Veronika Ölmek İstiyor

Bazı kitaplar vardır. Düşüncelerinize, dile getiremediğiniz her duygunuza tercüman olmuş gibilerdir. Aklınızda, kalbinizde; düşündüğünüz, hissettiğiniz her şeyin karşınızda somut bir nesne olarak çıkacağı kitaplar vardır. İşte bu kitap benim için tam olarak böyleydi. Çok uzun bir zaman dilimi boyunca okumayı ertelemiştim. Aslında o dönem ertelediğim tek şey sadece okumak değildi. Bazen izlemeyi, nefes almayı hatta yaşamayı bile erteleyebiliyor insan. Benim açımdan derin bir kitap olduğu için her düşüncesini kavrayıp aklıma iyice işlemesini bekleyip bir şeyler paylaşmak istedim.

Normal dönemlerde belki de çoğu insanın yaptığı gibi insan hayatının kendisi için önemli olup olmadığını hep merak etmişimdir. Önemliyse bile acaba ne kadar önemliydi? Bu sorunun cevabını sanırım çıkmaza girdiği zaman anlayabilirdi insan. Çünkü çoğunlukla büyük sonuçlara yol açabilecek davranışlara cesaret edemeyiz ve bunları göze alamayız.

Kitap konu açısından toplumun alışılmış kalıplarının dışına çıkan farklı düşünceleri yüzünden ön yargıları göğüslemek zorunda kalan insanların yaşamlarını anlatıyor. Belki çok klasik veya üzerinde hepimizin bir fikri olduğu bir konudur ama somut bir şekilde karşınızda göremediğimiz bir konu. O kadar yalın ve güzel bir şekilde kaleme alınmış ki okumak asla sıkıcı gelmiyor ve çok akıcı ilerliyor. Kendinize hem kendi hem farklı yaşamları sorgularken bulabiliyorsunuz.

Aslında yaşamımızın her dakikası yaşam ile ölüm arasında bir seçim olarak ilerliyor. Bazen bu seçimi kendimiz yapıyoruz bazense sadece kadere kendimizi teslim ediyoruz. Sadece yazarak olmaz tabii ama eğer konuşursam günlerce konuşabileceğim fikirleri tartışabileceğim bir kitaptı benim için.