Şanslı Hisset Şanslı Ol

Acar Baltaş’ın deyimine göre doğuştan belirlenen genetiğimiz kaderdir. Kaderin aksine şans ise doğru zamanda doğru yerde olmaktır. İnsan doğuştan şanslı olmaz. Şans, şanslı hissedenlerle olur. Önemli olan şanslı doğmak değildir. Şans, büyük oranda düşünce ve davranış biçiminden kaynaklıdır. Yani ‘’şanslı insanlar, şanslı oldukları inancıyla, hayatlarında iyi talih yaratacak şekilde düşünür ve davranırlar.’’ Böyle olması sebebi ile de bu insanlar etraflarında olup biten her şeye daha uyumlu ve daha açıktırlar. Hiçbir fırsatı kaçırmaz, kendilerine, hislerine güvenirler.

Her zaman pozitif düşünür ve pozitif kişileri kendilerine çeker ya da kendilerini bulacağını düşünürler. Bu sayede düşünceler gerçeğe dönüşür.

Yapılan bir deneyde deneklere gazete verilerek gazetede bulunan fotoğrafların sayılması istenir. Gazetenin üçüncü sayfasında 143 fotoğraf olduğu yazılıdır. Birkaç sayfa sonrasında da saymayı bırakıp deney sahibine yazıyı okuduklarını söyledikleri takdirde 100 sterlin kazanacakları yazmaktadır. Bu deneyde kendisini şanssız görenler iki yazıyı da kaçırırlar. Şanslı hissedenler ise ilk sayfayı göstererek cevabı söylerler fakat okumaya devam etmeleri söylenir. İkinci sayfayı okuyunca da paralarını alıp alamayacaklarını sorarlar. Kısaca kendisini şanslı hissedenler bütün fırsatları değerlendirir ve bütün fırsatlara açıktır. Bu da onları başarılı birisi yapar. Şanslı kişiler fırsat yaratmada ve bunu değerlendirmekte çok iyidirler. Her daim rahat ve iç huzurları en üst seviyededir. Sürekli olumlu düşünürler ve bu düşünceler sayesinde sürekli iyi olan şeyleri kendilerine çekerler. İyimserlik en önemli özellikleridir. Kendisini şanssız hisseden birisi kendisini bu düşünceden çıkarıp tam tersi gibi davranırsa gerçekten şanslı ve mutlu olur.

Hayata karşı bakış açınız hayatınızı değiştirir. Kendilerini şanslı hisseden kişiler kendilerine fırsat yaratırlar, sürekli olumlu düşünür ve etraflarındaki her şeye açık olurlar. Beklentileri yüksek olup başarı ihtimalleri az olsa bile mücadele ederler ve sonuna kadar savaşırlar. Başlarına gelen kötü şeylerde pes etmez, o kötü şeylerin olumlu yönlerine odaklanıp daha çok çalışırlar. Olumsuz olayların uzun vadede düzeleceğini, olumlu olacağını düşünürler.

Şans eseri oyunları kazanabilir, para sahibi olabiliriz ama şans eseri başarılı olamayız. Çalışmak, mücadele etmek zorundayız. Yolumuza devam ederek tecrübeler kazanmalı ve asla vazgeçmemeliyiz. Kendimizin ve potansiyelimizin farkında olup kendimizi iyi tanımalıyız. Hayatı sadece bize sunulan imkanlara göre yaşamak yanlış olur. Herkese farklı imkanlar sunulur çünkü… Sadece bu imkanlara bakarak hayatımızı iyi ya da kötü diye değerlendirmek yanlış olur. Bize sunulan imkanlarla neler yapabileceğimizdir önemli olan. Pes etmek, olanı kabullenmek, olumsuz düşünmek bir işe yaramaz. Değiştirmek ve geliştirmek için elimizden geleni yapmalıyız. Başarısız mı olduk? Bir daha denemeliyiz. Bir daha, bir daha, bir daha… Ancak gerçek başarıya bu şekilde ulaşabiliriz. Azim, mücadele ve umut anahtar kelimelerimiz olmalıdır. Başarılı ve şanslı insanların ortak noktası hayal kurmaktır. Her şey hayal kurmakla ve o hayalin peşinden gitmekle başlar. Hayatta bir şeyi ne kadar çok istersek ona ulaşma ihtimalimiz o kadar fazladır. Hayallerin gerçekleşmesinin ihtimali yeteneğimizin olduğu şeylerde daha da yükselir. Bu yolda başarılı olmak için özverili bir şekilde çalışmak ve iyi motive olmaktır. Fakat başarısız olmamız yolun sonu değildir. Olmadığında bunu kabullenmek bizi daha da geliştirecektir. Önemli olan hayal kırıklığı yaşamamaktır.

İletişim her şeyin temelidir. 21’inci yüzyılın en önemli yeteneklerinden birisi etkili iletişim becerilerine sahip olmaktır. İnsanlarla bağ kurmak, etkileşim içinde olmak zamanımızın en önemli becerilerinin başında gelir. İnsan tanımak, onlarla birlikte çalışmak, uyumlu olmak çok önemlidir. Başarılı kişiler kurdukları iletişim sayesinde, tanıdıkları insanlar sayesinde onlara kapıların açıldığını söylerler. Aslında şu an bildiklerimizden çok kimleri tanıdığımız biraz daha önemlidir. Eskiden insanlar birbirlerini daha iyi tanıdıkları için kurdukları iletişim daha etkiliydi. Günümüzde pek de böyle olduğunu söyleyemeyiz. Gelişen teknoloji iletişimimizi değiştirdi ve zayıflattı. Hayatta başarılı olabilmek için insanlarla ilişki ve iş birliği kurup geliştirmemiz gerekiyor. İletişim, temelinde anlamak ve anlaşılmaktır. Kendini bilen bir insan ancak başkalarını da anlayabilir. İletişimde önemli olan ilk önce kişinin kendisini tanıması ve anlamasıdır.

Kitap: Kızım Sana Söylüyorum Okurum Sen Anla- Erkan YÜKSEL