The Mentalist

The Mentalist: Bir değişik Polisiye/ Dram dizisi.

Merhaba sevgili okurlar, ilk yazımda şimdilerde çok fazla bilinmediğini düşündüğüm The Mentalist adlı bir Amerikan dizisinden bahsedeceğim. Spoilersız okuyacağınız bu yazıda bu muhteşem diziyi biraz daha yakından tanıyacağız.


The Mentalist ilk olarak 23 Eylül 2008’de Amerika’da yayın hayatına başladı ve 18 Şubat 2015’te yedi sezon 151 bölümlük bir dizi olarak sona erdi. Polisiye/ dram türünde olan ve Bruno Heller tarafından kaleme alınan bu dizide, eski bir medyum olan başrolümüz Patrick Jane (Simon Baker) California Soruşturma Bürosu’nda Red John isimli katili yakalamak için danışman olarak işe başlar. Ona bu yolculukta korkusuz yardımcı başrolümüz Teresa Lisbon (Robin Tunney) ve ekip arkadaşları eşlik eder.

Çok ünlü bir medyum olan ve bu işten bir hayli para kazanan Patrick, bir gün bir televizyon programında Red John isimli katil hakkında yorumlar yapar. Canice cinayetler işleyen ve polisten her zaman bir adım önde olan Red John, işlediği cinayetlerden sonra arkasında kurbanların kanından olan kendine özel simgesini duvara çizmektedir. Patrick’in de canını yakan Red John, onun için korkunç bir plan hazırlar ve Patrick için hayat bir daha eskisi gibi olmaz.

Red John’dan intikam almayı kafasına koymuş olan bu zeki adamın ilk durağı bu katilin işlediği cinayet soruşturmalarının yürütüldüğü California Soruşturma Bürosu olur. Tabii ki dışarıdan bilgi edinmesi o kadar da kolay değildir. Bu yüzden zihin okuma yeteneğini ve dehasını göstermek için Lisbon’un bir soruşturmasını kısa sürede çözmesine yardımcı olur. Keskin gözlem yeteneği ve zekasıyla soruşturmaya ciddi anlamda katkı sağlayan Patrick, California Soruşturma Bürosu’nda danışman olarak işe alınır. Böylece Patrick hem Red John hakkında bilgi alabilecektir hem de kimsenin görmediği yalanları açığa çıkararak CBI ekibi ile birçok cinayeti çözüme kavuşturacaktır.

California Soruşturma Bürosu’ndaki macerasına Lisbon’un ekibini oluşturan Kimball Cho (Tim Kang), Wayne Rigsby (Owain Yeoman) ve Grace Van Pelt (Amanda Righetti) eşlik eder.

Dizide senarist bize Patrick’in geçmişine ve yaşadıklarına yakın bir pencereden bakma şansını verir. Onun, Teresa ve diğer ekip arkadaşları ile olan ilişkisinin hem hüzünlü hem de eğlenceli yanlarını görürüz. Yan karakterlerimizden de parçalar gördüğümüz bu sıradışı dizide, her geçen bölüm katile daha çok yaklaşırız. Fikrimce, diziyi bu şekilde yavaş yavaş ilerleterek senarist bizim Patrick ile empati yapmamızı istiyor. Her bölümde ya Red john’un kimliğine dair ipuçlarına ulaşılmasına ya da başka cinayetlerin çözümüne şahit oluyoruz. Dizide Patrick ve ekibinin yakalamak istediği katil Red John olmasına rağmen dizinin başka cinayetlere de dair ayrıntılı bölümler eklemesi diziyi daha da ilgi çekici kılıyor. Dizinin birçok yerinde ters köşe ve gerilimli durumlar bolca bulunuyor. Bakalım onlara bu zorlu yolculukta 7 sezon boyunca eşlik ettiğimiz Patrick, Teresa ve ekip arkadaşları Red John’u yakalayabilecekler mi?

Ayrıca küçük bir ayrıntıyı da not düşmek istiyorum. Dizinin her bir bölümü özel anlamı olan adlara sahip. Bölüm adlarında “Red” kelimesi geçen bölümler Red John ile ilgili ipucu yakaladığımız ve ona daha da yaklaştığımız bölümlerdir. Bakalım kahramanımız Red John’dan intikam almayı başarabilecek midir?