Vicdan Azabı ve Şüphe Çemberi: No Date, No Signature Üzerine Bir Eleştiri

En mükemmel adalet, vicdandır.

No Date, No Signature (Tarihsiz, İmzasız) filmi, yönetmenliğini Vahid Jalilvand’ın yaptığı 2017 yılında yayınlanan bir İran drama filmidir. Film boyunca iki farklı karakterin kendileriyle hesaplaşmasını görüyoruz. Film, insanların zorlu durumlarda gerçekleri gizlemesini, ancak vicdanlarıyla yüzleşince her şeyin değiştiğini anlatıyor.

Film, genel olarak suçluluğun pençesinde kıvranan bir doktorun trajik günlerini mercek altına alıyor. Bir gün, adli tabip olan doktor Kave Neriman trafik kazası yapıyor ve bu kazada 8 yaşında bir çocuk yaralanıyor. Ertesi gün hastanede çocuğun öldüğünü öğrenince doktor, çocuğun ölümünde kaza sonrası yaralanmanın etkisi olup olmadığını merak ediyor ve o andan sonra doktorun kendisiyle olan iç hesaplaşması başlıyor. Hikâyenin diğer tarafında ise çocuğun babası var. Adli tıptan çocuğun ölüm sebebi olarak zehirlenme belirlenmesiyle şüphelilerden biri de baba oluyor. Doktor ve baba bir süre bu şüphe çemberinde, vicdan azabı çekerek günlerini geçiriyor. Sonrasında gelişen olaylar, iki tarafın çektiği vicdan hesabını çok net bir şekilde ortaya koyuyor ve filmin sonunda tüm bu şüpheler sadece doktor ve babayı değil, seyirciyi de işin içine dâhil ediyor.

Başrollerin oyunculuğu filmin izlenebilirliğini artırıyor. Özellikle çocuğun annesi rolünde yer alan Zakieh Behbahani, çaresizlik ve üzüntü duygusunu çok iyi aktarmış. Çocuğun babası rolünde olan Navid Mohammadzadeh ise hissettiği pişmanlık duygusunu başarılı bir şekilde seyirciye de hissettiriyor. Doktor rolünü üstlenen Amir Aghaei ise insanın çıkarlarının vicdan azabıyla çatıştığı noktada nasıl tepki verdiğini ustaca gözler önüne seriyor. Film, oyuncuların başarılı oyunculukları ve diyaloglarıyla hem doğal hem de akıcı. Tüm bu özellikler, etkileyici bir senaryo ile birleşince ortaya muazzam bir yapıt çıkmış. İran sinemasının en etkileyici yapıtlarından biri olduğunu düşündüğüm bu filmi tüm okuyucularımın izlemesini şiddetle tavsiye ediyorum.