Ürdün Gezi Rehberi

Ürdün ya da resmi adıyla Ürdün Haşimi Krallığı, Orta Doğu'da bulunan bir Arap ülkesidir. Daha çok Petra ile tanınmasına rağmen birçok farklı güzelliğe ev sahipliği yapmaktadır. Daha önce hiçbir orta doğu ülkesine yolculuk yapmamış olanlar için ilk olarak Ürdün'e gitmek iyi bir seçim olabilir. Burada önemli tarihi yerleri ziyaret edecek, lezzetli yemekler yiyecek ve unutulmaz maceralara atılacaksınız!

Gezi rotamıza öncelikle başkent Amman'a inerek başlıyoruz. Burada Jabal al Weibdeh bölgesinde kalmak Amman içindeki gezimizde bize çok kolaylık sağlamıştı. Bu bölgede birçok kafe, restoran ve market bulunmakta, akşamları cıvıl cıvıl olan Paris Square'e oldukça yakın olmakla birlikte Downtown Amman olarak geçen Amman'ın çarşı bölgesine de 10-15 dakika kadar bir yürüme mesafesinde. 

Yerleştikten sonra ilk dolu günümüz için yola çıkıyoruz!

İlk Gün

Amman'daki yerleşkemizden çıkıyoruz ve arabayla yaklaşık 1 saatlik yolculuk sonunda Jerash(Ceraş) kentine varıyoruz. Buranın en önemli özelliği, Ortadoğu'nun Pompeiisi olarak anılan ve günümüzde Roma dışındaki en büyük ve en iyi korunmuş Roma ve Bizans kalıntılarına sahip olan yerlerden biri olan Jerash Antik Kenti'ne ev sahipliği yapması. Gezmesi biraz zaman alan Jerash Antik Kentini gördükten sonra çevrede bulunan ve antik kalıntılara bakan restoranlardan birinde güzel bir öğle yemeği yiyebilirsiniz. İlk olarak Shawarma ya da falafel deneyebilirsiniz. 

Tavsiye: Jerash'a gelirken ya da dönerken, Amman'a çok yakın olan Salt şehrini gezebilirsiniz. Burada Salt'ın çarşısında dolanabilir ve Salt Türk Şehitliği'ni ziyaret edebilirsiniz.

Günbatımına yakın Jerash'tan Amman'a dönüyoruz ve Amman şehir merkezinde bulunan Amman Roma Tiyatrosu'nu da ziyaret ederek akşam yemeğimizi yemek üzere yola çıkıyoruz. Açık havada oturabileceğiniz, lezzetli yemekleri ve canlı bir ortamı bulunan Tawaheen AlHawa Restaurant'ı önerebilirim.

İkinci Gün

Amman'dan yola çıkıyoruz ve yaklaşık 1 saatlik yolculuk sonunda Madaba'ya varıyoruz. Madaba, Mozaik Şehri olarak anılan, daha çok hristiyan Arapların yaşadığı bir şehir, bu sebeple burada, tabanında önemli mozaiklerin olduğu birçok kilise bulunmakta. Burada özellikle, tabanında kutsal toprakların en eski coğrafi temsili olan Madaba Haritasını (Madaba Mosaic Map) sergileyen St. George's Church'ü ve Church of The Apostles'ı gezmenizi öneririm. Bunun dışında St. John The Baptist Roman Catholic Church ve Madaba Archaeological Park'ı da gezinize katabilirsiniz. 

Burada bulunan fırınlardan yumuşacık Pita ekmeği, meşhur zahterli ekmek (Manaqish-Zaatar Bread) ve Yellow Bread (Eid Bread-Wooden Mold Bread) yiyerek tekrar yola koyuluyoruz. 

Madaba'dan çıkarak kısa bir yolculuk sonrası Nebo Dağı'na varıyoruz. Nebo Dağı, Tanah'ta geçtiği üzere, ölmeden önce Hz. Musa'nın vadedilmiş topraklara baktığı yer olarak biliniyor. Burada, Ölü Deniz(Lut Gölü), Kudüs ve Filistin'in Ramallah ve Eriha(Jericho) gibi şehirleri ile karşı karşıya olan bir seyir terası, anıt ve Memorial Church of Moses bulunmaktadır. Bu kilisenin içerisinde oldukça iyi korunmuş antik mozaikler bulunmakta.

