Soul (2020)

Zaman içerisinde koşarken kendimizi kaybetmemeliyiz.

Soul, sınırları aşan derinliği ve toplumsal normları sorgulayan güçlü hikayesiyle dikkat çeken bir yapım. Film, insanın özünü, yaşama amacını ve toplumsal beklentileri cesurca ele alarak seyirciyi etkilemeyi başarıyor. Karmaşık duyguları ustalıkla işlerken içsel bir yolculuğa çıkarıyor. Soul’un derinliği ve hikâyenin akıcı ilerleyişi sayesinde izleyiciye güçlü bir mesaj ilettiğini söylemek mümkün. Soul, sadece eğlenceli bir animasyon olmaktan öte düşündürücü ve izleyiciye etkileyici bir deneyim sunuyor.

Filmde ana karakter Joe Gardner'ın caz müziğiyle özdeşleşmesi ve piyanist olma hayaliyle yaşarken, ölümle yüzleştikten sonra yaşamını gözden geçirip hayatın anlamını keşfettiği bir süreci izliyoruz. Film kapitalizm, siyahi ırkçılığı, varoluşsal sancılar gibi pek çok konuya değinmesi ve bu konuları işleyiş biçimiyle nefis bir görsel ve anlatısal şölen sunuyor.

Soul, aynı zamanda toplumsal ve psikolojik derinliğiyle de dikkat çekiyor. Karakterlerin diyalogları ve sahne geçişleri, izleyiciye gerçekleri çarpıcı bir şekilde sunuyor. Kendi açımdan filmi izledikten sonra hayatıma karşı bakış açımın pozitif anlamda değiştiğini söyleyebilirim.

+Okyanus nerede? Okyanusu arıyorum.
 -Okyanus burası, bu zamana kadar okyanusun içindesin.
 +Hayır, ben sadece sudayım, okyanusu arıyorum.

Alıntıdan da yola çıkarak belki de hayatın derinliklerinde kaybolmak yerine, yaşadığımız zamanın kıymetini bilmeliyiz. Sadece etrafımızda olanlara odaklanmak yerine başımızı kaldırıp gökyüzüne baktığımızda aradığımız şey belki de hemen elimizle ulaşabileceğimiz kadar yakındır bize.

Soul, hayatın anlamını sorgulamamız için güçlü bir fırsat sunarken, kendi “ışıltımızı” bulmak için yaşayabileceklerimizi kaçırmamamız gerektiğini hatırlatıyor. Hayat yolculuğumuzda engellerle karşılaşsak da cesaretimizi kaybetmememiz ve gerçek özümüzü bulmamız gerekiyor. Her anı değerlendirmeli, tutkularımızı takip etmeli ve bizi gerçekten mutlu eden şeyleri yakalamalıyız. Çünkü hayat, birçok durum içerisinde kaybolmak için oldukça kısa, zaman akıp gidiyor bir şeylere yetişmeye çalışmaktansa bazen durup sadece anın tadını çıkarmayı unutmamalıyız.

+Ne yapmayı düşünüyorsun? Hayatını nasıl geçireceksin?
-Emin değilim ama biliyorum ki her dakikasını yaşayacağım.