Ulus Atatürk Zafer Anıtı
“Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini.” 13 Kanun-ı Sani 1337
Ankara Ulus’ta bulunan Ankara Zafer Anıtı bir diğer adı ile Ulus Cumhuriyet Anıtı (Türkiye Kültür Portalı’nda geçen) Kurtuluş Savaşı kahramanlarının anısına, Yenigün Gazetesi öncülüğünde Türk halkı tarafından Cumhuriyet’in ilk yıllarında yaptırılmış olduğu bilinmektedir. Farkı sitelerde başka isimler ile karşıma çıksa da anlamları ortaktır. Ancak yine de anıtın üzerindeki kitabelerde yazıldığı şekli ile bahsetmek gerekirse, “Yeni Gün’ün teşebbüsü ve bütün milletin iştiraki ile: Zafer Abidesi” yani Yeni Gün’ün girişimi ve bütün milletin katılımı ile: Zafer Anıtı şeklindedir.
Kurtuluş Savaşı için Ankara, başkent olduğu için de anıtın cumhuriyetin kurulmasından bu yana şehrin merkezi olan Ulus’ta bulunması önemlidir. Ne zaman yapıldığına dair tam bir tarih ve gün belirtmemiz gerekirse 24 Kasım 1927.
1925 yılında düzenlenen Kurtuluş Savaşı temalı yarışmayı kazanan Avusturya Viyanalı Heinrich Krippel bu anıtın sanatçısıdır. Heykel bronz, kaideler kırmızı taş ve mermerden yapılmıştır.
Anıtta Atatürk’ün atının ayaklarının dördü de yerdedir. Etnografya Müzesi'nde gördüğümüz heykelde bulunan at şaha kalkmış, ayakları havadadır. Fark ettiğim bu ayrıntıyı da paylaşmak istedim. En üstte Atatürk, Başkumandanlık kıyafeti ile at üzerindedir. Atatürk’ün atı Sakarya, dört ayağı üzerinde sağlam ve sakin bir şekilde durmaktadır. Krippel, başkumandanı at üzerinde hücuma geçmiş bir asker olarak geleneksel pozuyla değil, aksine ileriyi gören bir önder olarak göstermiştir.
Anıtın önünde bulunan Osmanlı Devleti’nin de kullandığı Arap Alfabesi ile yazılı olan metinin neden Latin Alfabesi ile yazılmadığını sorguladığım zaman anıtın, Harf Devrimi'nden bir yıl kadar önce yapılmış olduğunu fark ettim.
Anıtın sağ ve sol ön kısmında bulunan iki Türk askeri vardır. Biri bir eli ile silah arkadaşlarını savaşa çağırır, diğeri ufukları gözler.
Anıtın arkasında ağaç sembolünün önünde duran mermi taşıyan Türk kadını, kadınlarının Kurtuluş Savaşındaki kahramanlığının bir hatırasıdır. Kadınların zaferdeki büyük rolü unutulmamıştır.
Gövdenin sağ yüzünde bulunan kabartma Atatürk ve arkadaşları Başkumandanlık Meydan Savaşı’nda tasvir edilirken, sol yüzünde Şanlı Türk Bayrağını selamlayan İstila Ordusu canlandırılmıştır. Güney cephesinde üst kısmında Sakarya’da düşmanı yenen Türk askerleri, alt kısmında Savaş sırasında M. Kemal, komutanlar ve Türk askerleri tasvir edilmiştir.
Arkada devrilmiş bir çınar ağacı Osmanlı İmparatorluğunu ve onun gövdesinden fışkıran genç bir fidan yeni Türkiye Cumhuriyeti’ni temsil etmektedir. Anıta tekrar dikkatlice baktığımda bunu fark ettim ve derste bahsetmiş olduğumuz yeni Cumhuriyeti vatandaşlara Osmanlıyı Türkleştirerek sunan Atatürk’ün amacının Osmanlı’yı müzeleştirmek olduğunu anımsattı. Ulus’ta, Etnografya Müzesinin mimarisinde Eski Mecliste ve daha birçok yerde bunun kanıtı olduğunu düşünecek olursak anıtı da bu sınıfta değerlendirebiliriz.
Anıtın gövdesinin üst kısmında “Ordular, İlk Hedefiniz Akdeniz’dir. İleri! Dumlupınar 1922” yazılıdır.
Anıtın üzerinde bulunan kitabelerden bahsetmek gerekirse üzerinde farklı tarihlerde Atatürk’ün söylediği sözler yer alır. Kitabeler, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşuna ilişkin askeri ve siyasi koşulları hatırlatmaktadırlar. Yazılarda Atatürk ile bağlantılı olarak tarihi olaylar hatırlatılmıştır. Şu şekildedirler;
“Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini.” 13 Kanun-ı Sani 1337
Atatürk 13 Ocak 1921 tarihli Büyük Millet Meclisi konuşmasında Namık Kemal’in Vatan Mersiyesi isimli şiirindeki sıkça geçen beyiti okur ve ardından “Vatan bağrına düşman dayadı hançerini, Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini.” der. “Bulunur kurtaracak talihsiz anneyi.” 13 Ocak 1921 Atatürk’ün meclis konuşmasına aittir.
“Düşmanın anâsır-ı aslîyesi imha edilmiştir. Ordular, ilk hedefiniz Akdeniz’dir. İleri!” Dumlupınar 1 Eylül 1922.
“Düşmanın esas kuvvetleri kökünden yok edilmiştir. Ordular, ilk hedefiniz Akdeniz’dir. İleri!” Başkumandanlık Meydan Muharebesi 30 Ağustos 1922 tarihindedir. Atatürk Kütahya Dumlupınar’da gerçekleşen zaferin sonraki günü söylediği meşhur sözüdür. Kaidenin sol tarafında yazılıdır.
“Artık sine-i millette bir ferd-i mücahit olarak çalışacağım” Erzurum 8 Temmuz 1335
“Artık milletin gönlünde savaşçı bir birey olarak çalışacağım.” Erzurum 8 Temmuz 1919 Gazi Mustafa Kemal. Kaidenin ön cephesinde yazılıdır.
“Türk Milleti, muzaffer istihlâs ve istiklâl cidâlini muazzam asri inkılâbâtını, en mânidar bir remz ile, en iyi ifade edecek şekli, yukarıdaki hakiki timsâlde bulur.” Başkumandan Gazi Mustafa Kemal 1927
“Türk Milleti, kurtuluş ve bağımsızlık mücadelesi zaferinin sonucu ve çok büyük modern devrimlerini, en anlamı bir sembolle en iyi anlatacak şekli, yukarıda gerçekleşen simgede bulur.” Kaidenin en üst kenarını çevreleyen kuşakta yazar.
“Düşman ordusunu vatanın harimi ismetinde boğarak behemahal naili halas ve istiklal olacağız.” 6 Ağustos 1919 (1. Nazilli Kongresi)
Kaidenin sağ tarafında yer alır.
Zafer Anıtı, Anıtkabir inşa edilinceye kadar Ankara’nın devlet merasimlerinin yapıldığı resmi olmayan simgesi olarak işlev görmüştür.