SORGULAMAYAN PAYLAŞIMCILAR

Hiç birinin hayatına dokunduğunuz oldu mu? Ya da sizin hayatınıza biri dokundu mu? Belki de hiç tanımadığınız birinde yer alıyor bir cümleniz, otobüste duyuyoruz belki sizi, belki markette... Bir insanın hayatına dokunmak çok zor olay.

Benim hayatımdaki bir öğretmenin söylemlerinden yola çıkarak düşüncelerimi paylaşacağım sizlerle.

Cennet Öğretmen ortaokulda bir yıl dersime girmişti. İlk derste iletişimin ne kadar önemli olduğunu göstererek anlattı bizlere. Önemli tablolar hakkında araştırmalar yaptık. Resim çizdik ve resim çizerken listesinden bizlere güzel müzikler dinletti. Hayatıma nasıl mı dokundu?

Bir dersinde "Resim çizmek için yeteneğiniz olmak zorunda değil; üzüldüğünüzde, sevindiğinizde, her duygunuzu aktarmak için resim çizebilirsiniz," dedi. 

O an öğretmenimin bu cümlesine resmen takılı kaldım.

Bu sayede duygularımı aktaracağım çok meşgale edindim. Resim çizmekte bunların başında geliyor.

Resim yeteneğim hiç yok bu arada ama bana o kadar iyi hissettiriyor ki... Mutluluğumu paylaştığım, sinirimi yansıttığım, üzüldüğümde yanımda olan bir arkadaşım gibi.

Peki bir şeyi yapmak için o konuda illa iyi olmak mı gerekir? Tabii ki iyi olunca bu iyi sonucu çevrenizdekilerle paylaşıp, yaptığınız işin olumlu yorumlandırılması sizi tatmin eder. Peki ya birinin beğenisini önemsemekten çok kendinizi mutlu etmek, rahatlatmak adına yaptığınız bir şey var mı? 

Bazı şeylerin yapılması için illa yetenek gerektirdiğini düşünmüyorum. Sesiniz çok kötüdür ama şarkı söylemek sizi mutlu ediyordur, dans yeteneğiniz hiç yoktur ama çalan bir şarkıyla oynamaya başlamanız o an sizi iyi hissettirecektir.

Başarı kaydetmeden yapılan bir meşgale kulağa garip gelebilir. 

Fakat duruma farklı açıdan bakarsak, çoğu insan günlük yaşantısında paylaşılması gereken bir çok duygu yaşıyor.

Bu duyguları bir insana değil de edinilen bir meşgaleye yansıtmak nasıl olur? Üstesinden gelemeyeceğinizi sandığınız ya da herkese anlatmak istediğiniz aşırı, farklı durumları bir hobiye yansıtmak çok değerli.

Farklı ruh hallerini yansıtmak isteyeceğimiz bir sürü meşgale edinebiliriz.

Kötü ruh halimizi, edinebileceğimiz bir meşgale ile hafifletebiliriz mesela.

Sevincimizi de o anı yansıtacak bir resim çizebiliriz ya da yazı yazarak o anları ölümsüzleştirebiliriz.

İçinde bulunduğunuz durumu bir insanla konuşmak yerine edindiğimiz bir meşgaleye aktarmak çoğu zaman daha iyi geliyor ve kendinizi daha iyi hissetmek söz konusuysa bir meşgale edinmek için sizde olmasını düşündüğünüz yetenek çok da önem teşkil etmiyor. 

Unutmayın, kendinize arkadaş ediniyorsunuz bu sayede.

Umarım hepiniz kendinize böyle iyi bir arkadaş edinirsiniz.

Düşüncelerimin şekillenmesinde büyük katkısı olan Cennet Öğretmenim ile ise sosyal medya sayesinde iletişimimiz devam ediyor. 

Her öğretmenler gününde bana böyle bir çıkar yol gösterdiği, hayatıma böyle güzel dokunduğu için uzun uzun teşekkürlerimi iletiyorum. Cennet Öğretmen sekiz yıl önce girmişti dersime. Onun sayesinde sekiz yıldır çoğu ruh halime ortak olan bir arkadaş edindim. Umarım hepiniz farklı ruh hallerinizi paylaşacağınız arkadaşınızı zaman kaybetmeden kazanırsınız. Sizin için bir başka umudum daha var, hayatınıza güzel dokunan biri ya da birileriyle karşılaşmanız.

Umarım hepinizin hayatından onlarca Cennet Öğretmen geçer!