Ölümcül Güzellik: Victoria Dönemi & Korse Modası

Victoria döneminin güzellik algısıyla korse modası öyle bir hal almıştı ki, bu güzelliğin artık "ölümcül" sonuçları vardı...

Victoria dönemi, korse kullanımının hem moda hem de güzellik açısından en sık tercih edildiği dönemdi. Büyük göğüsler ve ince bel idealine uymak için kadınlar arasında vazgeçilmez bir yer edinmişti. Ancak dönemin idealize edilen bedeni; gerçekçilikten uzak, “fantezi” diyebileceğimiz bir haldeydi. Bu da ideal hale gelmeye çalışanlar için “ölümcül” sonuçlar doğurmaya başladı.

Dönem kadınlarının sağlığı, bu estetik kaygısının kurbanı haline geliyordu. Giyme süreci de çok büyük zahmet ve zaman gerektiriyordu. Bu süreç bazen saatler sürebiliyor üstüne bir de giyebilmek için kadınların yardım alması gerekiyordu. En azından tek başlarına giyebilecekleri hale gelmeden önce, bu uzun süre böyle devam etti. İstenilen ölçüler adına; ipler gerildi, gerildi, gerildi sonunda da tabiri caizse “koptu”...

Bu aksesuar günümüzde dahi popülerliklerini sürdürüyor. Ama arada çok önemli bir fark var: Victoria döneminde korseler öyle sıkılıyordu ki, sağlık sorunlarına dahi sebep olmaya başlamıştı. Toplumsal baskılara ve dönemin güzellik ideallerine uyum sağlamak nedenlerinden olacak, kullanılmaya devam edildiler. Beraberlerinde de; nefes almada zorlanma, sindirim zorlukları, bayılma, organların yer değiştirmesi, kaburgaların deforme olması, kasların zayıflaması gibi bir çok sorun getirdiler.

Bu sorunlar yalnızca fiziksel değil, aynı zamanda psikolojik olarak da kadınları etkiliyordu. Korselerin yarattığı baskı, kadınların kendilerini yetersiz hissetmelerine yol açıyor, bu hislerden kurtulmak adına giydikleri korseler ise bedenlerine zarar veriyordu. Ayrıca korselerin sosyal statü göstergesi olması da kadınları rekabete sürüklüyor, giyme zorunluluğu hissetmeleri için bir sebep daha oluşturuyordu.

Victoria dönemi korse modası, kadınların hem beden hem de ruh sağlığını zedeleyen bir uygulamaydı. Günümüzde bu bize çok absürt bir tablo gibi görünüyor olsa da düşününce, pek farklı bir durumda olmadığımız gözler önüne seriliyor maalesef ki. Evet şimdi nefes almamızı engelleyen, bayılmamıza sebep olan korseler giymiyoruz. Ama sırf çağın ideallerine uymak için gerekli olmayan onlarca ameliyat oluyoruz. Olmadığımız takdirde kendimizi çirkin, eksik hissediyoruz. Her dönemin kendine has kriterleri olduğu ve olmaya devam edeceği bir gerçek. Belki de sürekli olarak bedenimizi buna göre değiştirmek yerine; bakış açımızı değiştirip güzellik ideallerinin esiri olmaktan kendimizi kurtarmayı denemeliyiz. Sizce de bunu yaparak bütün ameliyatlara bedel bir değişim gerçekleştirmiş olmaz mıyız?