Titanic'i Hiç Böyle Düşündünüz Mü?

Titanik hakkında biraz esprili biraz gerçekçi düşüncelerimi sıraladım.

Herkesin hayatında durup durup tekrar açtığı, yeni bir film izlemek yerine milyon kere izlediği bir film vardır diye düşünüyorum. Benim için bu film kesinlikle Titanik. Bugün sizlere bir film önerisi yapmayacağım çünkü hem çok eski bir film hem de herkesin en azından konu hakkında fikri olduğunu düşünüyorum. Bugün sizlere Titanik filmi hakkında kendi düşüncelerimi yazmak istiyorum. :)

Titanik 1997 yılında beyaz perdede seyirciyle buluşmuş ve benim de ilk izlediğim film olmuştur. Gerçekten ailem ben 2 yaşındayken beni sinemaya götürüp Titanik izlemişler, izlemişler diyorum çünkü ben filmin sonuna kadar uyumuşum. Böyle de sessiz sakin film izleyen insanlara saygılı bir bebekmişim işte. :)

Nedendir bilinmez, zaman zaman Titanik izleme isteği oluşuyor içimde ve işlerimi bitirir bitirmez bilgisayarın karşısına geçip sanki ilk kez izliyormuşum gibi gözümü kırpmadan izliyorum. Hele son sahnelerini izlerken sormayın gitsin, hala Jack'in kurtulabileceğini sanıyorum.

Sosyal medyada zaman zaman resimlerinin paylaşıldığını görüyorum ve herkes aynı soruyu sorup duruyor, "Rose Jack'i kurtarabilir miydi?, Bir bencillik mi söz konusuydu?" Bana kalırsa EVET! Kesinlikle bir bencillik söz konusuydu ve bence Rose Jack'i kurtarabilirdi. Gereksiz romantizminizi belki kurtulduğunuz zaman sarılarak yapabilirdiniz ama gel gör ki bu genç çiftimiz "Hayır hayır sen yaşlı bir kadın olarak yatağında öleceksin," tarzı bir cümleyle birbirlerine veda etmeyi tercih ettiler, biz de izledik, üzüldük.

Geminin içinde ne entrikalar neler dönerdi de buz dağı araya girdi ama Rose ve Jack bence yeterince heyecan yaşadılar. Davul bile dengi dengine diye bir sözümüz vardır. Bu söz onların kulağına çok fazla çalınmamış bence. Kraliyet ailesine koysak sırıtmayacak bir aileye nasıl olur da damat olmaya çalıştı Jack o da ayrı bir konu tabi :)

Tabi ki bunlar yazıya biraz keyif vermek için söylenen sözler ve tabi ki film bir senaryo dahilinde ilerliyor ama bunların yanı sıra bir de gerçek bir hikaye var ki o da zaten filmi film yapmış.

Titanik'in batması ve yaklaşık 1500 kişinin ölmesi gerçek bir hikaye ve hala insanların ilgisini çekmeye devam ediyor. Ne yazık ki enkaz denizin altından çıkarılamadı ve şu an okyanusun dibinde ihtişamlı günlerinin aksine zamana meydan okumaya çalışıyor. Duyduğuma göre 2021 yılında Titanik ismi verilen bir gemi tekrardan aynı rotada ilerleyip yolculara nostalji yaşatacak ama umarım aynı buz dağı yolcuları orada bekliyor olmaz.

Diyeceğim o ki, Titanik filmi her zaman ilgimi çekmiştir ve büyük ihtimalle bu yazıyı bitirdikten sonra tekrar internete dalıp filmi izlemeye çalışacağım. Bu filmin neden bu kadar ilgi çekici olduğunu bilmiyorum ama hala izlemediyseniz bence bir bakın derim.

Bir film önerisi yazmamaya özen göstererek Titanik hakkındaki kişisel görüşlerimi sizlere belirtmek istedim, umarım keyif almışsınızdır.

Adamı okyanusun soğuk sularında bırak ondan sonra Jack. Wake up! Ah Rose ah...