Parçalanmış (Split)

Film, Kevin Wendell Crumb'ın lise öğrencisi üç genç kızı kaçırmasıyla başlar. Başta kızlar oldukça rastgele seçilmiş gibi gözükse de filmin sonlarına doğru Kevin'ın (ya da belki 24. kişiliğinin demeliyiz) bir amacı olduğunu görüyoruz. Kızları, evinde ayro bir bölüm olarak hazırladığı, dört duvar ve bir tuvaletten oluşan hücreye hapsetmesiyle beraber gerilim yukarı tırmanıyor. Çünkü kızlar, onları kaçıran bu kişiyle ilgili bir şeyi fark ediyor; bu adamın parçalanmış birden fazla personası olduğunu.

Bir anda çok nazik bir kadın olarak, 9 yaşında bir çok şeyden habersiz masum ve oyuncu bir çocuk olarak veya oldukça obsesif hareketler sergileyen ayrıca onları kaçırmış karakter olan Dennis olarak içeri giriyor. Kızlar kaçmak için çaba gösterseler de bu çabaların sonucunda kendilerini ayrı odalarda hapsedilmiş olarak buluyorlar.

Filmde zaman zaman, kaçırılan kızlardan birisi olan Casey'nin çocukluğuna dair flasbackler yer alıyor. İstismar edildiğini ve babasını kaybettikten sonra, kendisini istismar eden kişiyle yaşamak zorunda kaldığını görüyoruz. Aynı zamanda Kevin'in karakterleriyle görece daha iyi anlaşabilen, değişen karakterleri tolere edebilmeyi başaran kişi Casey'dir. Bütün bu süreç boyunca Kevin aynı zamanda terapisini de aksatmıyor ve Dr. Flectcher ile terapi seanslarında doktoruna, henüz ortaya çıkmamış ama çıkmak için hazırlanan ve çıktığında da çok güçlü olacak olan bir karakterden bahsediyor.

Kevin'ın çoklu kişilik bozulukluğunun temelinin çocukluğunda yattığını görüyoruz. Annesi, Kevin'ın yaramazlıklarına ve hatta en basit hatalarına bile karşılık olarak oldukça sadist ve şiddetli tepkiler verip, duygusal ve fiziksel olarak Kevin'a travmalar yaşatıyor. Bunun sonucunda annesiyle ve dünya ile olan ilişkisi için farklı personalar ortaya çıkıyor. Bu aynı zamanda travmalarda, zihnin kendisini korumak için yarattığı bir kalkan görevi görüyor.

Filmin en sonunda ''Canavar'', onunla karşı karşıya kalan tek kişi olan Casey'nin vücudundaki yara izlerini görmesiyle, onu bağışladığını söylüyor. Casey'nin de yaraları olduğunu, acı çekmiş olduğunu ve tüm bu acıların onu yücelttiğini düşünüyor.

''Saf olmayanlar; el sürülmemişler, canı yanmamışlar, ıstırap çekmemiş olanlardır. Gerçek acı nedir bilmeyenler kendilerine değer vermezler ve bu dünyada yerleri yoktur.''

Filmin en sonunda fantastikleşen bir kompozisyon görsek de filmin genelinde çoklu kişilik bozukluğu hakkında fikir sahibi olabileceğimiz çok fazla veri var. Dünya genelinde her ne kadar az da görülse bu hastalıkla ilgili çok ilginç veriler bulunmakta.

Filmin ilham kaynağının, Billy Milligan isimli 24 kişiliği olan ve türlü suçlardan yargılanmış bir adam olması bilgisi birçok yerde geçmekte. Milligan da filmimizin başrolü gibi, çocukluğunda şiddet ve istismara uğramış birisi ve bunun sonucunda farklı bir sürü kişilik bölünmesi yaşamıştı. Farklı kişilikleri farklı suçlar işlemişti ve bu şekilde ceza almak yerine hayatını tedavi görmek adına akıl hastanelerinde geçirmişti. Dünyada oldukça nadir görünmesi sebebiyle de psikoloji alanında fazlasıyla ilgi çeken ve araştırılmaya çalışılan bir hastalık olarak öne çıkmakta.

Filmdeki doktorumuz Dr.Flectcher'ın deyimiyle; “Acı çekmiş ve parçalanmış insanların bizden bir eksiklikleri olduğunu düşünüyoruz, ya bizden fazlaları varsa?”