Üçüncü Gün
İster Amman'daki yerleşkenize dönmüş olun, ister rota üzerinde kalacak bir yer ayarlamış olun, sabah erkenden eşyalarımızı da yanımıza alıp yola koyuluyoruz. Bugün için iki rota seçeneğimiz var: Wadi al Mujib ya da Wadi Numeira. Eğer maceracıysanız ve fiziksel olarak kendinize güveniyorsanız Wadi al Mujib'i tercih edebilirsiniz. Burada boynunuza kadar suya batacak, tırmanacak ve gerektiğinde kendinizi suyun akışına bırakarak yolunuzu bulacaksınız. Wadi al Mujib'in kendi içinde de bu rota dışında susuz rota gibi farklı yollar da bulunmakta. 

Uyarı: İçeri girerken en fazla cep telefonunuzu yanına almanızı önerebilirim, danışmadan su geçirmez çanta ve deniz ayakkabısı satın alabilirsiniz. Deniz ayakkabısı olmadan yolculuğunuz zorlu geçecektir çünkü oldukça kaygan taşlar bulunmakta. Maceracı rota yaşlılar ve küçük çocuklar için uygun değildir.

İkinci seçeneğimiz ise Wadi Numeira. Bilek seviyesindeki sular arasından yürüyerek vadiyi keşfedebileceğiniz sakin bir rotadır. 

Dördüncü Gün

Ve işte beklenen gün geldi. Bugün Petra'ya yolculuk yapıyoruz! Amman'dan yaklaşık 3 saat uzaklıkta olduğu için yol üzerinde bir yerde kalmanız daha iyi olabilir. Petra'ya vardıktan sonra girişte hediyelikler ve içecek ve atıştırmalık alabileceğiniz yerler bulunmakta. Petra'nın girişinden vadinin içine kadar sıcakla birlikte bitmek bilmiyormuş gibi gelen bir yol bulunmakta, bu sebeple yanınızda su ve sıcaktan korunacağınız şapka vb. giysiler bulundurmalısınız. Bu yolu isterseniz para ödeyerek eşek üzerinde de gidebilirsiniz.

Tavsiye: Petra'ya kalabalığın ve sıcağın az olduğu sabah saatlerinde gitmenizi öneririm.

Ve işte o meşhur görüntüyle karşılaştığınız an! Dünyanın 7 harikasından biri olan büyüleyici Petra. İlk gördüğümüz bu kısım ise The Treasury yani Al-Khazneh. Vadinin taşları arasından Al-Khazneh'yi gördüğünüz ilk andan itibaren büyülenmiş hissedecek, Petra'yı gezdikçe, at üstündeki bedeviler, develer ve kıpkırmızı taşların arasında o mistik atmosferden kopmak istemeyeceksiniz. 

Petra çok büyük bir alana yayılmakta, girişte mutlaka birisi yanınıza gelecek ve Petra'nın içine arabayla gidilebilecek rotayı gösterecektir. Genelde bu rota Al-Khazneh'nin son durak olduğu, Petra'nın diğer tarafından girilen bir rota oluyor ve elbette her noktaya arabayla giremiyorsunuz, ancak bazı bölgelerin yakınına gelip, inip yürüyebiliyorsunuz. Ayrıca Petra'yı gece de gezebileceğiniz biletlerden satın alabilirsiniz. 

Uyarı: Petra'yı tamamen gezmek oldukça zor. Havanın sıcaklığı ve her yerin dümdüz olmaması sebebiyle zorlayıcı olabilir. Bu sebeple eğer böyle bir hedefiniz varsa gerekli ekipmanı yanınıza almanız ve zamanınızı ona göre planlamanızı öneririm. 

Biz gezimizde sabah erkenden Petra'ya varıp öğlen çıkmış, Wadi Rum'a doğru yola koyulmuştuk. Ne zaman çıkacağınızdan bağımsız, sonraki rotamız tabi ki Wadi Rum.

