"Prenses ve Kurbağa" Kim Derdi Kurbağa Aslında...

2009 yılında çocuklar için gösterime girse de yetişkinlerin ilgi odağı olmuştur. Her animasyonun yeri aydır ama bazıları vardır ki birden fazla kez izlenmeye değer. İşte benim için onlardan biri de "Prenses ve Kurbağa"dır.

"Animasyon sonuçta çocuklar için hazırlanıyor, izlemeye değmez" gibi cümleler tamamen birer boş cümle. Çocukken gülerek keyifle izlediğimiz animasyonları gelin bir de yaşınız büyüdüğü zaman izlemeye başlayın. Ben mesela "Prenses ve Kurbağa"yı çocukken bir kez izleyip bırakmışımdır ama büyüdükçe film daha çok ilgimi çekti. Benim için daha güzel bir hal aldı. Kim derdi ki kurbağa aslında mütevazı bir prens ve yardımcısının gazabı yüzünden o hale düşüyor. İhaneti, sevgiyi, arkadaşlığı, aileyi ve en önemlisi olanı aşkı o kadar güzel anlatmışlar ki.

Karakterlerin bazılarını ele almak istiyorum, mesela ana karakter olan Tiana. Tek hayali babasıyla beraber severek yaptıkları yemeği büyütüp bir restoran açmak istiyor ve bunun için hiç durmaksızın çalışıyor. Bir de Tiana'nın yakın bir arkadaşı var, daha doğrusu çocukluk arkadaşı. Tianaların ne kadar durumu sıradan insanlar gibiyse bu kızın durumu tam tersi: babası çok zengin ve izlerken durup biraz şımarık ya da sonradan görme gibi tavırları var diyebilirsiniz. Ve gelelim Kurbağa Prensimize yani eğlenmeyi çok seven, müziği çok seven, mütevazi Prensimiz. Kendisinin New Orleans'a gelmesinin sebebi Tiana'nın arkadaşının babasının düzenlediği maskeli baloydu ancak yardımcısının hain oyunu karşısında daha baloya gidemeden kurabağaya dönüşür ve kurtulmasının tek yolu bir prensesi öpmesidir. Tiana'yla karşılaştıkları zaman büyük bir heyecana kapılır çünkü onu prenses sanar ancak işler umduğu gibi gitmez hatta tam tersi bir hal alıyor bile diyebiliriz. E bu kadar anlattım diye sonunu da söyleyecek değilim burada keseceğim ama kesinlikle bir kez daha izlenmeye değer bir film.

Önyargılarımızın bizi ne kadar kötü etkilediğini anlatan, hiç ummadığımız yerden ummadığımız şeylerin ortaya çıkabileceğini gösteriyor diyebilirim. Cinsiyet fark etmeksizin herkesin kendi çıkarları için iş yaptığını ve önyargılarla hareket ettiğimiz de aslında ne kadar yanlış kararlar aldığımızı gösteren bir animasyon. Ya siz bir kurbağayı kurtarmak uğruna öper miydiniz? Ya da sırf birini prenses ve hayatınızı değiştirecek diye?