Olta-misina-okyanus

Hobi olarak yapıyorum ben ne de olsa.

Hayatında herkes bir kez olsun tutamayacağı balıklar için koca okyanusa oltasını sallamıştır. Yapmadım diyenler ise kesin kez kendilerine karşı en büyük ihaneti yapıyorlardır.

Kopmuş misina ile salladım oltamı okyanusa. Ne büyük ne derindi.

Evet, oldukça ürkünç geliyordu bakıldığında. Onlarca tesisat ile tonlarca balık tutan insanları es geçip benim kopmuş, sonradan eklemeler ile tamir olduğuna inandığım misinama balık gelecekti. Bana sorarsanız inancım en üst mertebede. Ne de olsa illa ki bir tanesi rast gelirdi, koca okyanus yahu.

Beklemeyi seven biri değilimdir ama ilginçlikte burada başlıyor ya işte, en sabır gerektiren işe girişmiştim.

Salladım var gücümle oltamı denize başladım beklemeye. Soran olursa yanıma ilişenlerden vereceğim yanıt bil tabi belliydi. Hobi benim ki ya! Dinginlenmek için işte.

Nasıl hobi ama!

bir kere gerildim salladım oltamı, kıpırtılarla bi heyecandır hızlı hızlı çektim.

Pişmanlıklarım takılmıştı, misinam zedelendi. Bir şey olmaz bundan dedim söktüm var  gücümle gerildim yine, daha da uzaklara attım oltamı. Başladı çekiştirmeye, bi bakayım insanlarımmış dediklerim geldi. Misinamın ucu koptu. Acemiliktir dedim. Kopuk yeri kesip rastgele salladım.

Tam mayışacakken irkildim. Bu sefer de vazgeçişlerim çıkageldi.

Kopardım takılan yerden. Misinam iyice kısaldı. Atamadım çok uzaklara, nereye gelirse diyerek bıraktım kendimi oltaya. Hissetim kımıltıları, baktım göz ucuyla ümitsizliklerim vardı oltanın ucunda.

Çıkardım denizin içinden. Baktım ki ortada ne misina kaldı ne de olta. Zaruriyet sayarak 'hobi benim ki ya!' diyerek selamladım yanımdaki insanları. Koca okyanus yahu illa ki bir tanesi rast gelirdi

-misinan varsa-