu.

Bu geçite ilk giren kişi John'du. John bir süre öne kıvrıla kıvrıla ilermeye başladı ama sonunda olması gereken büyük alanı, odayı görememişti ama geri dönmek yerine ilermeye devam etti ama geçit bit türlü sona ulaşmıyordu. İleride geçitin aşağısının genişlemeye başlayacağını düşünerek aşağı doğru sürünmeye başladı. Ama her şey o an ters gitmeye başlamıştı.

Söylentilere ve tahminlere göre, John The Birth Canal'dan girip yanlışlıkla The Scout Eater'a girdiği ya da The Birth Canal'ı kaçırıp Ed's Push geçitine girdiği söyleniyordu. Bilinen göre Ed's push geçiti herhangi bir odaya çıkmıyordu çıkmaz sokak diye tabir bile edebiliriz bu geçiti. Bir yerden sonra çok daha fazla darlaşan bir geçitlere sahipti. John kendini daha fazla ilerleyemeyecek duruma gelene kadar geçitte ittirmişti. Kendini ittirdiği yer aşağı doğru dümdüz bir şekilde ilerliyordu ve kendi başına geri dönemeyecek hatta harekete edemeyecek durumdaydı. John'un sıkıştığı genişlik söylenilene en fazla göre bir çamaşır makinasının ağzının genişiliği kadardı.


John kendi başına hiçbir şekilde çıkamayacak ve hareket edemeyecek bir şekilde baş aşağı durumdaydı tek yapabileceği birisinin onu bulmasını beklemekti. Onu takip eden Josh John'u ilk fark eden kişi oldu. Josh John'u çekip çıkarmaya çalıştı ama John'u bırakır bırakmaz John kayıp tekrardan sıkışmıştı. john, tek kolu vücudunun altında diğer kolu ise arkasında, ayakları ise serbest bir şekilde o geçitte sıkışmıştı. Ardından Josh bu şekilde john'u çıkamayacağını fark edince çabucak mağaradan çıktı ve yardım istemeye gitti.

3 saat sonra gece yarısında ilk yardıma gelen Susan isimli gönüllü bir kurtarıcıydı. Sonraki birkaç saat sonra onlarca kurtarma ekibi geldi. Bir çok beyin fırtınası ve planlar yaptılar ardından bir ipin ucu john'un bacaklarına diğeri kurtarma ekipleri tarafından çekilen bir dizi tırmanma kamından geçen bir kurtarma ipi kullanmaya karar verdiler. Aynı zamanda John'un etrafındaki kaya parçalarını delmeyi denediler ancak kayaların sert olması John'un konumu gibi sebeplerden olumlu sonuç alınamadı.

john'un durduğu konumda işleri zorlaştırmaktaydı. Sadece ayakları görünüyordu ve ayaklarının üzerindeki tavan çok alçaktı çekip çıkarılabilecek durumda değildi. Daha sonra makara sistemi kullanmaya karar verdiler. Makaraları civatalar ile sabitlediler, civataları mağara duvarlarında derin bir şekilde sabitlediler.

Mağaranın çok dar ve derin olmasından dolayı sadece bir kişi John'un yanına ulaşabiliyordu.

Bu arada, John daha da kötüleşiyordu - uzun süredir baş aşağı sıkışmıştı, nefes almakta biraz zorlanıyordu ve kalbi sürekli kan akışını beyninden dışarı itmek için yerçekimine karşı iki kat daha fazla çalışmak zorundaydı. Panik ve sakinlik arasında gidip geliyordu.

Bu sırada John'a moral olması ve onu cesaretlendirmek için mağaraya kablolu radyo getirdiler bu sayede dışarıda ki eşiyle konuşabilmesi için.

Bu olaylar zarfında tam 19 saat geçmişti ve John tam 19 saattir baş aşağı bir vaziyette o mağaran kurtarılıp çıkmayı bekliyordu.

Kurtarma ekipleri sonunda makara sistemlerini kurmayı bitirip John'u dışarı çıkarmaya başladılar.


Kurtarma ekipleri hep bir elden john'u çekmeye başladılar ama bu sırada çok acı çekiyordu bu yüzden arada bir duraklamak zorunda kalıyorlardı. Onu üçüncü çekişlerinde John kurtarıcı ile göz göze gelebilecek yüksekliğe çıkabilmişti. Çok yorgun ve kirli görünüyordu.

"Nasılsınız?"


"Bu berbat. baş aşağıyım. Baş aşağı olduğuma inanamıyorum. Bacaklarım beni öldürüyor.”


Kurtarıcı, John'un şikayet etmesine rağmen yüzünde bir gülümseme olduğunu gördü.


Bir kez daha dinlendiler ve sonra John'u yukarı çekmeye devam etmeye karar verdiler. Neredeyse çıkıyordu.

Kurtarma ekibi dördüncü kez John'u yukarı çektiklerinde bir anda ip ellerinde gevşedi ve tüm ekip yere düştü en yakındaki kurtarıcı ise yüzüne bir şey çarpması sebebiyle bayılmıştı. uyandığında her yerin toz olduğunu, john2u tutan taş kemerin kırıldığını fark etti. Daha sonra John'u gördüğünde geçite tekrar hatta eskisinden daha derin bir şekilde girdiğini, sıkıştığını fark etti. Ardından yüzüne çarpan metalden dolayı ciddi yara alan kurtarıcı mağaradan çıkıp yerine bir başkası geldi. Yeni gelen kurtarıcı john'un nefesinin çok seyrek olduğunu fark etti.

Bir süre sonra bir tıp uzmanı mağaraya girdi ve John'un öldüğünü açıkladı.

Toplam 137 kurtarıcı John'u kurtarmak için 27 saat boyunca çok çalıştı, ancak trajik alanı boş eller ve ağır kalplerle terk etmek zorunda kaldı. İçlerinden biri medyaya bunun 29 yıllık bir arama-kurtarma gönüllüsü olarak yaptığı en zorlu kurtarma olduğunu söyledi.


Ertesi gün, yetkililer cesedini mağaradan çıkarmanın çok zor ve tehlikeli olduğuna karar verdiler, bu yüzden Nutty Putty Cave sonsuza kadar John Edwards Jones için son dinlenme yeri olarak kalacak.


Bir hafta sonra, kamu yetkilileri Nutty Putty Cave'i kalıcı olarak halka kapatmaya karar verdi. O zamandan beri mühürlendi.

Bu Mağara artık John Jones'ın mezarı olmuştu.