Pride!

UMUDUN KAPISINI AÇIK TUTAN KARDEŞLERİME!

Biliyorsunuz ki onur haftası yaklaşıyor.  Sosyal medya uygulamaları da çeşitli şirinlikler yaparak emoji ve gifleri ile desteklerini esirgemedi. Peki nedir  bu onur haftası? Neden vardır? Kim içindir? Hadi, gelin biraz konuşalım. 

1969 yılında Stonewall Inn adlı barda baskı, şiddet ve ayrımcılığa dayanamayan eşcinseller ayaklanmış, kendileri üzerinde baskı kuran polisi bara hapsetmiş ve dört gün boyunca sokaklarda çatışmalar yaşanmış, eylemler yapılmıştır. Bu mücadelenin anısına dünyanın birçok yerinde onur haftası çok etkileyici ve eğlenceli şekilde kendini göstermektedir.

KİMİN YÜRÜYÜŞÜ BU?

Mücadelenin başlangıcında rol oynayanlar eşcinseller diye bilinse de onur yürüyüşü herkes içindir! Bu mücadele yıllardır tüm ayrımcılıklara, toplumsal cinsiyet rollerine, heteronormatif yapılara ve kişilere karşı verilmektedir. İnterseksler de vardır, panseksüeller de, sapyoseksüeller de! LGBTİ+ diye kısaltırken '+'nın içinde kalanlar mücadeleden ayrı değiller. Eşitliğe sahip çıkan tüm bireylerin yürüyüşte olması özgürlüğü anlamlı kılar. Unutmayın, eşitlik herkes içindir! 

VALİLİK SES VER!

Türkiye'de 1 hafta süren paneller, film gösterimleri ve etkinliklerin ardından Haziran ayının son pazar gününde büyük çapta ve rengarenk bir yürüyüşle özgürlüğe yürünmektedir. En büyük yürüyüş İstanbul İstiklal Caddesi'nde gerçekleşir ama farklı zamanlarda Ankara, İzmir ve ODTÜ yürüyüşleri de bir o kadar ses getirir. Hatta Ankara Valiliği'nin " sosyal sınıf, ırk, din, mezhep veya bölge bakımından farklı özelliklere sahip bir kesimini diğer bir kesimin aleyhine kin ve düşmanlık; güvenlik, hassasiyet* gibi nedenlerle LGBTİ örgütlerinin etkinliklerini süresiz olarak yasaklamasına rağmen ODTÜ yürüyüşü cesurca gerçekleştirilmiştir. Bu karar öylesine ürkütücü ki basın açıklamasında kullanılan 'vb.' ifadesi, muğlak bir kavram olup herhangi bir etkinlikte herhangi bir şeyin gerekçe gösterilerek karara aykırı olduğu ileri sürülebilir.

UMUT GÜNEŞTEN ŞİMDİ DOĞAR!

ODTÜ'deki yürüyüşün kolluk kuvvetler bariyerine takılıp takılmayacağı, rektörlüğün tutumu benim heyecanla beklediğim şeylerdi. Öyle ki sadece ayrımcılığa karşı sesini duyurmaya çalışan bir grup insanın özgürlük mücadelesinde gözaltı, biber gazı ve jopa maruz kalma korkusundan birçoğumuz orada değildik. Neyse ki korkulan olmadı. Engeller çıktı ama yürüyüş gerçekleşti. İşte bakın, Ankara'daki yasaklama kararına rağmen büyük çapta bir engele takılmamak gerçekten umut vericiydi. Peşinden İzmir! Kordon boyu rengarenk insanlar umudun ikinci katmanı oldu. Şimdi gözümüz 25 Temmuz-1 Haziran'da. Kim bilir...

Değerli okuyucu, bir başınayken mücadeledeki rolün etkili görünmeyebilir ama  sen yoksan 1 eksiğiz!

SEN YOKSAN ÇOK EKSİĞİZ!

* http://www.ankara.gov.tr/yasaklama-kararina-iliskin-basin-duyurusu-19112017