2 saatlik bir yolculuk sonunda Wadi Rum'a varıyoruz. Wadi Rum'da mutlaka bir gece bile olsa konaklamanızı öneriyorum. Konaklamanızı ayarladığınızda genelde sizi otelinize götürecek olan bir görevli vadinin girişinden sizi kendi aracıyla alıyor, böylece aracınızı vadinin girişine bırakıp, içeriye ulaşımınızı sağlıyorsunuz. Vadinin çeşitli yerlerinde benzer hizmetler sunan birçok otel bulunmakta. Hizmetler ise çok çeşitli: Gün doğumu ve günbatımında deve üstünde tura çıkabilir, Wadi Rum jeep safarisine çıkıp bedevi çadırında kahvaltı yapıp Arabistanlı Lawrance'ın saklanmış olduğu vadiyi ve evini görebilir ve çeşitli kaya oluşumlarını gözlemleyebilirsiniz, ayrıca gece yıldız izleme safarisine katılabilirsiniz. 

Beşinci Gün 

Wadi Rum safarisini bu sabah yapmanızı öneririm. Safariden sonra toplanıp Akabe için yola çıkıyoruz! Wadi Rum'dan yaklaşık 1 saat yolculuk sonrası Akabe'ye varıyoruz. Akabe(Aqaba), güneyde, Ürdün'ün denize açılan tek şehri olan bir liman kentidir. Burada, deniz altı gözlem turu da dahil olmak üzere çeşitli gemi turlarına katılabilirsiniz. Akşamları şehrin cıvıl cıvıl sokaklarında dolaşmak ve alışveriş yapmak oldukça keyifli. Akabe'deyken meşhur tatlıcı Nafeeseh Sweets'ten künefe ve dondurma yemeyi de ihmal etmiyoruz. 

Altıncı Gün-Yedinci Gün

Biz dönüş biletimizi Amman'dan aldığımız için Akabe'den sonra Amman'a döndük ancak dilerseniz dönüş biletinizi Akabe'deki havaalanı için alabilirsiniz. Bizimle aynı rotayı takip ederseniz tatilimizin son günlerinde Amman'ı dolaşacağız ancak Akabe'den dönmeyi tercih ederseniz şimdi anlatacağım rotayı Amman'da olduğunuz ilk günlere ekleyebilirsiniz.

Akabe'den Amman'a yaklaşık 5 saatlik bir yolculuk yapıyoruz. Artık yoğun gezi temposu yavaş yavaş sona eriyor. Amman'da ister bir ister iki gün daha kalın, oldukça hoş vakit geçireceksiniz. Downtown olarak anılan çarşının cıvıl cıvıl sokaklarında gezerken birçok hediyelik eşya alabilirsiniz. Özellikle Bahur (Bakhoor) ürünleri, minik parfümler ve çay almanızı öneririm. Ayrıca meşhur Rainbow Street'i ziyaret ederek o çevredeki kafelerde keyifli vakit geçirebilirsiniz. Yemek konusunda ise Amman'dayken mutlaka Downtown'da çoğu yerde görebileceğiniz şeker kamışı suyundan içmelisiniz. Restoran olarak ise meşhur Hashem Restaurant Down Town'da falafel, Shawerma (3A) Saj'da Shawarma yemelisiniz! Onun dışında Al Khal Restaurant ve meşhur Bab Al-Yemen Resaturant'ı da önerebilirim. 

Öneri: Seyahat rotanıza göre Amman-Akabe arasında giderken Lut Gölünü kesinlikle ziyaret etmelisiniz. Dünyanın en alçak noktası olarak kabul edilen Lut Gölü (Ölü Deniz), yüksek tuz oranı sebebiyle içine girenlerin batmadan suyun üstünde kalması ile ünlü. Ayrıca bu tuz oranı sebebiyle gölde hiçbir canlı yaşayamadığından ismi Ölü Deniz olarak anılıyor. Burada göle girmek için çeşitli noktalar bulunmakta, dilerseniz bu çevrede bir otelde de konaklayabilirsiniz. Göl çevresinde cilt için çamur sürünmek ise ziyaretçilerin gözde aktivitelerinden biri.

Hem tarihi, hem gastronomik hem de doğal güzellikleri yönünden tatmin edici bir yolculuk sunan Ürdün'ü Orta Doğu rotanıza ekleyebilirsiniz!

Fotoğraflar (sırasıyla)
benucarken.com
medyamidas.com
mbrand85/ Shutterstock.com (website:UNESCO)
thearchaeologist.com
cookinwithmima(1)/Beyza Arslan (the author)(Yellow Bread picture)(2)
audleytravel.com
Tatil.com
Wikipedia-Photo by Daniel Case
timesofindia.indiatimes.com
expedia.com
touristjordan.com